KİTAP
İnşaat Hukuku Kitabı

BK. MD. 99'DA DÜZENLENEN SORUMSUZLUK ANLAŞMASINA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

~ 06.06.2011 ~
Taraflar arasındaki çekişme, davacının internet şifresi kullanılarak iradesi dışında hesabından havale edilen bu paradan dolayı tarafların sorumluluklarının belirlenmesine yöneliktir. Bankalar, özel yasa ile kurulan ve ekonomik alanda çeşitli imtiyazlar tanınan kuruluşlardır. Güven kuruluşları olan bankalar, topladıkları mevduatı sahtecilere karşı özenle korumak zorundadırlar. Bu hususta objektif özen borcu altında olan bankalar, hafif kusurlarından dahi sorumludurlar. BK'nın 99. maddesi uyarınca yapmış oldukları sorumsuzluk anlaşmaları da geçerli değildir. Somut olayda davacının kasıtlı olarak şifresini üçüncü kişiye verdiği, asıl fail ile birlikte hareket ettiği de iddia edilip, ispat edilmemiştir. İnternet bankacılığı yoluyla yapılan işlemlerde gerekli önlemleri almayan banka, kural olarak özen yükümlülüğünü ihlal etmekle asli kusurludur. Davacı müşterinin ise, bu tür bankacılıkta internet şifresini korumak dışında bir sorumluluğu bulunmamaktadır (11. HD. 9.2.2009, 12559/1362).
 
Davacının davalıya ait otelde konakladığı, gece uyurken kapalı kapıya anahtar uydurulmak suretiyle odaya girilip, para ve kıymetli eşyalarının çalındığı, davacının imzasını içeren konaklama belgesinde, odalarda bırakılan para ve değerli eşyaların kaybından otel ve idaresinin sorumlu olmayacağı, emniyet kasalarının misafirler için resepsiyonda ücretsiz olarak tahsis edildiğinin belirtildiği toplanan delillerden anlaşıldığı gibi bu hususlar tarafların da kabulündedir. Davalı, konaklama belgesinde sorumluluktan beraat şartı olduğu için sorumlu olmadığını savunmuştur. B.K.'nun 99. maddesi "Hile veya ağır kusur halinde duçar olacağı mesuliyetten borçlunun iptidaen beraatını tazammun edecek her şart batıldır" düzenlemesini getirmiştir. Konaklama belgesi hırsızlık olayından önce düzenlenmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere davacının odasına uyurken anahtar uydurulmak suretiyle hırsızlık yapılmasında anahtarın konaklayan ve otel idaresi dışında hiç kimsede bulunmaması gerektiğinden davalının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle konaklama belgesindeki değerli eşya ve paranın kaybından davalının sorumlu olmayacağına ilişkin hüküm hukuki sonuç doğurmaz. Öte yandan B.K. 478 ve 479. maddeleri gereğince davalı hırsızlığın vukuunu önlemek için gerekli tedbirleri aldığını, kendisine isnadı kabil bir kusur bulunmadığını ispat edemediğine ve kusurlu olduğuna göre davacının oluşan zararının tamamından sorumludur. Mahkemece davacının gerçek zararı araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir (13. HD. 15.7.2005, 5257/12386).
 
Davacı, davalı bankanın müşterisi olup, internet bankacılığı ve telefon bankacılığı hizmetlerinden faydalanmak için iki ayrı şifre almıştır. Davalı hesabından yeni bir şifre oluşturulmak suretiyle bir miktar para çekilmiştir. Dava, Çekilen bu paranın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davalı bankanın davacıya daha önce verdiği bir şifre olduğundan telefon bankacılığıyla internet şifresi oluşturulurken telefon bankacılığı şifresinin istenmemesinin kusur olarak nitelendirilmesi gerektiği, ayrıca telefon görüşmesinde sorulan sorulara tam ve doğru cevaplar alınamadığı halde şifre oluşturulmasına ve dolandırıcılığa sebebiyet verdiği, bu görüşmede şifrenin unutulduğu veya değiştirilmek istendiğinin de belirtilmediği, güven müessesesi olan ve uzmanlık gerektiren bir iş gerçekleştiren bankaların basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, hafif kusur halinde dahi sorumlu oldukları, sorumluluktan kurtulma sözleşmesi yapamayacakları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir (11. HD. 8.5.2006, 5264/5270).
 
Davacı, davalının ihaleye çıkardığı bir adet Jeep’i 304.574.000 TL. bedelle satın ve 21.3.1997 günü teslim aldığını, ihale belgelerinde aracın kaporta aksamında %40 oranında hasar bulunduğunun yazılı olmasına rağmen, onarım için götürdüğünde motor ve şanzıman parçalarının mevcut olmadığının ortaya çıktığını, delil tesbiti sonucunda, araçtaki gerçek hasar oranının %85 olduğunun belirlendiğini, aracın bu şekilde kendisine gizli ayıplı olarak ve iğfal suretiyle satıldığını ileri sürerek, satışın iptaline, ödediği 304.574.000 TL. satış bedelinin reeskont faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satış şartnamesinin 14/2 ve 25. maddelerindeki hükümler karşısında davacının iddialarının dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının satıştan önce aracı bulunduğu yerde dilediği şekilde kontrol ettirme olanağına sahip bulunduğu, gizli ayıp olduğu iddia edilen eksikliklerin biraz dikkatli bir incelemeyle anlaşılmasının mümkün olduğu, şartnamenin 14. maddesi hükmü karşısında davacının satışın iptalini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar, satış şartnamesinin 14. maddesinde, alıcının satıştan sonra satışın bozulmasını istemeyeceği eşyanın halihazır durumuyla satışa çıkarılmış olduğu, listelerde hasar oranlarına ilişkin yazılanların sadece bilgi mahiyetinde bulunduğu, alıcının eşyayı yerinde bizzat görerek satışa katıldığının kabul edileceği, alıcının hasar oranlarına hiçbir şekilde itiraz edemeyeceği; 17. maddede ise satış bedelinin tespitine ilişkin unsurlardan birinin noksan olması veya eşyanın ilanda ve şartname eki listede gösterilen sınır ve evsafa uygun olmaması hallerinde, alıcının süresi içinde satış bedelini yatırmak suretiyle ve eşyayı teslim almadan önce yazılı olarak idareye başvurması ve bunun idarece kabulü halinde satışın bozulabileceği belirtilmekte ve şartname altında davacının imzası bulunmakta ise de; aracın sahibince gümrüğe teslimine ilişkin 6.2.1995 günlü teslim zaptında tek tek sayılan ve araçta mevcut oldukları açıklanan eksiklik ve hasarlar arasında, davacının bu davada varlığını ileri sürdüğü motor ve şanzımandaki eksik ve ayıpların yer almadığı, gerek anılan tutanak içeriğinden ve gerekse davacının istemiyle yapılan delil tespiti sonucunda düzenlenen 14.4.1997 günlü bilirkişi raporundan açıkça anlaşılmaktadır. Yine bilirkişi raporunda, aracın motor, şanzıman ve eksiklikleri tespit edemeyecekleri, bunların gizli ayıp niteliğinde oldukları, bu haliyle araçtaki hasar oranının %85, hurda değerinin 30.000.000 TL. olduğu da açıklanmaktadır. Borçlar Kanununun 99. maddesi hükmüne göre hile veya ağır kusur halinde, duçar olacağı mesuliyetten borçlunun iptidaen beraetini tazammum edecek her şart batıldır. Yasanın bu hükmü karşısında, satış şartnamesinin 14 ve 17. maddelerinde hükümlerin davacıyı bağlamayacağında kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Zira bilirkişi tarafından araçta saptanan ve teslim tutanağında tek tek yazılı bulunanlar arasında yer almayan eksiklik ve kusurlar gizli ayıp niteliğinde olup, bu parçaların aracın sahibi tarafından gümrüğe terke dilmesinden sonra, herhangi bir surette ve idarenin kusuru nedeniyle eksildikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıyı, aracı bu haliyle satın almaya zorlamak hakkaniyete uygun düşmez. Hal böyle olunca, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekir (13. HD. 3.2.1998, 71/830).
Tekel Genel Müdürlüğü, satın alma komisyonunun 31.7.1973 gün 174 sayılı kararı ile açılan eksiltme sonucu, Fransa'da La Cellophane ve İsviçre'de Montefiore S.A. Firmalarından teslim alınarak, İstanbul teslim, fiyat ve transfer opsiyonu 30.11.1973 tarihine kadar olmak üzere 30.500 adet 9 mm. lik ve 30.000 adet 117 mm.lik selofan bobinin satın alınması işi, davacı tarafından verilen teklif uygun görülerek, 13.10.1973 günlü sipariş mektubu ile davacı firmaya ihale edilmiştir.
Yüklenici 17.10.1973 tarihinde kesin teminatı yatmış, 3.11.1973 ve 7.11.1973 günlerinde sözleşmeler imzalanarak noterce tescil ettirilmiş, 9.11.1973 tarihinde tescil için Sayıştay'a gönderilen sözleşmeler, gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra 28.11.1973 gününde davalı idareye iade olunmuştur. İdarece 29.11.1973 tarihinde Ticaret Bankası Nuruosmaniye şubesinde akreditif açılmış 5.12.1973 gününde de döviz transferi sağlanarak durum 19.12.1973 de davacı yükleniciye duyurulmuştur.
