KİTAP
İnşaat Hukuku Kitabı

KOOPERATİF SORUNLARI ÜZERİNE YARGITAY KARARLARI 26.10.2011

~ 26.10.2011 ~

 KOOPERATİF TARAFINDAN YAPILAN KONUTLARIN ORTAKLAR ADINA TAPUYA TESCİLİNİN TALEP EDİLEBİLMESİ

Dava, kura sonucu davacı adına tahsis edilen dairenin tapusunun iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Kooperatif tarafından yapılan konutların ortaklar adına tapuya tescilinin talep edilebilmesi için kooperatifte ferdileşmeye geçilmesi ve kooperatifin ferdileştirmeyi sağlamaması, ayrıca ortağın kooperatife bir borcunun bulunmaması gerekmektedir. Somut olayda, davalı K. Kooperatifi ile arsa sahipleri arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı ve kura sonucu davacı adına tahsis edilen dairenin tapusunun bu sözleşme gereği kooperatif tarafından arsa sahibi olan mümeyyiz davalıya verildiği, ancak davalı kooperatifin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirerek davaya konu dairenin mülkiyetine hak sahibi olduğu, davacının da kooperatife borcu olmaması nedeniyle tahsis edilen dairenin mülkiyetini kazandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, mahkemece, yukarıda açıklanan ilke gereği davalı kooperatifin ferdileşmeye geçip geçmediği ve davacının borcu olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılarak ve ayrıca arsa sahipleri tarafından davalı kooperatif ve üst birlik aleyhine kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için açılan aynı mahkemenin 2003/465 Esas sayılı davanın sonunda verilecek kararın iş bu davanın sonucunu etkileyeceği de göz önüne alınarak sözü edilen davanın sonucunun beklenilerek bir karar verilmesi gerekir (11. HD. 5.6.2007, 5772/8557). 

• AYRILAN ÜYENİN KOOPERATİF AİDATLARIN İADESİ

Dava, üyelikten ayrılan davacının yaptığı ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. Ayrılan üyenin kooperatifin varlığı üzerindeki haklarını düzenleyen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17 nci maddesi uyarınca üyenin çıkma payının ayrıldığı yıla ait bilanço çerçevesinde belirlenerek iade edilmesi gereklidir. Bu itibarla, iadesi gereken miktar ödenen aidatların toplamı kadar olmayıp yapılan toplam ödemeden üyenin ayrıldığı yıla ait kabul edilen bilançoda gösterilen genel giderlerden payına düşen kısım indirildikten sonra kalan miktarla sınırlıdır. Buna göre davacıya iadesi gereken bedelin açıklanan yönteme uygun olarak yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, bozma kararına yanlış anlam verilerek ayrıldığı yıla ait bilanço uyarınca hesaplanan öz varlık miktarından ödediği miktara isabet eden kısmın hesaplanması suretiyle toplam ödemeyi bile aşarak kooperatif öz varlığından pay verilmesi sonucunu doğuracak şekilde davalının sorumluluğuna karar verilmesi Kooperatifler Yasası ve kooperatif ana sözleşmesi hükümlerine aykırı olup, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir (11. HD. 8.11.2007, 11053/14013).

 

• KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ İPTALİ DAVASINDA KOOPERATİF YÖNETİCİLERİNİN HASIM GÖSTERİLMESİ

Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı kooperatifçe genel kurul toplantısı ile davanın kabul edilmesi yönünde karar alınıp, kooperatif temsilcilerinin de duruşmaya katılarak davayı kabul ettiklerini bildirmeleri karşısında, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, zira genel kurulca davanın kabulüne ilişkin karar alınmasının, bir anlamda genel kurulun yönetim kurulu üyelerini azli iradesini de ortaya koymasına, ve yönetim kurulu üyelerinin hiçbir neden gösterilmeksizin değiştirilmesinin, genel kurulca her zaman alınması mümkün kararlardan olmasına, ve yine HUMK uyarınca bir davadaki davalı kabulünün, hak düşürücü süreden önce dikkate alınması gerekmektedir.

