KİTAP
İnşaat Hukuku Kitabı

KİŞİLERİN SERBEST DİŞ HEKİMİNE SEVKİ

~ 27.04.2010 ~
KİŞİLERİN SERBEST DİŞ HEKİMİNE SEVKİ
(10. D. 8.2.2010, 2009/11954)
 
Dava, diş tedavisine ilişkin 07.09.2009 tarih ve 2009/110 sayılı Genelgenin 1- ( a ) maddesinin birinci cümlesindeki ''... de yer aldığı sağlık kurulu raporu ile...'' ve ''...180 gün, ...60 gün, ...90 gün içinde'' ibareleri ile ikinci cümlesindeki ''...sağlık kurulu raporunda...'' ibaresinin, diş tedavisine ilişkin önceki düzenlemelerde 5-15 yaş arasındaki çocukların belirtilen süreleri beklemeksizin sevklerinin yapılabileceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle eksik düzenlenen Genelgenin bu yönüyle tamamının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 2. maddesinde, Devletin nitelikleri sayılmış ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu vurgulanmış; 5. maddesinde, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak Devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır.
Yine Anayasanın "Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı" başlıklı 17. maddesinde, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu belirtilmiş; "Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması" başlıklı 56. maddesinde, Devletin; herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak, insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenleyeceği ve bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlardan yararlanarak, onları denetleyerek yerine getireceği öngörülmüş; "Sosyal güvenlik hakkı" başlıklı 60. maddesinde, herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu ve Devletin, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı ve teşkilatı kuracağı kuralına yer verilmiş, "Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları" başlıklı 65. maddesinde de "Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Değinilen Anayasa hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, tüm yurttaşların yaşama haklarının, Devlet güvencesi ve onun pozitif yükümlülüğü kapsamı içinde koruma altında olduğu anlaşılmaktadır. Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen "yaşama hakkı" yalnızca yaşamını sürdürmek anlamında değil "sağlıklı yaşama hakkı"na sahip olmak anlamındadır. İşte bu nedenle kişilerin sağlıklı olma hakkı, kamusal korumaya tabidir.
Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, bir ekonomik ve sosyal hak olup, bu yönüyle kamuya ya da Anayasada geçen biçimiyle Devlete belli yükümlülükler getirmektedir. Devlet bu anayasal yükümlülüğün gereğini yerine getirmek ve herkesin sağlık hizmetlerinden yararlanması için her türlü tedbiri almak, kişilerin sağlık hizmetlerinden gecikmeksizin yararlanmasını sağlamak durumundadır.
Anayasa Mahkemesi de 22.11.2007 günlü, E:2004/114, K:2007/85 sayılı kararında, sağlık hizmetlerinin nitelikleri gereği diğer kamu hizmetlerinden farklı olduğunu, sağlık hizmetlerinin temel hedefi olan insan sağlığı sorununun ''ertelenemez ve ikame edilemez'' nitelikte bulunduğunu belirterek sağlık hizmetinin insan ve toplum yaşamındaki önemi vurgulanmıştır.
Sosyal güvenlik, bireylerin istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin, kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerlerindeki gelir azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerini en aza indirmek, ayrıca sağlıklı ve asgari hayat standardını güvence altına alınmasını ifade eder. Bu güvencenin gerçekleştirilebilmesi için sosyal güvenlik kuruluşları oluşturularak, kişilerin yaşlılık, hastalık, malûllük, kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karşı asgari yaşam düzeylerinin korunması amaçlanmaktadır.
Nitekim, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 1. maddesinde, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek, Yasanın amacı olarak ortaya konulmuştur.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ''Finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi'' başlıklı 63. maddesinde, genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıklı kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin sayma suretiyle belirlendiği, Kurumca finansmanı sağlanan bu sağlık hizmetlerinden biri de aynı maddenin ( d ) bendinde, ''Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; ağız ve diş muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız ve diş hastalıklarının teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, diş çekimi, konservatif diş tedavisi ve kanal tedavisi, hasta takibi, diş protez uygulamaları, ağız ve diş hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını doldurmamış kişilerin ortodontik diş tedavilerinin'' sağlanması şeklinde yer almıştır.