Davacı, sözleşmeye göre fiyat ve transfer opsiyonunun 30.11.1973 gününe kadar olmasına rağmen öngörülen sürenin geçirilmesi ile sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek, yaptığı noter giderleri ile yoksun kaldığı % 3 oranındaki komisyon ücreti tutarının, davalı idareye ödetilmesini istemiştir.
Davaya konu ihale, davalı Tekel Genel Müdürlüğünün, döner sermaye ile yürüttüğü işlemler kapsamında bulunduğundan, 2490 sayılı Yasanın 1. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, anılan Yasa hükümlerine tabi değildir.
Tekel Döner Sermaye Yönetmeliği hükümlerine göre açılan ihale sonucu düzenlenen sözleşmenin 6. maddesinde fiyat ve transfer opsiyonunun 30.11.1973 tarihine kadar¯ olduğu kabul edilmiştir.
Davalı idarece, 29.11.1973 tarihinde akreditif açılmışsa da, opsiyon süresi içinde transferlerin yapılamadığı anlaşılmaktadır. Davacı, bu nedenle 27.12.1973 günlü dilekçesiyle idareye başvurarak sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir.
Bu durumda, haklı bir nedene dayanarak sözleşmeyi fesheden davacı yüklenicinin, isteyebileceği alacakların tutar ve niteliğinin saptanması gerekmektedir.
19. maddede, ®Sözleşmenin uygulanmasından doğabilecek uyuşmazlıkların, yürürlükteki Tekel Döner Sermaye Yönetmeliği hükümlerine göre çözümleneceği¯ hükme bağlanmıştır. Böylece sözü geçen Yönetmelik, sözleşmenin eki içerik ve niteliğindedir.
Anılan Yönetmeliğin 25. maddesinin 2. fıkrasına göre; ®İhaleden sonra idare kendisine ait mükellefiyetleri yapmadığı takdirde, müteahhit ihale tarihinden itibaren, merkezde 15 gün, mülhakatta bir ay tamamladıktan sonra taahhütten feragat etmeğe selahiyetlidir. Bu selahiyet idareye ait mükellefiyet müddetlerinin hitamı tarihinden itibaren merkeze 10 gün, mülhakatta 15 gün zarfında idareye yazı ile bildirilmek suretiyle kullanılır. İdare mukavele ve şartname ile kendisine düşen vazifeleri yerine getirmezse müteahhit yalnızca teminat için ihtiyar eylediği masrafı talep etmeğe hak kazanır.¯
( Sorumsuzluk anlaşması ) ya da ( sorumluluğun sınırlandırılması anlaşması ) olarak isimlendirilen bu tür anlaşmalar, tarafları bağlar. Bu anlaşma tabiatiyle sözü edilen 25. maddenin son satırında ( ... İdare mukavele ve şartname ile kendisine düşen vazifeleri yerine getirmezse ) denildiğine göre, madde hükmünün, sözleşmenin yapılmasından sonraki dönemde de uygulanması gereği açıktır. Öyle ise, idarenin, kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda dahi, davacı olumlu zararını isteyemez. Yalnız teminat için ödediği giderleri istemeğe hakkı vardır.
Davalı idarenin sorumluluğunu sınırlayan anlaşmanın BK: nun 99. maddesi karşısında geçerli olup olmadığı sorununa gelince; BK. nun 99. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre ®hile veya ağır kusur halinde duçar olacağı mesuliyetten, borçlunun iptidaen beraetini tazammün edecek her şart batıldır. Sorumluluk sınırını daraltan anlaşmanın geçersiz sayılabilmesi için, davalı idarenin olayda ağır kusur ya da hilesinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Oysa idare, verilen teklifleri inceleyerek 13.10.1973 gününde işi davacıya ihale etmiş, kesin teminatın 17.10.1973 günü yatırılmasından sonra sözleşmeler 3.11.1973 ve 7.11.1973 günlerinde imzalanmış, Yasa gereği Sayıştay'a tescil için gönderilen sözleşmeler ancak 28.11.1973 günü davalı idareye iade edilmiş ve ertesi günü 29.11.1973 de idarece akreditif açılmıştır.
Bu durumda, idareye düşen yükümlülüğün zamanında ve gereği gibi yerine getirilmediğini söylemek olanağı yoktur. Bir miktar selofon kağıdı alımına ilişkin olayda B.K.nun 99. maddesinin 2. fıkrasının uygulama olanağı da mevcut değildir (HGK. 4.3.1981, 1476/121).
 
TTK'nun 724. Maddesinin ı. Fıkrasına göre sahte veya tahrif edilmiş bir çekin ödenmiş olmasından doğan zarar ödeyen bankaya aittir. Bankaya yükletilen bu sorumluluk sözleşme ile borçlar kanununun 99/2. Maddesi gereğince kaldırılamaz (11. HD. 7.4.1992, 1137/5968).
 
3182 sayılı Bankalar Yasasının 4. maddesinde; "bankaların, ancak Bakanlar Kurulunun izni ile kurulabileceği" vurgulanmış, aynı Yasanın 13. maddesinde, bankalar dışında hiçbir gerçek ve tüzel kişinin mevduat kabul edemeyeceği ve bankacılık işlemi yapamıyacağı açıklanmıştır. Keza, Yasanın 13/2. maddesinde yazılı ve sözlü olarak veya herhangi bir şekilde, halka duyurulmak suretiyle, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığında istendiğinde veya belli bir vadede de aynı veya misli olarak iade edilmek üzere para alınmasının mevduat kabulü sayılacağı belirtilmiştir. Hükümet, halka güven vermek ve halkın parasının bankalarca değerlendirilebilmesi için tasarruf mevduatı ve tasarruf mevduatı niteliğini haiz döviz tevdiat hesaplarının, belli bir kesiminin ve son kez 5 Mayıs 1994 gün ve Resmi Gazete'nin mükerrer 21925 sayılı nüshasında yayınlanan Hükümet Kararnamesi ile de mevduatın tamamının tasarruf mevduatı sigortasına tabi bulunduğunu açıklamıştır.
Bu hükümlerden çıkan sonuca göre, Türkiye'de Bankalar Hükümetçe imtiyaz suretiyle verilen bir işi yapan müesseselerdir. O halde Bankalar, BK.nun 99/2. maddesine tabi kuruluşlardır. Kural olarak BK.nun 100/2 ve 3. maddeleri uyarınca akdi sorumlulukta, sorumsuzluk sözleşmesi yapmak mümkün ise de, BK.nun 99/1. maddesi gereğince ağır kusur halinde baştan ( iptidaen ) sorumluluktan kurtulma şartı geçersiz olup, sorumluluktan kurtulma şartının ancak hafif kusur halinde geçerli olduğu benimsenmiş ve aynı maddenin 2. fıkrası, Hükümet tarafından imtiyaz suretiyle verilmiş bir sanatı icra eden kuruluşlar yönünden hafif kusur halinde dahi sorumluluktan kurtulma şartının mutlak olarak kabul edilemeyeceği kararlaştırılmıştır. O halde mahkemenin kabulünün aksine taraflar arasındaki taahhütnamenin 14. maddesinin, bankanın sorumluluğunun ortadan kaldırdığı biçiminde yorumlanamıyacağı açık bir gerçektir.
Diğer taraftan, yukarıda açıklandığı gibi Bankalar, yazılı ve sözlü duyurularla halktan faiz veya ivaz karşılığında topladıkları paraları Türk ekonomisinin güçlenmesi doğrultusunda değerlendiren ve aynı zamanda bu mevduatlardan para kazanan kuruluşlardır. Bankalar kendilerine yatırılan paralan mudilere istendiğinde veya belli bir vadede aynı veya misli olarak iade etmekle yükümlüdürler. Bu tanımlamaya göre mevduat ödünç ( karz ) ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. Bunun sonucu olarak mevduatın niteliğine uygun düştüğü oranda karz ( ödünç ) veya usulsüz tevdi hükümlerinin kıyasen uygulanması gerekir. BK.nun 306 ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı iade ve eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasanın 372/1. madde uyarınca usulsüz tevdide paranın nef'i ve hasarı mutlak şekilde müstevdaa ( saklayana ) geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Ancak mudi'nin istediği zamanda iade ile yükümlüdür. Bankalar türlü bahanelerle yararlandıkları bu mevduatı mudilere iadeden kaçınamazlar.
Nitekim yasakoyucu, birer güven kurumu olan Bankaların bazı sorumluluğunu kusursuz sorumluluk olarak vasıflandırmıştır. TTK.nun 724. maddesi sahte ve tahrif edilmiş çekin ödenmiş olmasından doğan zararın, muhatap bankaya ait olacağını hükme bağlamış; sahteciliğin inandırıcı olup olmadığını, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığını kanuni unsurlar arasında saymamıştır.