Böyle bir davada yönetim kurulu üyelerinin davalı sıfatıyla hasım olarak gösterilmesi ve aleyhlerine hüküm kurulması mümkün değildir. Bu durum karşısında mahkemece, kendisine husumet düşmeyen davalılar hakkındaki davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekir (11. HD. 21.1.2008, 14759/328).

 

• KOOPERATİFTEN AİDAT BORCU NEDENİYLE İHRAÇ • KOOPERATİFTEN AYRILMA NEDENİYLE AİDATLARIN İADESİ

Kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan genel gider payı düşüldükten sonra bakiyenin iadesini talep hakkını haiz olup, bilançonun kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek olması nedeniyle ödemelerin geciktirilmesine ilişkin bir genel kurul kararı alınmış ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğu bilirkişi raporu ile saptansa dahi, bu husus kooperatife ödemeyi geciktirme hakkı verir ise de, alacağın muacceliyet tarihini etkilemez.

İhraç kararının kesinleşmesi 2003 yılında gerçekleşeceğinden, 2003 yılı bilançosunun onaylandığı, 2004 yılı genel kurul toplantısından itibaren bir ay sonra davalının çıkma payı alacağının muaccel olacağı gözetilerek, İşlemiş faiz miktarı da harçlandırılarak dava konusu yapılmış ise, vekalet ücretinin davalı yararına hükmedilmesi gerekir (11. HD. 10.3.2008, 1462/2803).

 

AYLIK %20 ORANINDA GECİKME CEZASI FAİZİ ALINMASI BU ORANIN BK’NUN 19 VE 20. MADDE HÜKÜMLERİ KARSISINDA GEÇERSİZ BULUNDUĞU)

 Kooperatif genel kurulunda, aidatlarını zamanında ödemeyenlerden aylık %20 oranında gecikme cezası faizi alınması kararlaştırılmış ise de, konut yapı kooperatifi ile ortağı arasındaki ilişkinin bir ticari ilişki olmaması, belirlenen oranın gerek genel kurul tarihi, gerekse takip tarihi itibariyle fahiş olması ve belirlenen bu oranın BK.'nun 19 ve 20. madde hükümleri karsısında geçersiz bulunması mahkemece gözden kaçırılarak, gerek işlemiş gerekse işleyecek faiz yönünden bu oranın esas alınmaması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır (11. HD. 10.3.2008, 1463/2854).

 

• KOOPERATİF BİLANÇOSUNUN GENEL KURULCA KABULÜ

Dava, ihraç edilen davacının, ödediği aidatların iadesi için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1 ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 15. madde hükümleri gereğince, kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ( aynı kanunun 17/2 nci maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek olması nedeniyle iade ve ödemelerin geciktirilmesine ilişkin bir genel kurul kararı alınmış olmamak koşulu ile )ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haizdir. Öte yandan, Dairemiz'in yerleşik uygulamasına göre, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir ve bundan önce başlatılan bir takibe dayalı olarak açılan itirazın iptali davası, hakkın doğduğu tarihten sonra takip başlatılmak ve bundan sonra dava açılmak üzere red edilmesi gerekir.

Somut olaya gelince, davacının davalı kooperatifteki ortaklığı 24.05.2003 tarihinde sona ermiş olup, gerek kooperatif ana sözleşmesinin 15 ve gerekse 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. madde hükümleri gereğince, davacı, davalı kooperatife yatırdığı aidatların iadesinden ibaret hakkını, ancak ortaklıktan çıktığı 2003 yılı bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra o da aynı kanunun 17/2. maddesi uyarınca iade ve ödemelerin geciktirilmesi hakkında kararı yoksa, isteme hakkına sahip olacağı kuşkusuzdur. Oysa, dosya kapsamından 2003 yılı bilançosunun 26.06.2004 tarihli genel kurulda kabul edildiği görülmekte olup, takibe 29.08.2003 tarihinde girişilmiş olmakla, davacının yatırmış olduğu aidatların iadesini isteme hakkı henüz doğmamış, takip zamansız açılmıştır. Bu itibarla, mahkemece, davanın reddine karar vermek gerekirken aksi düşüncelerle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir (11. HD. 17.3.2008, 1674/3352).

