Muğla İli, Köyceğiz İlçesi, Çamovası sınırlarında 200809719 ruhsat numaralı saha içerisinde Efes Endüstri Min. San. ve Tic. A.Ş tarafından yapılması planlanan "IV. Grup Olivin Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi Projesi" için Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen 24/09/2020 tarihli, E.2020222 Sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı üzerine, bakılmakta olan dava açılmıştır.
Anayasanın "Yargı Yolu" başlıklı 125. maddesinde; "... idari işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden başlar." hükmü yer almış, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Sürelerle İlgili Genel Esaslar" başlıklı 8. maddesinde; "... süreler tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar." aynı Kanunun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinin ilk fıkrasında; "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür" hükmüne yer verilmiş, ivedi yargılama usulü başlıklı 20/A maddesinin 2. fıkrasında ise, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hüküm altına alınmıştır.
25/11/2014 günlü, 29186 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı" başlıklı 17. maddesinin 2. fıkrasında; Bakanlığın, proje hakkında "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararını beş ( 5 ) iş günü içinde vereceği ve bu kararı; Valiliğe, proje sahibine ve Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara bildireceği, proje için verilen "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararının, Valilik tarafından askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 4. maddesinin ( y ) bendinde ise; askıda ilan, gerçekleştirilmesi planlanan projenin ÇED süreci hakkında, projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel halkın yaşadığı yer/yerlerde, valilik, kaymakamlık ve muhtarlık binasında veya köy odasında bulunan askı ilan yerlerinde yapılan yazılı duyuru olarak tanımlanmıştır.
İdari işlemin usulüne uygun tebliği ve bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilmesi; ilgililerin dava açma haklarını kullanmalarını ve açılan davanın da gereği gibi yargı mercileri önüne getirilebilmesini doğrudan etkiler. Bu anlamda tebligat yargılama sürecinin başlangıcıdır ve tebliğ işlemi, yazılı tebligat, yayın veya ilan şeklinde olabilir. Dava konusu işlemin niteliği gereği belli bir bölgeyi ilgilendirmesi nedeniyle, tüm ilgililerine ayrı ayrı bildirilmesi mümkün olmadığından, ilgililerin etkin ve yeterli bir şekilde dava konusu işlemden haberdar olması amaçlanarak, Yönetmelikteki düzenlemeye göre, askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurulması öngörülmüştür. İlan yolu ile tebliğlerde dava açma süresi ise son ilan tarihini izleyen günden itibaren başlamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu işlemin Muğla Valiliği tarafından Valilik askı panosunda 20/10/2020 tarihinden itibaren sürekli ilan edilmek üzere askıya çıkarıldığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı internet sitesinde ise 02/11/2020 tarihinde ilan edildiği, dava konusu "Çevresel Etki Değerlendirmesi ( ÇED ) Gerekli Değildir" kararına konu projenin yer aldığı projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel halkın yaşadığı Muğla İli, Köyçeğiz İlçesi, Çamova Mahallesinde ise bir bilgilendirme/ilan yapılmadığı, temyize konu Mahkeme kararında ise; dava konusu kararın 20/10/2020 tarihinde ilan edilerek duyurulduğu, ayrıca Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü internet sitesinden de aynı tarihte duyuru yapıldığı, dolayısıyla dava konusu işlemin mevzuat gereği usulüne uygun bir şekilde 20/10/2020 tarihinde ilan edilmesi karşısında, bu tarihten itibaren 30 günlük süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, yukarıda da belirtildiği üzere dava konusu işlemin ilan yolu ile tebliğ edildiği, ancak gerek Bakanlık tarafından elektronik ortamda yapılan ilanın, gerekse Valilik tarafından askıya çıkarılarak yapılan ilanın "süresiz" olarak yapıldığı, bu durumun ise ilgililerini sürekli dava açılma tehdidine maruz bıraktığı, Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere, idari işlemlerin belirli bir süre sınırlaması olmaksızın, süreklilik arz edecek şekilde veya makul olmayacak ölçüde uzun bir süre dava konusu edilebilme olasılığının bulunmasının, kamu hizmetlerinin işleyişini aksatacağı ve idarede bulunması gereken istikrarı bozacağı, dolayısıyla, hukuki güvenlik ve idari istikrarın sağlanabilmesi amacıyla dava açma sürelerinin, idarenin işlem ve eylemlerinin özelliklerine göre belli bir süre ile sınırlandırılabileceği, ayrıca süresiz/sınırsız dava açma tehdidinden ötürü, idareye güven ilkesi doğrultusunda alınan izinlere ve ruhsatlara dayanılarak yüksek maliyetlere katlanılmak suretiyle gerçekleştirilen yatırımlar nedeniyle maddi ve manevi zararların ortaya çıkabileceği, bu zararların tazmin edilebilmesi için adli ve idari davalar açılarak bozulan hukuk düzeninin yeniden oluşturulması yoluna gidileceği, bunun da hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı, idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlal edileceği açıktır.
Bu nedenlerle; niteliği gereği yargılamanın geciktirilmeden sonuçlandırılması hedeflenen 2577 Sayılı Kanun'un 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargılamaya tabi bu tür uyuşmazlıklarda, ilan yolu ile yapılan tebliğlerde, ilanın süresiz olması halinde, muhatapların her an dava tehdidi altında bulunmasının, idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlaline yol açabileceği ve kamu hizmetlerinin aksamasına neden olabileceği dikkate alındığında, açılacak davalar için bir süre sınırlaması getirilmesinde kamu yararı bulunduğu, ivedi yargılama düzenlemesine de uygun olarak, ilan yolu ile yapılan tebliğlerde ilanın süresiz olması halinde, ilan süresinin 30 gün olarak belirlenmesinin kamu hizmetlerinin aksatılmadan yürütülebilmesi ve muhatabın haklarını kullanmasını sağlayacak yeterli ve makul bir süre olduğu, bu nedenle davanın süresinde açılıp açılmadığının, bu süreye göre belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin 20/10/2020 tarihinde ilan edildiği, ilanın süresiz şekilde yapılması nedeniyle yukarıda yer verilen hususlar dikkate alınarak belirlenen 30 günlük ilan süresinin 19/11/2020 tarihinde sona erdiği ve davanın bu tarihten itibaren 30 günlük dava açma süresi içinde 01/12/2020 tarihinde açıldığı, kaldı ki projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel halkın yaşadığı Muğla İli, Köyçeğiz İlçesi, Çamova Mahallesinde ise bir bilgilendirme/ilan yapılmadığı ve dava konusu işlemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı internet sitesinde 02/11/2020 tarihinde ilan edildiği de dikkate alındığında, İdare Mahkemesince, davanın esasının incelenmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir (Danıştay 6. Dairesi 6.4.2021, 1310/5118).