Ayrıca davalı Banka, adam çalıştıran sıfatı ile de sorumludur. Bilindiği gibi adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp, olağan sebep sorumluluğudur. Burada yasa adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklenmiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında, uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir. Adam çalıştıran, görülecek işe uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlüdür. Seçeceği yardımcı kişinin göreceği iş için vasıflı, yeterli eğitim görmüş, yeni bilgi, yöntem ve tekniği, özümsemiş ve izlemiş olmasını arayacaktır ( Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Prof. Fikret Eren, Cilt: 2-4 bası, sh.160 ). Banka benim çalıştırdığım kişi gözü ile imzaları karşılaştırdı, sahte imza asıl imzaya çok benziyordu onun için kendisi yanılmıştır diyerek sorumluluktan kurtulamaz. Banka, tabiki bir grofoloji uzmanını istihdam etmiyecektir ancak çekildiği tarih itibariyle dahi yüksek meblağ içeren bir paranın talimat ile istenmesi halinde dışardan bir uzmanın yardımına pekala başvurabileceği gibi, mudiye telefon, faks vs. ile durumu duyurmak suretiyle basiretli bir tacir gibi sahteciliği önleyici tedbirlere başvurabilirdi. Bu en basit tedbirlere başvurmaması Bankanın objektif özen görevini açıkça kötüye kullandığını kanıtlayan deliller olarak görülmelidir. Davalı bankanın, adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, gerekli özeni göstermiş olması halinde de zararın gerçekleşeceğini ispat etmesi icap eder.
Somut olayda, davalı banka, davacı ile dava dışı "M.A."nın Bankayı dolandırmak amacıyla iş ve gönül birliği yaptıklarını ne iddia etmiş, ne de bu konuda bir kanıt ibraz edebilmiştir. O halde BK.100. madde doğrultusunda bir kurtuluş kanıtı getirememiştir.
Özet olarak denilebilir ki, birer itimat kurumları olan bankalar, aldıkları mevduatları sahtecilere karşı özenle korumak zorundadırlar. Bu konuda objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurlarından dahi sorumludurlar (HGK. 15.6.1994, 178/398).
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Bayrampaşa Şubesine 5039 nolu döviz tevdiat hesabına 13.11.1991 tarihinde 12.500 D.M.yatırarak bu tarihteki hesap bakiyesini ( 14.035.33 )DM olduğunu 16.12.1991 tarihinde hesabında 5.000 DM. çekmek isteğinden hesap bakiyesinin ( 2.785.33 ) DM. olduğunun belirtildiğini, 13.11.1991 tarihinde yatan paranın 12.500 DM olmayıp ( 1.250 ) DM olduğunun bildirildığini oysa hesap cüzdanın 13.11.1991 de yatan paranın ( 12.500 ) olarak yer aldığını bankanın ödemekten imtina ettiği ( 11.250 ) DM.ın yabancı paraya ödenen faizle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Bbanka mevduat cüzdanındaki yazı, taraflar arasında düzenlenmiş bir delil sözleşmesi niteliğinde değildir. ( HUMK. nun 287. maddesi ). Zira delil sözleşmesi muayyen bir hususun, belli bir delil ile ispat edileceği hakkında yapılan sözleşmenin varlığı halinde söz konusu olabilir. Gerçekten bir hususun ispatı ile ilgili delil sözleşmesi yapılmış ise artık bu sözleşmede yazılı olan delillerden başka bir delil kabul olunamaz. Diğer bir anlatımla taraflar delil sözleşmesi ile aynı zamanda delillerini hasretmiş olmaktadırlar. Herne kadar delil sözleşmesi şekle bağlı değil ise de, yine de bu sözleşmenin varlığının ispatı gerekir. Davalı banka bu yönde herhangi bir iddiada bulunmadığı gibi, delil de ibraz edememiştir. Sadece banka cüzdanında yazılı olması davalı bankayı sorumluluktan kurtarmaz. Kaldı ki bir an için delil sözleşmesinin varlığı kabul edilse dahi, bu sözleşme hükmü ancak kayıtların bankaca düzgün tutulması halinde hüküm ifade eder. Oysa, banka kayıtlarında silinti yapıldığı da bir gerçektir.
Kaldı ki Bankalara Kanunu'nun 4.maddesi uyarınca Türkiye'de bir bankanın kurulması veya yabancı ülkelerle kusrulmuş bir bankanın Türkiye'de açacağı ilk şube için Bakanlar Kurulu'ndan izin alınması gerekir. Olayda davalı banka, Bakanlar Kurulu'nun izniyle kurulmuş ve iznin doğal sonucu imtiyaz suretiyle verilen bir sanatı icra etmektedir. B.K.nun 99/1 nci maddesinin birinci fıkrasında hile ve ağır kusur hali düzenlendikten sonra ikinci fıkrada hükümet tarafından imtiyaz suretiyle verilen bir sanatı icra eden kuruluşlar yönünden hafif kusur halinde dahi sorumluluktan kurtulma koşulunun mutlak olamayacağı benimsenmiştir. Bu yasal düzenleme çerçevesinde bir güven kuruluşu olan ve tedbirli bir tacir gibi davranmak zorunda bulunan davalı bankanın, uyuşmazlık halinde banka kayıtlarının esas alınacağı şartına dayanarak, kayıtlarında yetkili kişilerince verilen banka cüzdanının içeriğine aykırı biçimde tek taraflı düzeltme yaparak bunların davacıyı bağlayacağını ileri sürmesinin, hakkaniyet ve güven prensiplerine de aykırı olduğu kuşkusuzdur (HGK. 14.6.1995, 425/616).
 
Davacı vekili; davalının, müvekkili ile yaptığı sözleşmeye uymayıp "Miss Tourism International" güzellik yarışmasını Side'den naklen yayınlamadığını, bu nedenle reklam ve gişe gelirinden mahrum kaldığını ileri sürerek, şimdilik toplam ( 66.200.000 ) lira tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Sözleşmenin 5. maddesinin irdelenmesi ve hukuki niteliğinin saptanması gerekmektedir. Anılan sözleşme maddesi aynen; "Çekimin veya yayının veya her ikisinin herhangi bir sebeple gerçekleşmemesi halinde Miss Tourism International Güzellik Yarışması Organizasyonu Komitesi, KURUM ( ..... ) aleyhine dava açamayacağı gibi herhangi bir tazminat talebinde de bulunamaz" hükmünü içermektedir. Bu hükümden maksadın, davalı .. . Kurumu tarafından herhangi bir sebeple yayının gerçekleştirilmemesi halinde kendisin hiç bir sorumluluk düşmeyeceğini sağlamak olduğu açık bulunmaktadır. O halde, bu hükmün hukuki niteliği itibariyle bir sorumsuzluk anlaşması amaçlı olarak sözleşmeye konulmuş bulunduğu açıktır. Bu durum karşısında mahkemece,,anılan sözleşme hükmünün geçerliliği, davalı kurumun sıfatı ve sözleşmenin imtiyaz suretiyle verilen bir sanatın icrasıyla ilgisinin değerlendirilmesi sonucu BK.nun 99. maddesi hükmü çerçevesinde saptanması gerekirken, bu hükmün dikkate alınmadan sanki davacının tazminat hakkı doğduktan sonra bu haktan vazgeçmiş olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, Dairemizce de bu şekilde tesis edilen kararın onanmış olması da isabetli görülmediğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir (11. HD. 22.12.1995, 8312/9482).
 
Dava, davalı sigorta şirketinin acentesi olan davacının acentalık sözleşmesinin davalı tarafından feshi nedeniyle, portföy tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki acentalık sözleşmesinde, sözleşmenin gerek acente ve gerek şirket tarafından feshi halinde acentenin portföy mülkiyeti ve diğer her ne nam altında olursa olsun bir tazminat talep edemeyeceği düzenlenmiş olup bu hükümün BK'nın 99. maddesinde yer alan sorumsuzluk şartı olarak değerlendirilmesi gerekir.
BK'nın 99/2. maddesinde hükümet tarafından imtiyaz suretiyle verilen bir sanatın icrasından tevellüt eden hallerde sözleşmeye konulan sorumluluktan kurtulma şartının geçerli olmayacağı düzenlenmiştir. Maddedeki imtiyaz hali sadece idare hukuku anlamında bir imtiyaz sözleşmesi olarak dar bir biçimde yorumlanmamaktadır. İcrası resmi bir ruhsat veya izne bağlı olan meslek faaliyeti yürütenlerin yararına yapılan sorumsuzluk anlaşmalarının yargıcın takdiri ile batıl sayılması gerekir. Zira, bu durumdaki meslek sahibi, hükümetçe verilen bir imtiyaza sahip kişi kadar güçlü ve üstündür.
Sözleşmeye kendi yararına sorumsuzluk şartı koyan sigorta şirketinin 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununa göre sigortacılık faaliyetine başlaması Bakanlığın iznine tabi olup faaliyete geçebilmek için de ayrıca ruhsat gerekmektedir. Bu durumda kurulması ve faaliyete başlaması sıkı bir şekilde idarenin oluruna tabi olan sigorta şirketleri de BK'nın 99/2. maddesinde sayılan imtiyazlı kuruluşlardan sayılmalıdır.
Olayda, davalı sigorta şirketi davacı acentesine karşı BK'nın 99/2. maddesinde öngörülen imtiyazlı bir kuruluş niteliğinde olduğundan ve sözleşmenin kuruluş aşamasında taraflar arasında acente aleyhine sosyo-ekonomik bir dengesizlik bulunduğundan TTK'nın 134/2. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun bir portföy tazminatının uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması gerekir (11. HD. 25.12.1996, 6699/9192).