Diş tedavisine ilişkin 07.09.2009 tarih ve 2009/110 sayılı Genelgenin ''1- Sevk İşlemleri'' başlıklı ( a ) maddesinin iptali istenen kısımları da dahil olmak üzere madde metni şöyledir: ''Müracaat edilen sözleşmeli resmi sağlık kurumunca en az bir diş hekiminin de yer aldığı sağlık kurulu raporu ile kron ve protez tedavisine 180 gün, dolgu tedavisine 60 gün, diğer diş tedavilerine de 90 gün içinde başlanamayacağının belirtilmesi ve kapsamda yer alan kişilerce talep edilmesi halinde serbest diş hekimliklerine, Kurumla sözleşmesi olmayan resmi sağlık kurum veya kuruluşlarına, özel sağlık kurum veya kuruluşlarına sevkleri yapılabilecektir. Bu durumda, sağlık kurulu raporunda yapılması gereken tedavinin ayrıntılı olarak belirtilmesi ve sonrasında da sevki yapan sözleşmeli resmi kurumundaki diş hekimlerince tedavinin yapıldığının onaylanması gerekmektedir.'' kuralına yer verilmiştir.
Dairemizin 27.10.2009 tarih ve E:2009/11954 sayılı ara kararı ile davalı idarelerden; 1- 29.9.2008 tarih ve 27012 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin değiştirilmeden önceki 8.2. maddesinin 3. fıkrasında diş tedavisi ile ilgili olarak belirlenen 90, 30 ve 45 günlük sürelerin, dava konusu genelge ile iki katına çıkarılmasını, yani 180, 60 ve 90 gün olarak belirlenmesini gerektiren nedenlerin, yasal ve bilimsel dayanakları ile birlikte açıklanmasının ve 180, 60 ve 90 günlük süreler belirlenirken Sağlık Bakanlığından görüş alınıp alınmadığının sorulmasına, görüş alınmış ise bir örneğinin gönderilmesine, alınmamış ise doğrudan sağlık hizmeti ile ilgili olan bir düzenlemeyi davalı kurumun yapabilmesine olanak sağlayan yasal ve idari düzenlemenin bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesine;
2- Yine aynı ara kararı ile Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığından;
Dava konusu genelgede diş tedavisi ile ilgili olarak belirlenen 180, 60 ve 90 günlük sürelerin ağız ve diş sağlığı açısından kabul edilebilir makul süreler olup olmadığının; 29.9.2008 tarih ve 27012 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin değiştirilmeden önceki 8.2. maddesinin 3. fıkrasında diş tedavisi ile ilgili olarak belirlenen 90, 30 ve 45 günlük sürelere ilişkin olarak açılan bir başka davada Dairemizin 21.1.2008 tarih ve E:2007/7393 sayılı ara kararına verilen cevapta dikkate alınarak açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklanmasının istenilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen ara kararına Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığınca bir cevap verilmediği, ancak aynı genelgeye karşı Dairemizin E:2009/12512 esas sayısına kayıtlı açılan bir başka davada da aynı ara kararının yapıldığı, bu ara kararına cevaben adı geçen Dekanlıkça gönderilen 30.12.2009 tarih ve 3056 sayılı yazıda özetle, her türlü tıbbi sorunun zaman geçirilmeksizin tedavi edilmesinin kaliteli yaşam için şart olduğu, bu nedenle hastaların serbest diş hekimliklerine, Kurumla sözleşmesi olmayan resmi sağlık kurum veya kuruluşlarına, özel sağlık kurum veya kuruluşlarına sevklerinin zaman faktörü gözetilmeden yapılması gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Davalı idarelerden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca ara kararına verilen cevapta; sevk için öngörülen sürelerin belirlenmesi aşamasında, diğer davalı Sağlık Bakanlığının görüşünün alınmadığı belirtilmiş, her iki davalı idarece bu sürelerin, tıp biliminin gereklerine uygun olduğu yönünde bir açıklamada bulunulmamıştır.
Diğer yandan, 09.02.2005 tarih ve 25722 ( mükerrer ) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4 sıra nolu 2005 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatının 5. maddesinin 2. fıkrasının 5.2.3. bendinde "Diş tedavisi için sevk edildiği resmi sağlık kurumunda herhangi bir sebeple tedaviye 90 gün içinde başlanamayacağının ilgili diş tabibi tarafından belirtilmesi ve aynı sağlık kurumu başhekimi tarafından onaylanması suretiyle istekli olan hastaların serbest diş tabipliklerine veya özel sağlık kurumlarına sevkleri yapılabilecektir." şeklinde yer alan hükümde, sevk için öngörülen süre sınırlamasının iptali istemiyle açılan bir başka davada, Danıştay İkinci Dairesi 28.11.2007 tarih ve E:2007/2573, K:2007/4611 sayılı kararı ile; bilimsel bir veriye dayanmayan, ilgililerinin yaşamakta oldukları sağlık sorununun çözümünün makul sayılmayacak bir süre için ertelenmesi suretiyle tedavi hakkına engel olduğu gerekçesiyle bu bendin 90 gün sınırlaması ile ilgili kısmının iptaline karar vermiş, bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 12.11.2009 tarih ve E:2008/2042, K:2009/2193 sayılı kararı ile onanmıştır.