 

YAPILAN ÖDEMELERİN İLK ÖNCE FAİZE VE MASRAFLARA SAYILMASI SURETİYLE YAPILACAK HESAPLAMAYA GÖRE BU İSTEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ

Davacı vekili, davalının ortağı olan müvekkili hakkında ihraç kararı verildiğini, tüm aidatları ödediğini, bir borcunun olmadığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline, davalı kooperatife borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir borcun ödenmesinde temerrüde düşülmesi halinde yapılan ödemelerin ilk önce faiz ve masraflara sayılmasını isteme hakkı, alacaklıya aittir. Yapılan ödemelerin ilk önce aidat borcuna sayılacağı yönünde genel kurulunda alınmış bir karar yoktur. Yapılan ödemelerin ilk önce faize ve masraflara sayılması suretiyle yapılacak hesaplamaya göre bu istemin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir (11. HD. 31.3.2008, 2478/4196).

 

ANA SÖZLEŞMEDE 30 GÜN GECİKTİREN ORTAKLARIN YÖNETİM KURULU KARARI İLE ORTAKLIKTAN ÇIKARILACAĞININ DÜZENLENDİĞİ - ORTAKLIKTAN İHRACA ESAS OLACAK ŞEKİLDE İHTARNAME ÇIKARABİLMEK İÇİN MUACCELİYETTEN İTİBAREN OTUZ GÜNÜN GEÇMESİ GEREKTİĞİ

Davalı kooperatif ana sözleşmesinin parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren, ortakların yönetim kurulu karan ile ortaklıktan çıkarılacağı düzenlenmiştir. Bir başka anlatımla vadesinde ödenmeyen kooperatif aidat alacağı muaccel hale gelmekle birlikte, ortaklıktan ihraca esas olacak şekilde ihtarname; çıkarabilmek için, bu muacceliyetten itibaren otuz günün geçmesi gerekmektedir (11. HD. 17.4.2008, 3727/5194).

 

GENEL KURUL KARARLARI UYARINCA NORMAL ÖDEME YAPAN ORTAĞIN ÖDEMELERİNİN BELİRLENMESİ DAHA SONRA KESİNLEŞEN DAVA DA DEĞERLENDİRİLEREK BİRLEŞEN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ

Uyuşmazlık, davacının ihtara ve takibe konu borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı ile normal aidat ödeyen ortağın yaptığı ödemeleri güncelleştirerek inceleme yapan bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Ancak, bu rapor uyuşmazlığı çözmeye elverişli değildir. Asıl davanın kesinleştiği dikkate alınıp, gerektiğinde davalı kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp, öncelikle davacının ortaklığı dolayısıyla gerek kendisinin gerekse devir eden veya edenlerin yaptığı toplam aidat ödemesinin tespit edilmesi, genel kurul kararları uyarınca normal ödeme yapan ortağın ödemelerinin belirlenmesi, daha sonra yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde güncelleme yapılması ve kesinleşen dava da değerlendirilerek birleşen dava hakkında karar verilmesi gerekir (11. HD. 9.3.2009, 13690/2679).