 
 
Hits: 15369

SEÇİLMİŞ YARGI KARARLARI

VAKIF-VAKIF ŞERHİ-ŞERHİN KALDIRILMASI-HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE-TAVİZ BEDELİ
İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU E. 2003/1 K. 2004/1 T. 2.4.2004 • VAKIF ŞERHİNİN TAPU SİCİLİNDEN SİLİNMESİ İSTEMİ • VAKIF ŞERHİNİN TAPU SİCİLİNE ...
VAKIF-VAKIF ŞERHİ-ŞERHİN KALDIRILMASI-HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE-TAVİZ BEDELİ
İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU E. 2003/1 K. 2004/1 T. 2.4.2004 • VAKIF ŞERHİNİN TAPU SİCİLİNDEN SİLİNMESİ İSTEMİ • VAKIF ŞERHİNİN TAPU SİCİLİNE ...
KİRA UYARLAMASI
5 YIL DOLMADAN ÖNCE KİRA BEDELİNİN TBK.'NUN 138.MADDESİ UYARINCA UYARLANMASI SURETİYLE ARTTIRILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR (KİRA UYARLAMASI)  Kira sözleşmesi kiraya ...
KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ ? TAŞINMAZIN ORMAN İÇİ AÇIKLIK NİTELİĞİNDE ORMAN SAYILAN YERLERDEN OLMASI
1937 tarihli 3116 Sayılı Orman Kanunu ( 3116 Sayılı Kanun ), Cumhuriyet döneminin ormanlarla ilgili ilk toplu mevzuatı olarak yürürlüğe girmiştir. Ormanın hukuki tanımı ...
AÇIK / GİZLİ AYIP
Eser sözleşmesi ilişkisinde ayıp, yüklenicinin meydana getirip iş sahibine teslim ettiği eserde bulunan sözleşme ve fenne aykırılıklardır. Başka bir ifadeyle ayıp, ...
ADİL YARGILANMA HAKKI
6100 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile ...
ÖN SÖZLEŞMENİN BOZULMASI İSTENİYORSA ASIL SÖZLEŞME GİBİ BOZMA DAVASI AÇILMALIDIR
Taraflar, öyle durumlarla karşılaşılabilir ki, o hal ve durum içinde asıl sözleşmenin yapılması mümkün olmayabilir. Bu durum fiili bazı nedenlerden kaynaklanmış ...
GEÇERLİ BİR ÖNSÖZLEŞME ANCAK MAHKEME KARARIYLA BOZULABİLİR
“Taraflar, öyle durumlarla karşılaşılabilir ki, o hal ve durum içinde asıl sözleşmenin yapılması mümkün olmayabilir. Bu durum fiili bazı nedenlerden ...
MANEVİ ZARAR (HGK. 16.9.2021, 502/1024)
Manevî zarar, bir kimsenin hukuka aykırı bir fiil yüzünden çektiği bedenî acılarla ruhi elem ve üzüntülerin hepsine birden denir. Manevî zarar, ...
KİRA KAYBI NEDENİYLE GECİKME TAZMİNATI İSTEMİ ? İSKAN RUHSATI
 Kat karşılığı inşaat sözleşmesi; bir yönüyle arsa sahibinin koşullar gerçekleştiğinde sahibi olduğu taşınmazın mülkiyetinin bir kısmını ...
MUVAZAA HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI İPTAL İSTEMİ
Sözleşmeler kural olarak tarafların karşılıklı ve uygun iradeleri ile meydana gelir. Ancak bu irade ile beyan her zaman birbiri ile örtüşmeyebilir. Bu uygunsuzluk hâli ...
TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI
        İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenle- nen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da ...
EMSAL İNCELEMESİ
  4271 Sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılan davalarda değer biçmeye ilişkin hükümler kıyasen uygulanan Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir ...
ÖNALIM HAKKI (7. HD. 29.3.2022, 1715/2378).
ÖNALIM HAKKI  (7. HD. 29.3.2022, 1715/2378). Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş ...
ORMAN KADASTROSU
Taşınmazların hukuksal ve geometrik durumlarının tespiti olarak tanımlanan kadastro işlemleri ülkemizde farklı yasalara dayanılarak farklı merciler tarafından ...
YASAL ÖNALIM (7. HD. 21.12.2021, 2652/4101)
Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını ...
DEPREMDE HASAR GÖREN EVİN ONARIM VE GÜÇLENDİRİLMESİ İÇİN KİRACININ İŞYERİNİ TERKETMESİ DAVASI
Dava dilekçesinde, ana yapının depremde hasar gördüğü, bu nedenle gerekli onarım ve güçlendirmenin yapılması gerektiği, davalı kiracının ise dava konusu ...
6306 sayılı Yasa Uygulamasında Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılamaz
DANIŞTAY ALTINCI DAİRE Esas No : 2019/17559 Karar No : 2021/11060 DAVACI___________________ : Şehnaz Bor Caddebostan Mah. Plajyolu Sok. No:21 İç Kapı ...
ÇIKAN-ÇIKARILAN KOOPERATİF ÜYESİNE NE KADAR ÖDEME YAPILMALIDIR
Uyuşmazlık; kooperatif üyeliğinden ihracı kesinleşen ortağın, ortak olduğu dönemde doğmuş bulunan gecikme zammı borcunun çıkma payı alacağından mahsup edilip ...
İNANÇLI SÖZLEŞMENİN İSPATI
İNANÇ SÖZLEŞMESİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ • İNANÇ SÖZLEŞMESİNİN ANCAK YAZILI DELİL İLE KANITLANABİLECEĞİ  (14. HD. 8.2.2021, ...
BAŞKASININ ARAZİSİNE YAPI YAPILMASI (4721/m.724) (14. HD. 10.2.2021, 178/787).
  Davacının taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlardan ziyade arza yönelik tescil isteminde bulunması hususu birlikte değerlendirildiğinde davacının talebinin tapu kaydındaki ...
TEMLİKEN TESCİL (TBK. MD. 184)
YÜKLENİCİ TEMLİKİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ Taşınmaz satışını içeren sözleşmeler resmi şekilde yapılması halinde geçerlidir. Ancak arsa sahibi ...
İMAR PLANLARININ İPTALİ
İzmir İli, Torbalı İlçesi, Pancar Mahallesi, G. Pınarı Mevkii, L18 C01D pafta, 527 parsele ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planının Torbalı Belediye Meclisinin ...
İMAR PARA CEZASININ RÜCUEN TAHSİLİ İSTEMİ ? ARSA PAYI KARŞI-LIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ ? ISLAH (15. HD. 17.12.2020, 1033/3253).
Dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan ödenen imar para cezasının rücuen tahsili ve maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Somut olay ...
ŞAHSİ HAKLARIN YARIŞMASI, YÜKLENİCİNİN ŞAHSİ HAKKINI DEVRETMESİ,ÖNCEKİ TARİHLİ TEMLİKE DEĞER VERİLMESİ, ALACAĞIN TEMLİKİ (15. HD. 21.12.2020, 1382/3287).
Yüklenici, arsa sahibi ile mevcut kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesiyle kazanacağı şahsi hakkını sözleşmede yasaklanmadığı sürece üçüncü ...
ÖNALIM HAKKINA DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI * ANAYAPININ YIKILMIŞ OLMASI * KAT MÜLKİYETİNİN SONA ERMESİ
 ÖNALIM HAKKINA DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI * ANAYAPININ YIKILMIŞ OLMASI * KAT MÜLKİYETİNİN SONA ERMESİ Önalım hakkı, paylı mülkiyet ...
YÜKLENİCİDEN TEMELLÜK EDİLEN KİŞİSEL HAKKIN DAVA EDİLMESİ
  Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri taraflarına karşılıklı haklar ve borçlar yükler. Öncelikle üzerine inşaat yapılacak arsayı ...
PARSELLERİN BİRLEŞTİRİLMESİ-GECİKME TAZMİNATI İSTEMİ
Davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 26.03.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, 5722 ada 2 ve 5725 ada 2 numaralı parsellerde ...
TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN KAZANILMASI
  Ayni hakların doğumu için tescil zorunludur. Yenilik doğurucu bir mahiyeti bulunan tescil yapılmadıkça ayni hak, tasarruf edilebilir nitelik taşımayacağı gibi aleniyet ...
ALICININ İYİ NİYETLİ OLMAMASI ? DAİRE KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ ? SÖZLEŞMENİN YÜKLENİCİNİN EDİMİNİ YERİNE GETİRMEMESİ NEDENİYLE GERİYE ETKİLİ OLARAK FESHEDİLMESİ
  Dava, sözleşmenin feshi ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı kat yapım sözleşmeleri, inşaat sözleşmelerinin bir türüdür. ...
YAPI KAYIT BELGESİNİN SAĞLADIĞI YASALLIK
İmara aykırı ve kaçak yapılar için 18.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 Sayılı Kanun'un 16. maddesiyle 3194 Sayılı İmar Kanunu'na eklenen ...
SÖZLEŞMEDE HERHANGİ BİR SEBEP GÖSTERİLMEKSİZİN FESİH HAKKININ BULUNMASI
Davacı tarafça acentelik sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği iddiasına dayalı alacak ve tazminat istemine dair olarak açılan işbu davada mahkemece ...
