KİTAP
İnşaat Hukuku Kitabı

YARGILAMANIN AŞAMALARI

~ 06.12.2020 ~

HMK’ da ilk derece yargılamasında yazılı yargılama usulü beş aşamadan oluşacak biçimde düzenlenmiştir: 1-) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması (md. 118, 126-136); 2-) Ön inceleme aşaması (md. 137-142); 3-) Tahkikat aşaması (md. 143-293); 4-) Sözlü Yargılama (md. 184-186); 5. Hüküm (md. 294).

Mahkemece, dilekçelerin (dava-cevap-cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri) karşılıklı verilmesinden sonra, ön inceleme için bir duruşma günü belirlenerek taraflara bildirilir.

Çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer konular yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği; davetiyenin tebliğinden başlayarak iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu konuların verilen süre içinde yerine getirilmemesi durumunda o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği ayrıca ihtar edilir (md. 139).

Yargıç, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları konuları tek tek tespit eder (md. 140/I).

Uyuşmazlık konularının belirlenmesinden sonra yargıç, tarafları, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda sulha veya arabuluculuğa teşvik eder; bu teşvik özellikle yasak savma ya da yasal gerekliliğin yerine getirilmesi amacıyla değil, sonuca odaklanmak suretiyle gerçekten tarafların uyuşmazlığı bitirmeleri yönünde teşvik edecek şekilde yapılarak bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü belirler (md. 140/II).

Bu yönde bir kanaat edinmediği takdirde; ön incelemeye devam ederek ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç almadıkları takdirde anlaşamadıkları konuların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür (md. 140/III).

Ön inceleme duruşması tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği konusudur (md. 137/II).

Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia ve savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra iddia ve savunma genişletilemez veya değiştirilemez (HMK. md. 141).

Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, yargıç tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def'ileri inceleyerek karara bağlar (md. 142/I).

Mahkemece ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat işlemine gerek olmaması durumunda nihai bir karar verebilir (md. 138-142).

Mahkemece ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması ya da hak düşürücü süre nedeninin gerçekleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla ön inceleme duruşmasında verilecek kararlar usule ilişkin kararlar ile sınırlı olup, davanın esası hakkında (feragat, sulh, kabul gibi davayı sona erdiren taraf işlemleri hariç) karar verilemez. Bu konular dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri, tahkikatın sona erdiği duruşmada sözlü yargılamaya geçileceği, sözlü yargılama için duruşmanın ertelenmesi durumunda taraflara ayrıca davetiye gönderilmeyeceği ve yokluklarında hüküm verileceği bildirilir (md. 147).

Mahkeme, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçer. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine iki haftadan az olmamak üzere duruşma ertelenebilir. Hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için ayrıca davetiye gönderilmez (HMK. md. 186).

Tahkikat aşamasına geçildiğinde, tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunludur. Bu yasal zorunluluğun gereği yapılıp davalının tahkikat duruşmasına katılması olanağı sağlanmadan davanın esası hakkında hüküm kurulamaz (Anayasa md. 36, AİHA. md. 6)[1].

HMK'nın 145. maddesinin birinci cümlesinde de tarafların, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremeyecekleri açıkça belirtilmiştir. 145. maddenin ikinci cümlesinde; birinci cümledeki tarafların Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremeyeceklerine dair olarak getirilen istisnanın dava ve cevap dilekçelerinde hiç delil belirtmeyen, ön inceleme aşamasında da delillerini sunmayan veya toplanması için gerekli işlemleri yapmayan tarafların tahkikat aşamasında delil bildirme haklarının olduğu şeklinde anlaşılması mümkün değildir. 145. maddenin gerekçesinde, “uygulamada, davaların uzamasının temel nedenlerinden birinin de gereksiz yere yeni delil sunulması ve bu konuda taraflara verilen sürelere uyulmaması olduğunun bilindiği, maddenin ilk fıkrasıyla, Kanunda belirtilen sürelerden sonra, davada yeni delil sunulmasının yasak olduğunun kural olarak benimsendiği, fakat iki istisnanın kabul edildiği, bunun için; yeni delil sunulması talebinin yargılamayı geciktirme amacı taşımaması veya delilin süresinde sunulmamasının ilgili tarafın kusuru dışında bir nedene dayanması durumunda, yargıcın gerekçesini de belirtmek koşuluyla, yeni delil sunulmasına izin verebileceği, bu şekilde delil sunma kuralına istisna getirilmesinin hukuki dinlenme hakkının tabii bir sonucu olduğu” belirtilmiştir.

Tahkikatın amacı, kural olarak delil toplamak değil, delilleri incelemek ve değerlendirmektir; aksi halde tahkikat tamamlanamaz ve yargılama uzar. Tahkikat aşamasına geçilmezden evvel tarafların uyuşmazlıkların çözümü için ileri sürdükleri delillerin daha işin başında belirlenerek tahkikatın etkin bir şekilde yapılması gerekmektedir. Yargılamanın etkin ve makul bir süre içinde bitirilmesi için delil gösterilmesi dilekçelerin teatisi (dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap) aşamasına hasredilmiştir. Buna göre, dilekçelerin teatisi aşamasında herhangi bir delil bildirmeyen davacı veya davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için yeni bir süre verilmesine olanağı bulunmamaktadır[2].