 

DAVACILARIN İHRACINA İLİŞKİN DAVALI KOOPERATİF YÖNETİM KURULUNUN ALDIĞI KARARINDAN İTİBAREN DAVACILARIN DAVALI KOOPERATİFE YAKLAŞIK 8 YIL BOYUNCA BİR BAŞVURULARININ OLMAMASI VE BİR TALEPTE BULUNMAMALARI

Dava, davacıların davalı kooperatifin ortağı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacıların ihracına ilişkin olarak alınan karar yasa ve anasözleşmeye aykırı ise de dosya kapsamına göre, davacıların ihracına ilişkin olarak davalı kooperatif yönetim kurulunun aldığı kararından itibaren davacılann davalı kooperatife yaklaşık 8 yıl boyunca bir başvurularının olmadığı, bir talepte bulunmadıkları, aidat ödemedikleri ve başka şekilde davalı kooperatif ile hiçbir ilişkiye girmedikleri anlaşılmıştır. Sekiz yıl bekledikten sonra bu davanın açılması, MK'nun 2 nci maddesi hükmü kapsamında iyiniyet kurallarına aykırıdır.

Davacılardan her biri davalı kooperatifin ayrı ayrı ortağı olduğunun tespitini istemiş olup, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Bu nedenle, tek maktu harçla dava açılıp, yine tek bir maktu harçla dava sonuçlandırılmaz. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, her bir davacı için ayrı ayrı maktu başvuru harcı alınarak, ortada ayrı ayrı açılmış bir dava varmışçasına işlem yapılmak suretiyle davaya devam edilmesi gerekir (11. HD. 26.3.2009, 14700/3628).

 

İHRAÇ KARARININ KESİNLEŞMESİ • GERİ ÖDEMELERİN ERTELENMESİ KARARI

Dava, davalı kooperatif üyeliğinden istifa eden davacının yaptığı ödentilerin iadesi için başlattığı icra takibine davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1 nci maddesi ve tip anasözleşmenin 15 nci maddesi gereğince, kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Aynı Kanun'un 17/2 ci maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek olması nedeniyle ödemelerin geciktirilmesine ilişkin bir genel kurul kararı alınmış ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğu bilirkişi raporu ile saptansa dahi, bu, sadece kooperatife ödemeyi geciktirme hakkı verir ise de alacağın muacceliyet tarihini etkilemez. Somut olayda, davacının 20.10.2004 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiği, ihraç kararının davacıya 24.11.2004 tarihinde tebliğ edildiği, 29.06.2003 günlü genel kurulda; çıkan ve çıkarılan ortâklara yapılacak geri ödemelerin 3 yılı geçmemek üzere geciktirilmesine genel kurulca karar verildiği dosya kapsamı ile sabit olup, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, mahkemece, davacının ihraç edildiği tarih itibariyle mevcut erteleme kararının davacıyı da bağlayacağı kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davacının ihraç edildiği tarih de gözetilerek davacının ihraç kararına karşı dava açma yada genel kurula itiraz etme süresi nazara alındığında davacının ihracının esasen 24.02.2005 tarihinde kesinleştiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, mahkemenin kabulünün aksine davacının ihraç kararının kesinleştiği anılan tarih nazara alındığında daha önceki bir tarih olan 29.06.2003 günlü genel kurulda alınan geri ödemelerin geciktirilmesine ilişkin kararın davacıyı etkilemeyeceği ve bağlamayacağı kuşkusuzdur. Zira, geri ödemelerin 3 yıl süre ile ertelenmesine ilişkin karar anılan genel kurul tarihine kadar olan çıkan veya çıkarılan ortaklara ilişkindir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davanın öncelikle belirtilen ilke esaslar dahilinde ele alınarak değerlendirlemek ve sonucuna göre karar verilmek gerekirken, sonuçta yanlış ilkeye ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır (11. HD. 22.3.2010, 2873/3081).