Bu durumda, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmetini karşılamakla yükümlü olan Kurumun sözleşme yaptığı sağlık hizmeti sunucularınca diş tedavilerine başlanılamamasına karşın, bu kişilerin serbest diş hekimliklerine veya kurumla sözleşmesi olmayan sağlık kuruluşuna sevk edilebilmeleri için, önceki düzenlemelerde öngörülen bekleme sürelerini ( 30, 45 ve 90 gün ) iki katına çıkaran, yasal ve bilimsel dayanağı bulunmayan dava konusu Genelgenin 1- ( a ) maddesinin birinci cümlesindeki ''...180 gün, ...60 gün, ...90 gün içinde'' ibarelerinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer yandan hastasını muayene eden, teşhisi koyan, uygulayacağı tedaviyi belirleyen diş hekimi; hasta sayısı ve yoğunluğu, sağlık kuruluşundaki diş hekimi sayısı, hastanın varsa diğer sağlık sorunlarını ve sağlık kuruluşunun teknik imkanlarını ve benzeri durumları gözeterek, hastanın diş tedavisine ne zaman başlanılmasına veya bir başka sağlık kuruluşuna sevk edilmesine karar verme yetkisine sahiptir. Dolayısıyla diş hekiminin sözü edilen yetkisine doğrudan müdahale sonucunu doğuran, sağlık sorununun ''ertelenemez ve ikame edilemez'' nitelikte bulunduğu hususunu göz ardı eden Genelgenin sözü edilen ibarelerinde bu yönüyle de hukuka uygunluk görülmemektedir.
Yine, 25.05.2007 tarih ve 26532 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 8.2. maddesinin ve 29.09.2008 tarih ve 27012 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve halen yürürlükte bulunan 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin değiştirilmeden önceki 8.2. maddesinin 3. üçüncü fıkralarında, müracaat edilen sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca belirtilen süreler içinde diş tedavisine başlanılamayacağının belirtilmesi halinde diş hekimince, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin serbest diş hekimliklerine, Kurumla sözleşmesi olmayan resmi sağlık kurum veya kuruluşlarına, özel sağlık kurum veya kuruluşlarına sevklerinin yapılabilmesi mümkün iken, bu sevkin en az bir diş hekiminin de yer aldığı sağlık kurulu raporu ile olabileceği yönünde getirilen şartın, yasal dayanağı bulunmadığı gibi, hizmet gereklerine uygun olduğundan da söz edilemez.
Davacının, diş tedavisine ilişkin önceki düzenlemelerde 5-15 yaş arasındaki çocukların belirtilen süreleri beklemeksizin sevklerinin yapılabileceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle Genelgenin eksik düzenlendiği iddia edilmekte ise de, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda idarece yapılacak düzenleme ile her yaştaki hastanın, diş hekimince Genelgede belirtilen süre sınırlamasına tabi olmaksızın bir başka sağlık hizmeti sunucusuna sevk edilme olanağı bulunduğundan, davacının sözü edilen iddiasının bu aşamada incelenmesi mümkün değildir.
 
 
Hits: 3114

YÖNETSEL YARGI

İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMAMASI MANEVİ ZARARLARA NEDEN OLABİLİR
 ( Nişasta Fabrikası Kurulmasına İlişkin Başbakanlık Planlama Kurulu Kararının ve İl Mahalli Çevre Kurulu Kararlarının da İptal Edildiği - Kararların Uygulanması ...
İDARİ İŞLEMİN "YOK" SAYILACAK KADAR HUKUKA AYKIRI OLMASI
      Fevkalade ağır ve apaçık hukuka aykırılıklar veya çok bariz, çok ağır ve vahim sakatlıkların işlemi yokluk ile malul bıraktığı bir ortak ...
İDARENİN HATALI YAPTIĞI ÖDEMEYİ GERİ İSTEMESİ
 Hatalı ödemelerle ilgili Danıştay’ın 22.12.1973 ve Yargıtay’ın 27.1.1973 tarihli içtihadı birleştirme kararla incelendiğinde; idarenin yaptığı hatalı ...