[1]        15. HD. 29.12.2015, 2075/369.

[2]        HGK. 16.11.2016, 1226/1057.

Hits: 18508

USUL HUKUKU SORUNLAR

UZMAN GÖRÜŞÜNÜN İSPAT GÜCÜ
Taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez.   Yargıç, talep üzerine veya resen, ...
DİRENME KARARI (HGK. 5.10.2021, 2777/1150)
  Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümler, taraflara yüklenen borç ...
DAVA ARKADAŞLIĞI
I.İhtiyari dava arkadaşlığı Birden çok kişi, aşağıdaki durumlarda birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir: a) Davacılar veya ...
DAVA ŞARTLARI
Dava şartları şunlardır: a.    Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b.    Yargı yolunun caiz olması. c.    Mahkemenin ...
DAVA TARİHİNE GÖRE İSPAT
       I.Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır (HMK. md. 118) Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun ...
DAVA VE CEVAP DİLEKÇESİ
Davanın açılma zamanı: Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. Dava dilekçesine davalı sayısı kadar örnek eklenir. Dava ...
DAVADA SIFAT
Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir sübjektif hakkı dava etme ...
DAVALIYA TANINAN SAVUNMA ARAÇLARI: DEFİ VE İTİRAZ
I. Def’i Borçlunun özel bir nedene dayalı olarak borçlanılan edimini yerine getirmekten kaçınma hakkına defi diyoruz. Defi kullanılmasıyla yöneltildiği ...
GENEL YAŞAM DENEYİMİ-HAYATIN OLAĞAN AKIŞI-İSPAT
Hukuk uygulamamızda (genel yaşam deneyimi) ve (hayatın olağan akışı) kavramlarına sıkça başvurulmaktadır; yasada yer alan kavramlardır. TBK. md. 50/II’de (uğranılan ...
HUKUKİ DİNLENİLME HAKKI
Mahkeme iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Taraflara hukukî dinlenilme hakkı verilmesi anayasal bir haktır. Anayasamızın ...
HUKUKİ YARARIN İSPATI
Davanın açılmasında hukuki yararın bulunması dava koşuludur (HMK. md. 114/h). Tespit davası açanın, kanunlarla belirtilen ayrıksı durumların dışında, bu davayı ...
İLK İTİRAZLAR
İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir: a.    Kesin yetki kuralının bulunmadığı durumlarda yetki itirazı. b.    Uyuşmazlığın tahkim yoluyla ...
İNŞAAT HUKUKU SORUNLARININ TARAFLARIN SORGULANMASIYLA İSPATI
  Bir inşaat davasında, taraflardan birinin veya her iki tarafın sorguya çekilmesi konusunda yargıca takdir yetkisi verilmiştir. Yargıç, tarafların istemi olmasa bile ve ...
KARİNE
I. Genel Olarak Karine, sözlük anlamı bakımından karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına ve çözümlenmesine yarayan durum, ipucu, belirtidir. En genel ...
USULİ SÜRELER
Yargılama hukuku yargılamaya ilişkin bir prosedürü düzenlediğinden, gerek tarafların, gerekse mahkemenin yapacağı iş ve işlemler belirli sü­relere bağlanmış ve bu ...
TEK BİR DİLEKÇE İLE BİRDEN FAZLA TALEBİN BULUNDUĞU DAVA AÇILMASI
Davaların yığılması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 110. maddesinde: “Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava ...
VAKIALARIN SOMUTLAŞTIRILMASI
Tarafların dayandıkları vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırmaları hem davanın anlaşılmasını hem de ispatını kolaylaştıracaktır. Taraflar, dayandıkları vakıaları, ...
YARGILAMAYA EGEMEN İLKELER
Tasarruf ilkesi, taraflarca getirilme ilkesi, taleple bağlılık ilkesi, hukuki dinlenilme hakkı, aleniyet ilkesi, dürüst davranma ve doğruyu söyleme ...
YARGILAMANIN AŞAMALARI
HMK’ da ilk derece yargılamasında yazılı yargılama usulü beş aşamadan oluşacak biçimde düzenlenmiştir: 1-) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması ...
ZEHİRLİ AĞACIN MEYVELERİ
"Zehirli ağacın meyveleri" olarak anlatılan hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin değerlendirilmesi konusunda Anayasanın 38. Maddesinde 6. Fıkrasında “Kanuna aykırı olarak elde ...
USUL İŞLEMLERİNİN ISLAHI
I-) Islah kavramı Islah kelime olarak bir şeyi iyileştirme, düzeltme anlamını içerse de, yargılama hukuku bakımından bundan daha özel ve teknik bir anlama sahiptir. Islah; ...