ÖNALIM HAKKININ KULLANILMASINDA DÜRÜSTLÜK KURALI
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kanuni önalım hakkının, başlıca iki amacının olduğundan bahsedilir. Birincisi, paydaşlar arasına ...
AİLE KONUTU ŞERHİ, İPOTEK, İPOTEĞİN KALDIRILMASI
"Aile konutu" kavramı 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nde yer almayıp 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu ( TMK) ile hayatımıza girmiş bulunmaktadır. Anılan Kanun'un 194. ...
İNANÇ SÖZLEŞMESİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASINDA İSPAT
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı, dava dışı kişinin taşınmazdaki ...
İCRA MAHKEMESİ KARARLARI
İcra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan yakınmalarla itirazların incelenmesi icra mahkemesi yargıcı veya yasa gereğince bu görev kendisine verilmiş olan yargıç ...
KAÇAK İNŞAAT/PROJEYE AYKIRI İNŞAAT
İmar Kanunu hükümleri uyarınca inşaat yapım işleri ilgili merciinden alınacak ruhsata tabidir. Yapılacak inşaatın tasdikli ruhsat ve eklerine uygun olması gerekir. Somut ...
İMAR UYGULAMASININ İDARİ YARGI KARARIYLA İPTALİ NEDENİYLE KADASTRAL PARSELİN İHYASI İÇİN AÇILAN TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı Hazine vekili; ... ili, ... ...
VAKIF ŞERHİ'NİN TAPU SİCİLİNDEN SİLİNMESİ YA DA TAPU SİCİLİNE YAZILMASINA İLİŞKİN İSTEMLERİ İÇEREN DAVALARDA ON YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE Mİ UYGULANACAKTIR
I-) Osmanlı Devletinde Toprak Rejimi Osmanlı Devleti'nin Toprak Rejimine göre; arazinin büyük bir bölümü Devletin malı idi. Kişilerin araziden yararlanması, Devlet ...
TBK. MD. 123'TE YAZILI OLAN EK SÜRE VERİLMEZSE, TBK. MD. 125'TEKİ HAKLAR KULLANILAMAZ
  6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 123. maddesinde ''Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü ...
AKDE TAHAMMÜL SÜRESİ
Taraflar arasında düzenlenen 05.01.2006 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı inşaat Sözleşmesine göre mülkiyeti davacıya ait olan ...
İLERİYE ETKİLİ FESİHTE TASFİYE BEDELİNİN HESABI
Dava ve karşı dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava sözleşmenin ileriye etkili feshi, eksik iş bedeli, ceza-i şart alacağı, ...
ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİNİN GERİYE ETKİLİ BOZULMASI DAVASINDA TARAF TEŞKİLİ
Mahkemece, 15.07.1998 tarihli sözleşmenin feshedilmemiş olması, bu aşamada tapu iptali tescil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Arsa payı devri ...
TAPULARIN GEÇ TESLİMİNDEN DOĞAN ZARARIN TAZMİNİ
Davacı yüklenici, davalılar arsa sahibidir. Davacı yüklenici, taraflar arasında imzalanan ... 1. Noterliği'nin 03.07.1995 tarih ve 6948 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat ...
İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA İCRA DAİRESİNİN YETKİLİ OLUP OLMADIĞININ İNCELENMESİ
İtirazın iptali davaları davasında, icra takibine itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacı güdülür. Bu davada borçlunun icra takibine yaptığı ...
YÜKLENİCİNİN KUSURU NEDENİYLE SÖZLEŞMENİN FESHİ
Taraflar arasında ilki 14.11.1975 tarihli olmak üzere 22.3.1976 tarihli ve 14.1.1977 tarihli 3 adet sözleşme düzenlenmiştir. Önceki sözleşmeden sonra ek ...
YÜKLENİCİNİN İŞİN YAPILMASINI ZORLAŞTIRAN DURUMLARI İŞ SAHİBİNE BİLDİRME KÜLFETİ
TBK. md. 472’ye göre imalatın muntazaman icrasını tehlikeye koyacak herhangi bir durumun ortaya çıkması halinde yüklenici iş sahibini bundan derhal haberdar etmeye mecbur ...
KAMU DÜZENİNE AYKIRI SÖZLEŞME VE ONUN UYGULAMASI, DÜRÜSTLÜK KURALI GEREKÇESİYLE AYAKTA TUTULAMAZ
 Dava, kat irtifakı kurulu ana yapının ortak yerlerine vaki el atmanın önlenmesi ve projesine uygun hale getirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüyle ortak ...
TAŞKIN YAPI İDDİASI
TMK'nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de ...
GÖTÜRÜ BEDEL ALACAĞININ HESABI
"Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hakettiği iş bedelinin saptanması yada iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için ...
AKDİ SORUMLULUĞUN İHLALİ
  TBK. md. 112-125’de borçların ödenmemesinin koşulları ve sonuçları düzenlenmiştir:   Ø Vadesinde yerine getirilmeyen edimler için ifa ...
DANIŞTAY KARARI: YAŞANAN İŞ KAZASINDAN DOLAYI GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMAYAN KAMU GÖREVLİLERİ DE SORUMLUDUR
 İtiraz Edilen Karar: Haklarında ön inceleme yapılanların tümü için sorusturma İzni verilmemesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının ...
MİRASTA TENKİS
 Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın zilyetliğinde bulunan 12 parça tapusuz taşınmazını 24.06.1997 tarihli ...
İNŞAAT RUHSATININ YÜKLENİCİ İÇİN ÖNEMİ
 Davacılar iş sahibi, davalı yüklenicidir. İnşaata ait projelerinin çizim ve onayı, ruhsatlarının alınması vs. yapımla ilgili yasal işler konusunda davacılar 4.1.2000 ...
KARŞILIKSIZ ÇEKLERDE BANKANIN SORUMLULUĞU
Gerek 3167 sayılı Yasanın 3/1. Maddesi ve gerekse 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/III. Maddesinde muhatap bankanın karşılıksız çeklerde süresinde ibraz edilen her ...
TEMSİLCİDE YANILMA
Aktif husumet: Bir hakkı dava etme yetkisidir. Pasif husumet: Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumda olan yani hakka uymakla yükümlü olan kişidir. Bir davada gerek aktif ...
İBK. 11.11.1994, 4/4 MİRASTA SABİT TENKİS ORANI
MİRAS HUKUKUNA İLİŞKİN BAZI TEMEL KAVRAMLAR 1 - Medeni Kanun Sistemi: Medeni Kanunumuz prensip itibariyle vasiyetname düzenleme serbestisini ve tasarruf nisabını kabul etmek suretiyle ...
ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİN PAYLI MÜLKİYETE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
             Bir mirasçı, miras ortaklığından doğan elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde ...
MUHTESATIN TESPİTİ
 MUHDESATIN TESPİTİ Davacılar, dava konusu taşınmaz üzerindeki her türlü muhdesatın kendileri tarafından meydana getirildiğini ileri sürerek, adlarına tespitini ...
ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMELERİ TÜKETİCİ İŞLEMİ KAPSAMINDA ELE ALINAMAZ
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 3/l ...
KOOPERATİFÇE VERİLECEK KONUT BULUNMAYAN ORTAĞIN İSTEYEBİLECEĞİ TAZMİNAT
Dava, kendisine verilecek konut bulunmayan ortağın isteyebileceği tazminata ilişkindir. Önce davalı kooperatifçe ortaklara tahsis edilen bağımsız bölümün dava ...
AVUKATIN TEMYİZ DİLEKÇESİNDE MAHKEME ALEYHİNE SÖZLERİ, SAVUNMA DOKUNULMAZLIĞI
1- Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, ...
TAPU KAYITLARININ İDARİ YOLDAN DÜZELTİLMESİNE BAŞVURMADAN DAVA AÇILAMAZ
 Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup 23.07.2014 tarihinde açılmış, mahkemece esastan karar ...
MUHASEBE ÜCRETİ İÇİN YAPILAN İLAMSIZ İCRA-ZAMANAŞIMI
Dava; muhasebe ücretinin tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin, '...davacı ve davalı arasındaki hukuki ilişkinin ...
KAT MÜLKİYETİ KURULMASI SURETİYLE ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
Davacı dava dilekçesinde, 153 ada 14 parsel ve 154 ada 20 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın mümkünse aynen, değilse satış yoluyla giderilmesini ...
ADİ ORTAKLIĞIN FESHİ VE TASFİYE - ADİ ORTAKLIK GELİRLERİ (3. HD. 20.1.2015, 13639/1168)
(6098/m.530,644,630)   Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin murisinin davalı B. M. ve dava dışı arsa sahipleri ile, kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış ...
KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIK NEDENİYLE TAZMİNAT İSTEMİ
 TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma ...
ÜST SINIR İPOTEĞİNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ
TMK'nın 851 ve881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ( üst sınır ) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar ...
SÖZLEŞME DIŞI İŞLERDE FATURA KESİLMEMİŞ OLMASI KDV İSTENMESİNE EN-GEL OLUŞTURMAZ
 Mahkemece davalı tarafından sözleşme bedeli tutarında ( 60.000,00 TL + %18 KDV = 70.800,00 TL ) iş yapıldığı kabul edilmiştir. Oysa davalı aşamalarda verdiği ...