İDARİ İŞLEM-İDARİ İŞLEMİN İPTALİ
  İptal davası, hukuk devleti ilkesinin geçerli olduğu bir sistemde idarenin hukuka uygunluğunu sağlayan en önemli yoldur. İptal davası ancak bir idari işlemin hukuka ...
İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI-DÜZELTİLMESİ-KAZANILMIŞ HAK OLGUSU
                         İdareye bir süre ile sınırlı olmaksızın tasarrufunu her zaman geri alma olanağı tanınacak ...
Avukatlık Ücret Tarifesinin 12/2 maddesinin İptali İstemi
 DANIŞTAY (…) DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA     Yürütmenin Durdurulması Taleplidir.     D A V A C ...
İDARENİN HATALI İŞLEMİNE DAYANARAK ÖDEDİĞİ MEBLAĞIN İSTİRDADINA, BİR MAHKEME KARARINA LÜZUM OLMADAN KARAR VEREBİLMESİ
Dava; Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'nda Uzman olarak görev yapan davacıya 29.11.2005-14.1.2009 tarihleri arasında yersiz ödendiği tespit edilen denetim tazminatı ...
TABİPLERİN REKLAM YASAĞI
Dava, davacı şirkete 4077 sayılı Yasa uyarınca 37.964,16 YTL idari para cezası verilmesine ilişkin 14.8.2001 tarih ve 71 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Ankara 9. ...
İLAÇ SALINIMI STENT BEDELİNİN ÖDENMEMESİ
İLAÇ SALINIMI STENT BEDELİNİN ÖDENMEMESİ (İDDGK. 18.9.2008, 2008/851) Dava, Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Genel Cerrahi Klinik Şefi olarak görev yapan ...
MÜSTAFİ SAYILMA İŞLEMİ - SAĞLIK RAPORU - KABUL EDİLEBİLİR MAZERET
MÜSTAFİ SAYILMA İŞLEMİ - SAĞLIK RAPORU - KABUL EDİLEBİLİR MAZERET (İDDGK. 17.10.2008, 2156/1787) Dava, davacının 657 sayılı Yasa'nın 94. maddesi uyarınca memuriyetten ...
DÜZENLEYİCİ İŞLEMLER - KAZANILMIŞ HAK
DÜZENLEYİCİ İŞLEMLER - KAZANILMIŞ HAK (İDDGK. 23.10.2008, 1988/1826) Dava; Karadeniz Teknik Üniversitesi öğrencileri olan davacılar tarafından 1.2.1989 tarih ve 20067 ...
MAZBUT VAKIF SAYILMA - CEMAAT VAKIFLARI -
MAZBUT VAKIF SAYILMA - CEMAAT VAKIFLARI - CEMAAT VAKFININ YETİMHANESİNİN KAPATILMASI (İDDGK. 4.12.2008, 99/2201) Dava, Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisi'nin ...
SÖZLÜ SINAV - SINAV ÖNCESİNDE SORULARIN VE YANITLARININ HAZIRLANMAMIŞ OLMASI
SÖZLÜ SINAV - SINAV ÖNCESİNDE SORULARIN VE YANITLARININ HAZIRLANMAMIŞ OLMASI (İDDGK. 13.11.2008, 2008/774) Davacının kaymakam adaylığı sözlü sınavında ...
BAZ İSTASYONLARI-ELEKTROMANYETİK ALAN ŞİDDETİ LİMİT DEĞERLERİNİN BELİRLENMESİ ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ VE DENETLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
BAZ İSTASYONLARI-ELEKTROMANYETİK ALAN ŞİDDETİ LİMİT DEĞERLERİNİN BELİRLENMESİ ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ VE DENETLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK (İDDGK. 18.12.2008, ...
BLOK SATIŞ YOLUYLA SATIŞIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ
 BLOK SATIŞ YOLUYLA SATIŞIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ (İDDGK. 25.12.2008, 770/2337) Dava, P. P. Holding A.Ş.'nin %51 oranındaki kamu hissesinin satış yöntemiyle ...
HAKİM DURUMUN KÖTÜYE KULLANILMASI
HAKİM DURUMUN KÖTÜYE KULLANILMASI (İDDGK. 16.4.2009, 3278/1095) Dava, Türkiye Denizcilik işletmeleri A.Ş. ( TDİ )'nin feribot taşımacılığı yaptığı ...
