Danıştay 6. Daire, 22.5.2000, 1663/3194
~ 30.03.2010 ~
Dava, .... Beldesi .... mevkiinde bulunan ... parsel sayılı taşınmazın tarım alanından çıkarılarak sanayi alanına alınması yönündeki 1/1000 ölçekli mevzi imar planı değişikliğine ilişkin 11.7.1997 günlü. 20 sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu imar planı değişikliği ile sanayi alanı olarak belirlenen taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planında tarım alanında kaldığı, 1/1000 ölçekli planın üst ölçekli plana aykırı olamayacağı; öte yandan dava konusu uygulama imar planı ile sadece .. no.lu parsel sınırlarına göre belirleme yapıldığı ve planın onaylandığı, söz konusu parselin çevresiyle ilişkisinin değerlendirilmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemin, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı bulunduğu gerekçesiyle, iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
İmar planı insan, toplum, çevre ilişkilerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatım yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın koruma kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amacıyla hazırlanır.
İmar Yasasının 6. maddesinde planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planlan olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarım belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan yasanın 8. maddesinde ise planların tanımlanmasına yer verilerek planlar bölge planı, çevre düzeni planı nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş ve alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre uygulama imar planlarının üst ölçekli planlara aykırı olamayacağı, arazi kullanım kararlarının alt-ölçekli imar uygulama planlarıyla değiştirilemeyeceği kuşkusuzdur. Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 210 parsel sayılı taşınmazın bölgeye ilişkin imar planlarında tarım alanında kalmakta iken, söz konusu taşınmaz ile birlikte 200, 201, 208, 211, 1940, 1941 parsel sayılı taşınmazları kapsayan alana ilişkin 1/25.000 ölçekli ... Körfezi Yakın Çevresi Çevre Düzeni planında değişiklik yapılarak söz konusu parsellerin sanayi alanına alındığı bu plan değişikliği kararı doğrultusunda davalı ... Belediye Meclisinin 11.7.1997 günlü. 20 sayılı karar ile ... no.lu parselin 1/25.000 ölçekli planda öngörülen amaç doğrultusunda tarım alanından sanayi alanına alınması yönünde 1/1000 ölçekli mevzi imar planı değişikliği yapıldığı; ancak 1/5000 ölçekli nazım imar planında aynı yönde bir değişikliğe gidilmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda, 1/1000 ölçekli planda 1/25.000 ölçekli plana uygun değişiklik yapılmış; ancak 1/25.000 ölçekli plana uyma zorunluluğu bulunan 1/5000 ölçekli planda aynı doğrultuda değişikliğe gidilmemiştir. Bu durumda 1/1000 ölçekli plan ile 1/5000 ölçekli plan arasındaki mevcut uyumsuzluğun nazım imar planının üst ölçekli çevre düzeni planına uygun hale getirilmek suretiyle giderilmesi, gerekeceğinden, dava konusu edilmeyen 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planına uygun bulunan mevzi imar planının nazım imar planına aykırı olduğundan bahisle, iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Hits: 14555