Danıştay 6. Daire, 14.12.1998, 5436/6285
~ 30.03.2010 ~
İmar Kanununun Tanımlar başlıklı 5. maddesinde uygulama imar planı tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri gösteren plan. mevzi imar plan ise İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde mevcut imar planı sınırları dışında olup bu planla bütünleşmeyen bir konumda bulunan alanlar üzerinde hazırlanan ve sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını kendi bünyesinde sağlamış olan plan olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 10. maddesinde belediyelerin, imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç bir ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlayacakları, 18. maddesinde imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya müstakil hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya veya resen tescil işlemleri yaptırmaya yetkili oldukları belirtilmiş, İmar Kanununun 18. maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde düzenleme sınırı, düzenlenecek imar adalarının imar planlarına göre yol, meydan, park, genel otopark, yeşil saha gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanlar ile cami ve karakol yerleri çevreleyen sınır olarak tarif edilmiştir. Anılan yasal düzenlemelere göre Yasanın 18. maddesi uyarınca parselasyon işlemi yapılabilmesi için, uygulamanın yapılacağı alanda imar planının yapılmış olması, ada ve parsellerin oluşturularak plana göre yol, meydan, park vb. umumi hizmetlere ayrılan alanların belirlenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, uygulama imar planı ve mevzi imar planları birbirinden farklı olup uygulama imar planının bulunduğu bir alanda ayrıca mevzi imar planı yapılması yasa ve yönetmeliklerdeki tanımlamalara uygun değildir. Dosyanın incelenmesinden, ... 1/7 pafta, 2000 parsel sayılı taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planında mevzi imar planı olarak gösterildiği, ayrıca 1/1000 ölçekli imar planı notlarında (MİP) notunun "planda yazılı yoğunluk, düzen ve planın getirdiği alan, kullanma ilkesine uymak koşulu ile hazırlanacak mevzi imar planlarına göre düzenleme yapılacak alanlardır. Bu alanlarda planın genel hükümleri belirlenen sınır içinde uygulanır" şeklinde tanımlandığı, 20000 m2'lik taşınmazın Yasanın 18. maddesi uyarınca parselasyon işlemine tabi tutularak 7000 m2 düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra 11.912.56 m2'nin eski parsellerden, geriye kalan alanın 5854 ada l parsel ile 5835 ada l parselden tahsis edildiği, ayrıca taşınmazın bulunduğu alanın plan notunda belirlenen T.M.İ.P'nin (tasdikli mevzi imar planı) bulunmadığı anlaşılmıştır. Olayda taşınmazın uygulama imar planında mevzi imar planı yapılacak alan olarak belirlendiği, planda ada, parsel düzenlemelerinin yapılmadığı gibi anlaşmazlık konusu yere ait tasdikli mevzi imar planının da olmadığı, dolayısıyla bir yerleşim planından söz edilemeyeceği, yukarıda anılan yasal düzenlemeler uyarınca taşınmazın Yasanın 18. maddesi uyarınca parselasyon işlemine tabi tutulabilecek durumda bulunmadığı açık olduğundan, davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Hits: 13242