ÖNALIM HAKKINI ENGELLEME
 Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu edilen payın ilişkin bulunduğu 1 no'lu parselin paydaşlarından olduğunu, taşınmazın paydaşlarından Z.Ö.'in taşınmazdaki 211/ 7302 ...
SÖZLEŞMENİN İHLALİNDEN MANEVİ ZARAR DOĞMASI
 Uyuşmazlık; davalı avukatın ( vekilin ), davacı müvekkili adına açtığı iki ayrı davayı takip etmeyerek, sözkonusu davaların açılmamış sayılmalarına ...
KISITLININ ORGAN BAĞIŞLAYABİLMESİ İÇİN VASİYE YETKİ VERİLMESİ
 Ereğli (Konya) Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarı üzerine Şengül Yıldırım’ın organ bağışlayabilmesi amacıyla vasisine izin ve yetki verilmesi davasında Ereğli ...
KATILMA ALACAĞINDA ZAMANAŞIMI
 Özet: Katılma alacağı kanundan doğan bir alacak olduğundan, TMK.nın 5. maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu genel hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Kanunda ...
TAPUDA BEYANLAR HANESİNİN ÖNEMİ
 Davacı, paydaşı olduğu 19 parsel numaralı taşınmaz içerisinde bulunan samanlığı davalıların kullandığını belirterek elatmanın önlenmesi isteğinde ...
ŞİKAYET HAKKININ DÜŞÜRÜLMESİ - DURUŞMA LİSTESİ VE SAATİ
 Özet MAHKEMENİN HER DAVA DOSYASI İÇİN DEĞİŞİK SAATLER BELİRLEYEREK DURUŞMALARA DEVAM ETMEK, BÖYLELİKLE TARAFLARA VE VEKİLLERİNE MEŞRU VASITA VE YOLLARDAN ...
YABANCI MAHKEME KARARININ GEREKÇESİZ OLUŞU TENFİZE ENGEL OLUR MU?
 ÖZET: “Yabancı mahkeme kararlarının salt gerekçesinin bulunmamasının kesinleşmiş yabancı mahkeme kararının tenfizine engel olmayacağı ve bu hususun 5718 ...
MİRAS BIRAKANIN ÖDEMEDEN ACZİ AÇIKÇA BELLİ VEYA RESMEN TESPİT EDİLMİŞ İSE MİRAS REDDEDİLMİŞ SAYILIR
 Dava rücuen tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memurunun davalıları oğlu YA tarafından silahlı saldırıya ...
TAPU KAYITLARINDA KİMLİK BİLGİLERİNİN DÜZELTİLMESİ-ÇEKİŞMESİZ YARGI-GÖREV
 Dava, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.   Bu tür davalarda Tapu Sicil Tüzüğü'nün 25. maddesinde belirtilen ve ...
KOOPERATİFİN, YÖNETİM KURULU ÜYELERİ ALEYHİNE TAZMİNAT DAVASI AÇMASI
 Dava, taşınmaz alımından dolayı kooperatifin uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir. Kooperatif yönetim kurulu eski üyesi olan davalı Çetin Bulut hakkında ...
MUHTESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ DAVASINDA MUHTESATIN KAÇAK YAPI OLUP OLMADIĞI SONUCA ETKİLİ DEĞİLDİR
 Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece muhtesatın kaçak yapı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar ...
TÜKETİCİ KREDİSİ YENİDEN YAPILANDIRILDIĞINDA YENİDEN MASRAF ALINAMAZ
 T.C. ANKARA 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR   ESAS NO : 2010/858 KARAR NO : 2011/309 HAKİM : ....... KATİP : ......... DAVACI : ...
VEKİLİN GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMASI
 Vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun ...
MURİS MUVAZAASINDA ZAMANAŞIMI
 Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda zamanaşımı ya da hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı bulunmadığı, davanın niteliğine göre bu ...
ÖNALIM(ŞÜFA) BEDELİNİN, OBJEKTİF DEĞER ARTIŞI GEREKÇESİYLE ARTTIRILMASI
   1.     Önalım hakkının tapudaki satış bedeli, harç ve masraflar tutarı üzerinden tanınması gerekir.   2.     ...
VELAYETİN KULLANILMASINDA ÜSTÜNLÜK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR
 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesinde "Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar." hükmü mevcuttur. Bu madde ...
KREDİ KARTI ÜYELİK ÜCRETİNİN İADESİNE İLİŞKİN AÇILACAK DAVADA ZAMANAŞIMI
 Davacı, davalı ile kredi kartı üyelik sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereği 2007 yılı içerisinde yıllık üyelik ücreti olarak davalı ...
TARIM ARAZİLERİNİN DAVA YOLUYLA ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
 TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN Kanun No. 5578 Kabul Tarihi : 31/1/2007 MADDE 1 – 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve ...
YARGI KARARINA GÖRE TAHSİL EDİLEN KİRA VE FAİZİN VERGİLENDİRİLMESİ
 Kiracıların kira bedellerini ödememeleri nedeniyle açılan davalar sonucu verilen yargı kararlarında, kira bedelinin yanı sıra yasal faiz ödenmesine de karar verilmiş ...
ECRİMİSİLİN TAHAKKUKU, İTİRAZI, İPTALİ
CEZA YARGILAMASINDA SAVUNMA HAKKI
 Sanığın teşekkül halinde uyuşturucu madde ticareti suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ...
ÖNALIM HAKKI NEDİR? NASIL KAZANILIR? NE ZAMAN VE NASIL KULLANILIR? ÖNALIM HAKKINDAN VAZGEÇME ŞEKLE TABİ MİDİR?
 Önalım ( şufa ) hakkı, 4721 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış bulunan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinde 658. (sözleşmeden kaynaklanan şufa) ve ...
ÖNALIM (ŞÜFA) HAKKININ DÜRÜSTLÜK KURALLARINA AYKIRI KULLANILMASI
 Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri ...
SANIK YOKSUL İSE ONA AVUKATLIK ÜCRETİ YÜKLETİLEMEZ
 Özet: CEZA YARGILAMA YASASI'MN 150/3. MADDESİ UYARINCA, MAHKEMESİNCE BARO'YA YAZI YAZILARAK SANIĞI SAVUNMAK ÜZERE BİR AVUKATIN GÖREVLENDİRİLMESİ NEDENİYLE, ZORUNLU ...
ARAÇTA ARIZANIN BİR YIL İÇİNDE İKİDEN FAZLA TEKRARLAMASI - ARACIN İADESİ VE SATIŞ BEDELİNİN SATIŞ TARİHİNDEN İTİBAREN FAİZİ İLE TAHSİLİ
 Dava, ayıplı çıkan araç nedeni ile satım sözleşmesinin feshi, aracın iadesi ve satış bedelinin satış tarihinden itibaren faizi ile tahsili istemine ...
RUHSATA TABİ OLDUĞU ANLAŞILAN ESASLI TADİLATIN RUHSATSIZ YAPILMASI
 Dava, Aydın, Merkez, ... Mahallesi, 19 L-IV pafta, ... ada, ... parselde A. K. ve H. F. U. adına kayıtlı binanın 1. katında, davacının işletmecisi olduğu sinema salonunda yapılan ...
HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI YASAĞI ( Gününde Bitmeyen Yapı Nedeniyle Akdin Feshi )
  Borçlar Kanunu`muzda ( özellikle 106-108. maddelerde) borçlunun kısmi temerrüdünden ve bu hale uygulanacak hükümlerden açıkça ...
YANLIŞ YAZILAN PARSEL NUMARASININ DÜZELTİLMESİ
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazın 187.39 m2 ve arsa vasfı ile davacı adına, 13 parsel sayılı taşınmazın ise 210 m2 ve kuyulu ...
BK. MD. 99'DA DÜZENLENEN SORUMSUZLUK ANLAŞMASINA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI
Taraflar arasındaki çekişme, davacının internet şifresi kullanılarak iradesi dışında hesabından havale edilen bu paradan dolayı tarafların sorumluluklarının belirlenmesine ...
ÇEK HESABI AÇMADA BANKANIN SORUMLULUĞU
Dava, çek hesabı açmada kusurlu olduğu iddia edilen bankadan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Çek hesabının açıldığı tarihte ...
GABİN-HATA-HİLE
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, davacı 575 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki payının temlikinde davalı tarafça hata hileye ...
REKABET YASAĞI SÖZLEŞMESİNE DAYALI CEZAİ ŞART
Uyuşmazlık; davalının müfettiş yardımcılığı görevinin müşterileri tanımasını sağlayacak ve işin esrarına nüfuz ederek iş sahibinde bir zarar meydana getirecek ...
ARAÇTA ÜRETİM HATASI-AYIPLI MALIN YENİSİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİ
Dava, tüketici tarafından ithalatçı firma aleyhine açılmış olup; ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi ve manevi tazminat istemlidir. Davacı dava dilekçesinde; ...
ALDATAN EŞİN SEVGİLİSİNİN RESMİ NİKAHLI EŞE MANEVİ TAZMİNAT ÖDEMESİ
Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalının kendisinin eşiyle, onun evli olduğunu bildiği halde, ...