 

GENEL KURUL TOPLANTISINDA ALINAN KARARLARIN İPTALİ İSTEMİ -  

GÜNDEME BAĞLILIK İLKESİ

Dava, genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Somut olayda hesap tetkik komisyonu raporunun görüşülerek bir karara bağlanmasına ilişkin bir gündem maddesi bulunmadığı gibi bu hususun gündeme alınmasına dair bir karar da alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde, 4. maddeyle alınan genel kurul kararı gündem dışına çıkılarak alınmış bir karar olduğundan anılan 46. maddede düzenlenen gündemde olmayan hususların görüşülemeyeceği yönündeki yasal hükme aykırı bulunmaktadır. Dolayısıyla iptali yönünde hüküm kurulmasında yanlışlık yoktur.

İlan edilen gündemde yönetim ve denetim kurulunun ibralarının görüşülmesi hususu mevcut olup, alınan kararla yönetim ile denetim kurulu üyeleri ibra edilmemiştir. Her ne kadar ibra edilmemeleri halinde haklarında dava açılması yönünde gündemde bir açıklık veya karar yoksa da ibra edilip edilmeyecekleri önceden belli olmadığından ve esasen ibra edilmemeleri halinde haklarında dava açılması yönünde karar alınabileceği doğal bir sonuç olacağından bu hususun karara bağlanmasında bir yanlışlık yoktur. Başka bir gündem maddesi içinde bu kararın alınması da sonuca etkili değildir. O halde, yönetim ve denetim kurulu hakkında dava açılması yönündeki kararın gündeme bağlılık ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle iptali doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir (11. HD. 15.3.2010, 2372/2789).

 

ÖNCEKİ DÖNEM KOOPERATİF YÖNETİCİSİNİN ZARARA NEDEN OLMASI

 Dava, önceki dönemlerde davacı kooperatifin yöneticisi olan davalıların zarara neden oldukları iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde açıkladığı eylemlerle davalıların kooperatifi zarara uğrattıklarını iddia etmiştir. Bu eylemlerden birini de davalı yönetim kurulu başkanının aracına genel kurul kararı olmaksızın kooperatif hesabından akaryakıt almaları olarak açıklamıştır. Yapılan inceleme ve dosya kapsamından davalı yönetim kurulu başkanına akaryakıt ücreti ödenmesi yönünde alınmış bir genel kurul kararı olmadığı halde, ibraz ettiği faturalar karşılığı kendisine ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, davalı yönetim kurulu başkanın kooperatif işlerini takip etmek amacıyla ulaşım gideri yapması halinde bundan davacının sorumlu olacağı kuşkusuzdur. Bu halde, ilgili dönemle ilgili olarak kooperatifin ulaşım hizmetlerinin nasıl yapıldığı üzerinde durulup, bu yönde başka bir karar olup olmadığı araştırılıp, yoksa mutat giderin ne kadar olacağı tespit edilip, bu giderden davalı yönetim kurulu başkanın sorumlu olmayacağı, ödenen akaryakıt bedelinden mahsubunun gerekeceği hususu değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir (11. HD. 29.3.2010, 3268/3435).

 

KURA DIŞI İŞLEMLER – İYİNİYET – YOLSUZ TESCİL

Kura sonucu kendisine isabet eden konutu teslim alan ve konuttaki eksiklikleri de tamamlayan üye tapu almayı beklerken, kooperatif yönetimi kura dışı işlem yaparak söz konusu konutu üçüncü kişiye devretmiş olup, burada üçüncü kişinin iyiniyetli olduğu ve giderek iktisabının geçerli olduğu kabul edilemez (11. HD. 27.10.2005, 11321/10366).

