Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Yunuseli Mahallesi, 6582 ada, 19 parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda parselasyon yapılmasına ilişkin 09/10/2012 tarih ve 2668 Sayılı Osmangazi Belediye Encümeni kararının hukuka aykırı olduğu, söz konusu parselin dokuz ayrı parsel haline getirilmesinin zorunlu olmadığı, düzenleme sınırının Yönetmeliğin 6. maddesine uygun geçirilmediği, parsellerin Yönetmeliğin 8. maddesine uygun oluşturulmadığı, aynı veya yakın yerden parsel verilmediği, düzenleme ortaklık payının doğru hesaplanmadığı, korunması gereken yapıların tam ve hissesiz imar parsellerine intibak ettirilmesi gerekirken bu hususa riayet edilmediği, eş değer yerden hisse verilmediği iddia edilerek, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
3194 Sayılı İmar Kanununun "Arazi ve Arsa Düzenlemesi" başlıklı 18. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde: "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri, malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya veya re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler Valilikçe kullanılır." hükmü, " Parselasyon planlarının hazırlanması ve tescili" başlıklı 19. maddesinde: "İmar planlarına göre parselasyon planları yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sonra yürürlüğe girer. Bu planlar bir ay müddetle ilgili idarede asılır. Ayrıca mutat vasıtalarla duyurulur. Bu sürenin sonunda kesinleşir. Tashih edilecek planlar hakkında da bu hüküm uygulanır. Kesinleşen parselasyon planları tescil edilmek üzere tapu dairesine gönderilir. Bu daireler ilgililerin muvafakati aranmaksızın, sicilleri planlara göre re’sen tanzim ve tesis ederler." hükmü yer almaktadır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanunu'nun 18. maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5.maddesinde; "Belediye ve mücavir alan sınırı içinde belediyeler, belediye encümeni kararı ile; dışında valilikler, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tesbit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetindedir. Konut yapımına hazır arsa sayısının, bir önceki yıl verilen inşaat ruhsatından az olmamasına dikkat edilir. Belirlenen düzenleme sahası bir müstakil imar adasından daha küçük olamaz. Ancak, imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle, yeniden düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında birkaç taşınmaz malın tevhid ve ifraz yoluyla imar planı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan kadastro parselleri müstakil bir imar düzenlemesine konu teşkil edebilir. Düzenlemeye tabi tutulması gerektiği halde İmar Kanununun 18. maddesi hükmünün tatbiki mümkün olmayan hallerde, müstakil inşaata elverişli olan kadastro parsellerine plana göre inşaat ruhsatı verilir." hükmüne, "Düzenleme sınırının geçirilmesi" başlıklı 6.maddesinde; "Düzenleme Sınırı: a. İskan sahasının bittiği yerlerde iskan sınırından, b. İskan sahası içindeki yollarda yol ekseninden, c. Cami ve karakol yerlerinin dış sınırından, yeşil alan ve genel otopark alanlarının düzenleme ortaklık payı oranı ve uygulamaya alınan parsel geçirilir. Ancak, imar planlarında gösterilmiş düzenleme sınırları varsa bu durum dikkate alınır. Düzenleme sınırının herhangi bir parseli iki veya daha fazla parçaya bölmesi halinde, sınıf bu parçalardan düzenleme sahası dışında kalan başka bir imar adasına girmeyenleri varsa bunları da içine alacak şekilde geçirilir. Parsel büyük ise, ifraz yapılarak ifraz sınırından geçirilir." hükmüne; "Düzenleme sahasına alınacak umumi hizmet alanlarının sağlanması" başlıklı 7. maddesinde; "Düzenleme sahasının tespitinde; düzenleme ile iskana açılacak sahanın imar planı ile getirilmiş park, otopark, yeşil saha ve umumi hizmet alanlarının sağlanması için bu alanların, düzenlemeye giren parsellerden dengeli olarak alınacak düzenleme ortaklık payı ile karşılanmasına dikkat edilir." hükmüne, "Düzenleme sırasında korunacak yapılar" başlıklı 8.maddesinde; "İmar veya kadastro parselleri üzerine inşa edilmiş ve düzenleme sırasında, plan ve mevzuata göre muhafazasında mahzur bulunmayan bir yapı bir imar parseli içinde bırakılabilir. Bu gibi yapıların bulunduğu parsellerin yol, meydan, otopark ve yeşil saha gibi yerlere giren kısımları ile bitişiğinde düzgün imar parseli teşkil etmek için bahçelerinden gerekli miktar ifraz edilerek, düzenleme ortaklık payı olarak alınır. Alınacak miktar düzenleme ortaklık payından fazla ise kamulaştırma ile alınabilir." hükmüne, "İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımındaki esaslar" başlıklı 10. maddesinde ise; İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında, a.Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisinin sağlanacağı, b. Plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesinin sağlanacağı, c. Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde, imar parselasyon planları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar iddiaları veya parsellerinin, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilebileceği hükmüne yer verilmiştir.
İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda, davaya konu parselasyonun, Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Yunuseli Mahallesi, 6581 ada, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 parseller ile 6582 ada, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 33, 34, 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı, düzenleme sınırının, Yönetmeliğin 5 ve 6. maddelerine uygun olarak belirlendiği, oluşturulan imar parsellerinin, yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uygun olduğu, düzenlemede umumi hizmetlere ayrılacak payların doğru olarak hesaplandığı, düzenleme ortaklık payı oranı ile kamu tesisleri arsalarının pay oranının, imar planına göre doğru tespit edildiği ve özet cetvelleri tetkikinden, hesaplamanın doğru yapıldığının görüldüğü, davacıların malik olduğu 19 Sayılı kadastral parselin imar planında KOP parseli olan kültürel tesis alanı olarak planlandığı, bu nedenle kadastral parselin olduğu yerden davacılara imar parseli verilemediği, kadastral parsele en yakın imar parselleri üzerinde mevcut yapılaşmalar bulunması nedeniyle de davacılara tahsis edilen imar parselinin kadastral parselle eş değer nitelikte olmadığı, dava dosyasında imar adası ve parselleri ölçü krokisi bulunmadığından asgari cephe ve derinlik şartlarının sağlanıp sağlanamadığının tespit edilemediği, uygulama sahasında bulunan kadastro parsellerinin Tapu Sicil Müdürlüğünce onaylı tapu kayıtları dosyada bulunmadığından kadastro parselleri üzerindeki hak ve mükellefiyetlerin ve şerhlerin ne şekilde değerlendirildiği konusunda tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
Anılan raporun incelenmesinden; davacıların parselasyon sonrasında çok sayıda taşınmazda kadastral parsele uzak noktalarda hisselendirildikleri iddiası konusunda bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediği, bu sebeple anılan iddia araştırılarak yukarıda belirtilen Yönetmeliğin 10. maddesine uygun olarak tahsis yapılıp yapılmadığı, kadastral taşınmaza daha yakın noktalarda daha az sayıda taşınmazda hisselendirilmemelerinin teknik, bilimsel gerekçesinin bulunup bulunmadığı, bu durumun fiili veya hukuki bir imkansızlıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarında gerekli bilgi ve belgeler temin edilerek düzenlemeye giren diğer parseller ile birlikte yeniden yapılacak bir değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Ayrıca, anılan bilirkişi raporunda, düzenleme alanındaki imar planında trafo yeri olarak belirlenen ve uygulama dosyasında KOP parseli olarak hesaplanması gereken 7662 ada, 1 parsel sayılı 40.00 m2 taşınmazın, imar parseli olarak dağıtım ve tahsisinin yapıldığı, bu nedenle DOP ve KOP hesaplamalarının yeniden yapılması gerektiği belirtilmiş davalı idarece bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde 40 m2 KOP parselinde düzenleme alanındaki tüm hissedarların hisselendirilmesi sonucunda tecviz sınırı dışına çıkılıp payların sıfırın altına kadar küçülmesi durumunun ortaya çıkacağı ve bu durumun kamu yararına aykırı olduğu, sonuç olarak anılan parselin KOP parseli olarak belirlenmesi durumunda 304 ayrı pay oluşturulmasının ve bu payların kamulaştırılmasının mümkün olamayacağı, kaldı ki anılan parselin KOP parseli olarak belirlenmesi durumunda ortaya çıkacak hesap farklarının da yapılacak yuvarlama sonucu tesis edilen işlem ile aynı sonucu doğuracağı savunmasında bulunulmuştur. İdarenin bu savunmasının dava konusu uyuşmazlığın çözümü için detaylı şekilde irdelenmesi zorunluluk arz etmektedir.
Bu durumda, yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler doğrultusunda, bilirkişi heyetinden ek rapor alınması veya gerekli görülmesi halinde yeni bilirkişi heyeti oluşturularak mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle elde edilecek sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, huzurdaki dosya ile Kurulumuzun E:2021/2892 Sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden; 09/10/2012 tarih ve 2668 Sayılı Osmangazi Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle 24 davacı tarafından bakılmakta olan davanın açıldığı, idare mahkemesince ısrar kararı verilirken davacılardan B. G., H. A., M. Ç. ve R. Ç.'in ölümü nedeniyle, bu davacılar yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, sonrasında dava takip hakkı kendisine geçen mirasçılar tarafından yapılan başvuru üzerine dosyanın işleme konulmasına karar verilerek yeni bir esasa kaydedilmek suretiyle anılan 4 davacının mirasçıları yönünden de ısrar-iptal kararı verildiği görülmektedir (Danıştay İDDK. 26.1.2022, 2768/190).