GEÇİT HAKKI
Davacı, 27 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısı bulunmadığını ileri sürerek davalılara ait 28 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı tesisi isteğinde ...
TESPİT DAVASI
İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı ...
BEDELİN BELLİ BİR SÜREDE ÖEDENMEMESİ HALİNDE VADE FARKI ÖDENİR İBARESİ YAZILI FATURA
a ) Fatura: Türk Ticaret Kanunu'nda fatura tanımlanmamıştır. Vergi Usul Kanunun 229. maddesinde yer alan tanımlama ise: "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında ...
AÇIK FATURAYA İTİRAZ EDİLMEMESİ
FATURAYA İTİRAZ EDİLMEMESİ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin ...
GİZLİ REKLAM NEDENİYLE VERİLEN PARA CEZASININ İPTALİ
GİZLİ REKLAM NEDENİYLE VERİLEN İDARİ PARA CEZALARININ İPTALİ               Dava, davacı şirkete (Medi Zinde Sağlık Hizmetleri ...
İMAR AF YASASINA DAYANAN TESCİL İSTEMİNİN KOŞULLARI
Ø 2981 SAYILI İMAR AFFI KANUNUNUN 16/SON FIKRASININ UYGULANABİLMESİ İÇİN ÖNCEDEN KAT İRTİFAKI KURULMUŞ VE BU KANUNDAN YARARLANILARAK BAĞIMSIZ BÖLÜM ...
BELEDİYE SINIRLARI İÇİNDEN GEÇEN DEMİRYOLU İLE KESİŞEN KARAYOLU ÜZERİNE ALT ÜST GEÇİT YAPMA İLE DİĞER EMNİYET TEDBİRLERİNİ ALMA GÖREVİ BELEDİYEYE AİTTİR
(15. HD. 14.9.2009, 4410/4671) Davacı, davalı belediyenin sorumluluğunda bulunan Yenice İlçesi, Yeşil Yenice Mahalle Yolunda demiryolu üzerindeki hemzemin geçide otomatik ...
DERNEK ADINA KAYITLI TAŞINMAZDAKİ CAMİİ MİNARESİNE DAVALI TARAFINDAN GSM BAZ İSTASYONU KURULMAK SURETİYLE MÜDAHALE EDİLDİĞİ İDDİASIYLA DERNEK BAZ İSTASYONUNUN KALDIRILMASI AMACIYLA DAVA AÇABİLİR
DERNEK ADINA KAYITLI TAŞINMAZDAKİ CAMİİ MİNARESİNE DAVALI TARAFINDAN GSM BAZ İSTASYONU KURULMAK SURETİYLE MÜDAHALE EDİLDİĞİ İDDİASIYLA DERNEK BAZ İSTASYONUNUN KALDIRILMASI ...
KİRA PARASININ TESPİTİ
  KİRA PARASININ BELİRLENMESİ- ( ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTALİ - HAKİMİN YASA KOYUCU GİBİ BOŞLUĞU DOLDURMASI ) (İBK. 18.11.1964, 2/4) 6570 sayılı Yasanın yalnız 2 ve 3. ...
KİRACILIĞIN TESPİTİ VE İSPATI
KİRACILIĞIN İSBATI (1. HD. 18.10.2000, 11696/12553) Kira sözleşmeleri yazılı veya sözlü yapılabileceği, gibi zımni olarak da vücuda getirilebilir. Yeter ki taraflar ...
MUHTESAT
  TAPULAMA YASASI’NIN 40. MADDESİ UYARINCA KÜTÜĞÜN BEYANLAR HANESİNE MUHDESATLA İLGİLİ OLARAK VERİLEN ŞERH, BİR FİİLÎ DURUMUN TESBİTİNDENİBARETTİR. ...
KÂR YOKSUNLUĞU
KAR MAHRUMİYETİ - Sözleşme iş sahibi tarafından bozulmuşsa, sözleşmeyi bozan sözleşmeci –verdiği dışında- ancak olumlu zararını isteyebilir; olumlu zarar kavramı ...
HEKİMİN ÖZEN BORCUNDAN SORUMLULUĞU
HEKİMİN ÖZEN BORCU   Davacı, burnundan rahat nefes alamadığı için muayene olduğu doktor olan davalının önerisi ile 9.11.1995 tarihinde davalı tarafından ameliyat ...
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA   Daire:CGK Tarih:2005 Esas No:2005/110 Karar No:2005/159 Kaynak: İlgili Maddeler:TCK 257 İlgili Kavramlar:GÖREVİ İHMAL Ö Z ...
FUTBOL MAÇLARININ ŞİFRELİ YAYIMLANMASI
FUTBOL MAÇLARININ ŞİFRELİ YAYIMLANMASI     Dava, davacı şirketin bazı birinci lig spor klüpleriyle yaptığı sözleşmeler ve Futbol Federasyonundan aldığı ...
YAKINMA HAKKININ KAPSAM VE İLKELERİ
YAKINMA HAKKININ KAPSAM VE İLKELERİ   (HGK.21.9.2005, E.4-468, K.2005/514)   Yakınma hakkı, başka bir anlatımla hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın ...
İBRANAME
İBRANAMEDE, OLAY VE KARARLAR IŞIĞINDA YARGITAY UYGULAMASI   1. OLAY VE KARAR: Altındaki imza davacı tarafından inkar edilmeyen hatta hile ve zorla alındığı kanıtlanamayan ve bir ...
MİRASIN REDDİ
MİRASIN REDDİ I. Ret beyanı 1. Ret hakkı MADDE 405-   Yasak ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden ...
FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİNİN İSPATI
FAZLA ÇALIŞMANIN İSPATI- ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN FAZLA ÇALIŞMASI İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve ...
ORTAKLARIN KOOPERATİF ALEYHİNE "ZAMANINDA TESLİM EDİLMEYEN DAİRELER" İÇİN DAVA AÇMASI
ORTAKLARIN KOOPERATİF ALEYHİNE “ZAMANINDA TESLİM EDİLMEYEN DAİRELER” İÇİN DAVA AÇMASI ÖZET : Kooperatif üyesi olan davacı, dairelerin zamanında teslim ...
HAKSIZ İNŞAAT
                HAKSIZ İNŞAAT (TMK md. 724 (Eski md. 650): I-)Levazım Sahibinin İyi Niyetli Olması: Temlik isteyebilme ...
EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ
EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ[1]   PLAN   I.      GENEL OLARAK   II.   KATILMA REJİMİNDE EGEMEN OLAN ...
ÖDEMELERİNİ TAMAMLAMAYAN ORTAK DAİRENİN ADINA TESPİTİ, TAPU İPTAL VE TESCİLİ İSTEMİNDE BULUNAMAZ.
ÖDEMELERİNİ TAMAMLAMAYAN ORTAK DAİRENİN ADINA TESPİTİ, TAPU İPTAL VE TESCİLİ İSTEMİNDE BULUNAMAZ.  (11. HD. 16.11.2009, 12270/11832). Somut olayda davacı dava ...
KARARLARDA GEREKÇE ZORUNLULUĞU
KARARLARDA GEREKÇE ZORUNLULUĞU   (18. HD. 28.1.2010, 11178/966).               Anayasanın 141/3 maddesi uyarınca ...
ELEKTRİK ABONELİĞİ, KULLANILMAYAN ELEKTRİK BEDELİ, İDARENİN KARŞI KUSURU
ELEKTRİK ABONELİĞİ, KULLANILMAYAN ELEKTRİK BEDELİ, İDARENİN KARŞI KUSURU (13. HD. 14.10.2009, 4964/11563) Kural olarak abonelik sözleşmesi iptal edilmediği sürece kim ...
SİTE YÖNETİMİNİN TARAF EHLİYETİ
SİTE YÖNETİMİNİN TARAF EHLİYETİ (13. HD. 27.4.2009, 14684/5645) Davacı site yönetimi, kendileri ile davalı sitenin aynı taşınmaz üzerine inşa edilmiş iki ayrı site ...
PAYLI MÜLKİYETTE ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL İSTEMİ
PAYLI MÜLKİYETTE ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL İSTEMİ (1. HD. 6.2.2008, 12014/1317). Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş ...
KİRACININ YAPTIĞI YARARLI VE ZORUNLU GİDERLER
KİRACININ YAPTIĞI YARARLI VE ZORUNLU GİDERLER (13. HD. 8.10.2009, 8051/11129) Kiracı, mecurda yaptığı zorunlu ve yararlı işlerin bedelini, buna onay vermeyen kirayaverenden isteyebilir.
OTOBÜSÜN ZORUNLU KOLTUK SİGORTASI
OTOBÜSÜN ZORUNLU KOLTUK SİGORTASI (11. HD. 14.12.2009, 8521/12939). Otobüsün zorunlu koltuk sigortasından yapılan ödemeler, işgücü kaybından ya da ...
SAHTE VEKALETNAME İLE SATIŞTA DEVLETİN SORUMLULUĞU
SAHTE VEKALETNAME İLE SATIŞTA DEVLETİN SORUMLULUĞU (4. HD. 26.2.2009, 1913/2811) Sahte vekaletnamedeki nüfus bilgileriyle Tapu Dairesindeki nüfus bilgilerinin birbiriyle ...