DÜZENLEYİCİ İŞLEMİN DAYANAĞI YASA KURALININ ANAYASA MAHKEMESİNCE İPTAL EDİLMESİ
DÜZENLEYİCİ İŞLEMİN DAYANAĞI YASA KURALININ ANAYASA MAHKEMESİNCE İPTAL EDİLMESİ (İDDGK. 9.7.2009, 2009/549) Dava; 21.6.2005 günlü, 25852 sayılı Resmi Gazete’de ...
KİŞİLERİN SERBEST DİŞ HEKİMİNE SEVKİ
KİŞİLERİN SERBEST DİŞ HEKİMİNE SEVKİ (10. D. 8.2.2010, 2009/11954)   Dava, diş tedavisine ilişkin 07.09.2009 tarih ve 2009/110 sayılı Genelgenin 1- ( a ) maddesinin birinci ...
YASAMA YETKİSİNİN DEVRİ NİTELİĞİ TAŞIYAN YÖNETMELİK
YASAMA YETKİSİNİN DEVRİ NİTELİĞİ TAŞIYAN YÖNETMELİK (10. D. 20.11.2009, 2009/14562) Dava, 26.10.2009 tarih ve 27388 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Gıda Ve Yem Amaçlı ...
TABİATI KORUMA ALANI OLARAK KORUNAN YER
TABİATI KORUMA ALANI OLARAK KORUNAN YER (10. D. 16.10.2009, 2009/1713) Dava; 6.12.2008 tarih ve 27076 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 3. maddesi ...
ÖRTÜLÜ REKLAM YAPILMASI
ÖRTÜLÜ REKLAM YAPILMASI (10. D. 27.3.2009,  3169/2343) Dava, davacı şirkete ait televizyon kanalında 18.10.2004 tarihinde yayınlanan “Murat Birsel ile ...
MÜBADİL RUMLARIN TÜRKİYE'DE BIRAKTIKLARI TAŞINMAZLAR
MÜBADİL RUMLARIN TÜRKİYE'DE BIRAKTIKLARI TAŞINMAZLAR (10. D. 21.1.2009, 7402/44) Dava, İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, ... Köyü, ... ...
TÜRK VATANDAŞLIĞININ KAZANILMASI
TÜRK VATANDAŞLIĞININ KAZANILMASI (10. D. 31.12.2008, 6371/9627) Dava, davacının yeniden Türk vatandaşlığına alınmasına ilişkin 02.07.2001 tarih ve 2001/2750 sayılı Bakanlar ...
MEZARLIK DIŞINA GÖMÜLEN CENAZE
MEZARLIK DIŞINA GÖMÜLEN CENAZE (10. D. 27.10.2008, 4375/7143) 3998 sayılı Mezarlıkların Korunması Hakkında Kanunda, Devlet mezarlığı, Vakıflar Genel ...
TOPLUMUN GENEL YARARINA YÖNELİK OLAYLARDA UĞRANILAN ÖZEL ZARARLARIN TAZMİNİ
TOPLUMUN GENEL YARARINA YÖNELİK OLAYLARDA UĞRANILAN ÖZEL ZARARLARIN TAZMİNİ (10. D. 16.10.2008, 5777/6696) Dava; davacının sarımsak ve buğday ektiği araziye, davalı idarenin ...
TELEKOMÜNİKASYON YOLUYLA İLETİŞİMİN DENETLENMESİ
TELEKOMÜNİKASYON YOLUYLA İLETİŞİMİN DENETLENMESİ (10. D. 14.10.2008, 2007/2795) Dava, 14.2.2007 tarih ve 26434 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ceza Muhakemesi Kanununda ...
iDARE HUKUKUNDA KAZANILMIŞ HAK KAVRAMI VE UYGULAMASI
İDARE HUKUKUNDA KAZANILMIŞ HAK KAVRAMI VE UYGULAMASI Dr.Erol ALPAR Hakim Tuğgeneral PLAN GİRİŞ   I. BÖLÜM ÖZELLİKLERİ İLE BİRLİKTE KAZANILMIŞ HAK ...
İDARİ DAVALAR
İDARİ DAVALAR   İdari davalar, idarenin idare hukuku alanındaki işleyişiyle ilgili davalardır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde idari dava ...
İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU
     Kanun Numarası: 2577     Kabul Tarihi: 06/01/1982     Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 20/01/1982     Yayımlandığı ...
DANIŞTAY KANUNU
    Kanun Numarası: 2575     Kabul Tarihi: 06/01/1982     Yayımladığı Resmi Gazete Tarihi: 20/01/1982     Yayımladığı Resmi ...