 

Hits: 25550

KOOPERATİFLER HUKUKU YARGI KARARLARI

YAPI KOOPERATİFLERİNDE TEMEL KURALLAR
ü  Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır.  ü  Bu amaçla bir araya gelen ortaklar emeklerini ve birikimlerini ...
ÖDENMEYEN KOOPERATİF AİDATLARINA FAİZ UYGULAMASI
 Dava, aidat asıl alacağı, aidat gecikme faizi ve şerefiye bedeli gecikme faizinin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı davaya ...
KOOPERATİF SORUNLARI ÜZERİNE YARGITAY KARARLARI 26.10.2011
 KOOPERATİF TARAFINDAN YAPILAN KONUTLARIN ORTAKLAR ADINA TAPUYA TESCİLİNİN TALEP EDİLEBİLMESİ Dava, kura sonucu davacı adına tahsis edilen dairenin tapusunun iptali ile davacı adına ...
ÇEŞİTLİ KOOPERATİF SORUNLARI ÜZERİNE VERİLMİŞ YARGI KARARLARI
 KOOPERATİF TARAFINDAN YAPILAN KONUTLARIN ORTAKLAR ADINA TAPUYA TESCİLİNİN TALEP EDİLEBİLMESİ Dava, kura sonucu davacı adına tahsis edilen dairenin tapusunun iptali ile davacı adına ...
md. 54 içtihatları
11. HUKUK DAİRESİ E. 2007/10490 K. 2009/6421 T. 26.5.2009 • ARSA SAHİBİNİN KOOPERATİFE ÜYE OLMASI ÖZET : Davacılar, davada kat karşılığı inşaat yapım ...
md. 52 içtihatları
11. HUKUK DAİRESİ E. 2003/12804 K. 2004/10354 T. 26.10.2004 • KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ İPTALİ DAVASI ÖZET : 1- Mahkemece, kısa kararda feragat edilen dava dışındaki ...
md. 51 içtihatları
11. HUKUK DAİRESİ E. 2006/1602 K. 2007/5085 T. 19.3.2007 • KOOPERATİF GENEL KURUL KARARI ( Toplantıya Çağrıda Usulsüzlük İddiası - Kararın İptali ) ÖZET : ...
md. 29 içtihatları
11. HUKUK DAİRESİ E. 2002/511 K. 2002/3319 T. 9.4.2002 • DEPREMDE ZARAR GÖREN KOOPERATİF İÇİN VERİLEN SENETLERİN BEDELSİZLİĞİNİN TESPİTİ ÖZET : Kooperatifin, ...
md. 28 içtihatları
12. HUKUK DAİRESİ E. 2008/5996 K. 2008/8327 T. 21.4.2008 • KOOPERATİF ALACAKLILARI ÖZET : Ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif, alacaklılarına ...
md. 27 içtihatları
11. HUKUK DAİRESİ E. 2006/10206 K. 2007/13240 T. 23.10.2007 • İHRAÇ KARARININ İPTALİ ÖZET : Davacı, Kooperatif ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. ...
md. 26 içtihatları
11. HUKUK DAİRESİ E. 2007/13690 K. 2009/2679 T. 9.3.2009 • KOOPERATİF ORTAKLARI ARASINDA EŞİTLİK İLKESİ ÖZET : Uyuşmazlık, davacının ihtara ve takibe konu borcunun bulunup ...
md. 19 içtihatları
HUKUK GENEL KURULU E. 2008/13-374 K. 2008/375 T. 14.5.2008 • KOOPERATİF HİSSESİNİN RAİÇ BEDELİNİN TAHSİLİ ÖZET : Davacı, davalı ile evli iken kendisi adına ...
md. 18 içtihatları
11. HUKUK DAİRESİ E. 2005/13811 K. 2007/3152 T. 19.2.2007 • KOOPERATİF ORTAKLIĞININ TESPİTİ ÖZET : Davacı vekili, yönetim kurulu kararı ile müvekkilinin kooperatifte ...
md. 17 içtihatları
11. HUKUK DAİRESİ E. 2007/6644 K. 2009/1573 T. 12.2.2009 • ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA KARARININ İPTALİ TALEBİ ÖZET : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ...
md. 16 içtihatları
ÖZET: Ödemelerini tamamlamayan ortak dairenin adına tespiti, tapu iptal ve tescili isteminde bulunamaz. Davacı konutunun başka bir kişiye tahsis edilmişse, dava onun yokluğunda devam ...