FİİLEN KULLANILAN SU BEDELİ
  FİİLEN KULLANILAN SU BEDELİ (4. HD. 29.3.2006, 4899/3452) Abone kaydı olmasa da, İdare’ye ait sayaçtan fiilen su kullandıkları anlaşılan davalıların tüketilen ...
ALKOLLÜ SÜRÜCÜNÜN KULLANDIĞI ARACA BİLEREK BİNMEK
ALKOLLÜ SÜRÜCÜNÜN KULLANDIĞI ARACA BİLEREK BİNMEK (4. HD. 21.3.2006, 1430/3027)  Alkollü sürücünün kullandığı araca durumu bilerek ...
İNANÇLI İŞLEMİN İSPATI
İNANÇLI İŞLEMİN İSPATI (1.HD. 7.5.2009, 4531/5348) İnançlı işlemin yazılı belge ile ispatı gerekir. Bu belgenin resmi nitelikte olması gerekmez. Taşınmazın ...
TEMYİZ AŞAMASINDA KANIT SUNMA YASAĞI
TEMYİZ AŞAMASINDA KANIT SUNMA YASAĞI (HGK. 27.1.2010, 586/31) Kural olarak, yargılama aşamasında sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar. BU kuralın ...
ÖNALIM HAKKI- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖNALIM HAKKI- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE (6. HD. 8.12.2009, 7141/10701) Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin 11 No'lu parselin paydaşlarından olup ...
TAMAMLANMIŞ VE İÇİNE YERLEŞİLMİŞ YAPIDA KAT MÜLKİYETİ KANUNU HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI
TAMAMLANMIŞ VE İÇİNE YERLEŞİLMİŞ YAPIDA KAT MÜLKİYETİ KANUNU HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI (Yargıtay 18. HD. 11.10.2004, 5043/7104) Kat irtifakı kurulmuş ancak kat ...
ESER SÖZLEŞMESİNDE ZAMANAŞIMI
ESER SÖZLEŞMESİNDE ZAMANAŞIMI (15. HD. 7.12.2006, 7107/7172). Eser sözleşmesinde zamanaşımı teslimden veya fesihten işlemeye başlar. Davalı yüklenici eseri sözleşme ...
TAMAMLANMIŞ VE İÇİNE YERLEŞİLMİŞ YAPIDA KAT MÜLKİYETİ KANUNU HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI
TAMAMLANMIŞ VE İÇİNE YERLEŞİLMİŞ YAPIDA KAT MÜLKİYETİ KANUNU HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI (Yargıtay 18. HD. 11.10.2004, 5043/7104) Kat irtifakı kurulmuş ancak kat ...
KAMBİYO SENETLERİNDE BORÇLUNUN TEMERRÜDE DÜŞMESİ
Son 3 taksit için 20.8.1984 20.9.1984 ve 20.10.1984 vadeli 3 bono düzenlenmiştir. Bu taksitler için bono düzenlendiğine göre davalı alıcının ödemelerini ...
KAR MAHRUMİYETİ
Kâr yoksunluğundan davalının sorumlu tutulabilmesi için, davalının edimlerini gereği gibi yerine getirmemesi (geç veya kötü yerine getirmesi veya hiç yerine ...
SAHTE VEKALETNAME İLE TAŞINMAZ SATIMI
2. Hukuk Dairesi 2006/6233 E., 2007/5135 K.   · HAZİNENİN SORUMLULUK ŞARTLARI · İLLİYET BAĞI · USULSÜZ İŞLEM Dosyadaki kanıtlara ...
SAHTE VEKALETNAME İLE BAŞKASININ TAPULU MÜLKÜNÜN SAATILMASINDA DEVLETİN SORUMLULUĞU
(Hukuk Genel Kurulu 11/07/ 2007, 422/536)   Davacı, eldeki dava ile tapu ve noter memurlarının özensizliği nedeniyle uğradığı maddi zararının tazminini ayrıca haksız yere ...
SÖZLEŞMEYE UYGUN TESLİM
(15. HD. 8.2.2007,1132/706)   Davacı yüklenici, yapımını yüklendiği sözleşme konusu tüm işi yaptığını ileri sürerek az yukarda belirtildiği üzere, ...
MÜTEAHHİDİN KENDİ KUSURU İLE TEMERRÜDÜ - İNŞAAT SÖZLEŞMESİNİN FESHİ - MÜTEAHHİDİN TESLİM GÜNÜNDE YAPIYI BİTİREMEMESİ -MÜTEAHHİDİN KUSURU HALİNDE İŞ SAHİBİNİN HAKKI -HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI YASAĞI
Tam karşılıklı sözleşmelerden olan istisna sözleşmelerinde borçlunun ( müteahhidin ) kendi kusuruyla işi teslim gününde bitirmeyerek temerrüde ...
GECİKME (KİRA) TAZMİNATINDA KUSURUN ROLÜ
(15. HD. 18.1.2007, 7562/177) Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı (kira) istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 5.7.1999 tarihli kat ...
GARANTİ VERİLEN İŞLERDE AYIP İHBARI
           Eser sözleşmelerinin en önemli unsuru, eserdir. Başka bir anlatımla, sonuçtur. Sonuç gerçekleştiği ...
FUTBOL MAÇINDA ADAM ÖLDÜRME
FUTBOL FEDERASYONU VE EV SAHİBİ KULÜBÜN BİRLİKTE SORUMLULUĞU Dava konusu olayda, dava dışı Fatih’in ayakkabısının içinde bıçak saklayarak maça ...
EVLİLİKTE EDİNİLEN MALLARDA ZAMANAŞIMI
ÖZET : Türk Medeni Kanunu'nun 178. maddesinde belirtilen ve evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra doğan, ancak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ...
DEVLET ORMANI - ORMAN KADASTROSU
Hukuk Genel Kurulu 7.2.2007 GÜN VE 2007/20-62 E., 2007/56 K. · DEVLET ORMANLARI VE ORMAN KADASTROSU · ORMANLARIN TARİFİ VE TAKSİMİ Davacı vekili tarafından, ...
BORCUN İFA EDİLMEDİĞİ DEF'İ (BK. MD. 81)
  Karşılıklı borçları kapsayan bir sözleşmenin yerine getirilmesini isteyen tarafın, sözleşmenin gereklerine veya niteliğine göre bir süreden yararlanma ...
BK. MD. 360/I UYARINCA SÖZLEŞMENİN FESHİ
Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme sözleşmesidir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin ...
BK. md. 102: Direnimden sonra meydana gelen kazadan Sorumluluk
Direnime düşen borçlu, borcun geç ödenmesinden dolayı tazminat vermek zorunda olduğu gibi, rasgele bir olaydan doğacak bir zarardan da sorumludur. Borçlu, ...
BK. md. 82 ÖDEMEZLİK SAVUNMASI
1. Genel Açıklama Karşılıklı taahhütleri havi akitlerde, daha önce ifa ile yükümlü olan taraf, karşılıklı edimi ileride talep edip edemeyeceğinden ...
HİZMET KUSURU NEDENİYLE BELEDİYENİN SORUMLULUĞU
     Bir Hukuk devletinde idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemler yapmaması gerekir. Hukuka saygılı bir idarenin kendi eylem ve işlemlerinden kaynaklanmış bu zararları ...
AVUKATIN ÖZEN BORCU
Hukuk Genel Kurulu 11.4.2007 GÜN VE 2007/13-198 E., 2007/199 K. · ANLAŞMAZLIKLARIN HAKEM YOLUYLA ÇÖZÜMÜ · GENEL İTİBARİYLE VEKİLİN ...
İMALATIN İŞ SAHİBİNİN KULLANAMAYACAĞI DERECEDE AYIPLI OLMASI
27- Yapılan şey iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kurallarına göre kabule icbar edilemeyeceği derecede ayıplı veya sözleşme koşullarına aykırı olursa, iş sahibi o şeyi ...
ANAYASA MAHKEMESİ, HARÇLAR KANUNU'NUN 28. MADDESİNİ İPTAL ETTİ
A- Yasa’nın 28. Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) Bendinin İkinci Tümcesinin İncelenmesi Başvuru kararlarında, davacı tarafın davayı kazandığı halde ilamı alarak icra ...
İETT İŞLETMESİNİN HALK OTOBÜSLERİNDEN SORUMLU OLMASI
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2009/3126 Karar Numarası: 2009/7497 Karar Tarihi: 18.06.2009   İETT İŞLETMESİNİN HALK OTOBÜSLERİNDEN SORUMLU OLMASI   818 s. ...
ALIŞVERİŞ ANINDA VEYA PASTAHANEDE ÇANTA ÇALINMASINDA İŞYERİ SAHİBİNİN MÜŞTERİYE (TÜKETİCİYE) KARŞI SORUMLULUĞU
Davacının, davalılardan (M.B.) tarafından işletilen pastanede arkadaşı ile birlikte oturduğu sırada, yanındaki sandalyeye bırakmış olduğu çantasının çalındığı ...
BORÇLUNUN TEMERRÜDÜ İLE OLUŞAN MUNZAM ZARAR - MÜRURU ZAMAN
Dava, BK.'nun 105/1.maddesi hükmüne dayanılarak açılan alacağın geç tahsil edilmesi nedeniyle geçmiş günler faizi ile karşılanmadığı iddia edilen munzam ...