Yargılama hukuku yargılamaya ilişkin bir prosedürü düzenlediğinden, gerek tarafların, gerekse mahkemenin yapacağı iş ve işlemler belirli sürelere bağlanmış ve bu süreler için de belirli sonuçlar öngörülmüştür. Süreler yapılacak işlemler bakımından önemli olduğundan, süresinde bir işlem yapılmadığında hak kaybı doğar. Süre hesaplamalarında üç şey önem taşımaktadır, bunların iyi tespit edilmesi gereklidir. Bunlar; sürenin başlangıç anı, sürenin ne kadar olduğu ve sürenin ne zaman sona erdiği ve son günü önemlidir. Süreler bazı hallerde tefhim, bazı hallerde ise tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Sürelerin başlamasında ve hesaplanmasında resmî tatil günleri de dikkate alınır (HMK .93/1). Özellikle resmî tatil günlerinde de tebligat yapılabileceğinden (Tebligat Kanunu m.33), resmi tatil gününde de süre işlemeye başlayabilir. Ancak, bir sürenin son günü resmî tatil gününe rastlıyorsa, süre tatili takip eden iş günü tatil saatinde biter (HMK 93). Kanunda sürelerin nasıl hesaplanacağı da belirtilmiştir. Gün olarak belirlenen sürelerde ilk gün (tefhim veya tebliğ günü) hesaba katılmaz ve süre, son günün tatil saatinde biter (HMK 91/1). Hafta ve ay veya yıl olarak hesap edilen sürelerde, sürenin başladığı güne son hafta veya ay ya da yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde süre biter. Ay olarak hesaplanan sürelerde, sürenin başlaması ay sonuna rastlarsa ve sürenin bittiği ayda böyle bir gün yoksa, o ayın son günü süre bitmiş sayılır.