Taşınmazların hukuksal ve geometrik durumlarının tespiti olarak tanımlanan kadastro işlemleri ülkemizde farklı yasalara dayanılarak farklı merciler tarafından yürütülebilmektedir.
Genel kadastro işlemleri Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünce, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 09.10.1987 tarihine kadar 2613 ve 766 sayılı Kanun'lara göre yürütülmüştür. 2613 sayılı Kanun'da, şehir ve kasaba belediyeleri kapsamında kalan arazilerin, 766 sayılı Tapulama Kanunu'nda ise bu sınırların dışında kalan arazilerin kadastrosu düzenlemiştir. 766 sayılı Kanun'un 2. maddesinde "Tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile aynı nitelikte olan sahipsiz kayalar, tepeler, dağlar ve Orman Kanunu uyarınca orman sayılan yerler, tapulamaya tabi tutulmaz" hükmüne yer verilmiş olup, bu yerler kadastro kapsamı dışında bırakılmıştır.
Ülkemizde şehir ve köylerde yapılan genel kadastro çalışmalarının haricinde yapılan bir diğer kadastro çeşidi orman kadastrosudur. Orman kadastrosunu, mülkiyet farkı gözetilmeksizin orman tanımına giren yerler ile, bu yerlerin içindeki ve bitişiğindeki her çeşit taşınmazların tespitine, sınırlarının geometrik olarak belirlenmesine, üzerindeki hakların tayinine yönelik teknik çalışmalar olarak tanımlamak mümkündür.
6831 sayılı Orman Kanunu'nun 4999 sayılı Kanun'la değişik 7. maddesinin 1. fıkrasına göre orman kadastrosunun amacı “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanların, hususi ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti ile 2 nci madde uygulamaları ile ilgili olarak kadastrosu kesinleşmiş yerlerde tespit edilen fennî hataların düzeltilmesi işleri ...” olarak açıklanmış, 6831 sayılı Orman Kanunu'na göre Orman Kadastrosu ve 2/B maddesinin Uygulaması Hakkında Yönetmelik'in "Amaç" başlıklı 1. maddesi ile "Kapsam" başlık 2. maddesinde bu husus tekrarlanmış, bu suretle sınırlandırılan ormanların ve orman sınırları dışına çıkartılan alanların tapu siciline tescillerini sağlamak ve orman kadastro bilgi sisteminin altlığını oluşturma da amaca dahil edilmiştir.
Orman kadastrosu faaliyetleri; 1937 yılından günümüze kadar orman kadastro komisyonları ve orman kadastro ekipleri tarafından yapılmaktadır. Orman kadastro komisyonları, Orman Genel Müdürlüğünce atanacak bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisinin başkanlığında, bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi veya bunların bulunmaması hâlinde orman teknikeri; bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisi veya bunların bulunmaması hâlinde ziraat teknisyeni ile beldelerde belediye encümenince, mahalle ve köylerde muhtarlıkça bildirilecek bir temsilci olmak üzere bir başkan ve üç üyeden teşekkül eder.
6831 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; kadastro çalışmalarının yapılacağı yerler en az bir ay önce radyo ve diğer yayın araçları ile ilân olunur. Kanun'un 9. maddesine göre, ilan işleri tamamlanan belde, mahalle ve köylerde kadastrosu yapılacak ormanların sınırları komisyonlarca, arazi üzerinde belirlenerek tutanakla tevsik edilir, belirlenen sınır noktaları ölçülerek haritalama işlemleri yapılır. Bu tutanak; sınırlandırılan ormanların işletme şeklini, ihtiva ettikleri ağaç türlerini, mülkiyet ve diğer ayni hakları, sınırda bulunan taşınmaz malların cinsini, maliklerinin ve işgal edenlerin ad ve soyadını, gösterilen veya verilen belgelerin tarih, numara ve nitelikleri ile ilgililer tarafından yapılan itirazları kapsayacak şekilde düzenlenir.
Kanun'un 10. maddesine göre; sınırlaması ve bu Kanun'un 2. maddesine göre orman sınırları dışına çıkarma işlemleri bitirilen köy, belde veya mahallelere ait düzenlenen kadastro dosyaları Orman Genel Müdürlüğüne gönderilir. Orman Genel Müdürlüğünce bulunan şeklî ve hukuki noksanlıklar komisyonlarca düzeltildikten sonra, kadastro tutanak suretleri haritaları ile birlikte orman kadastro komisyonlarınca ilgili köy, belde veya mahallelerin uygun yerlerine asılmak suretiyle ilân edilir. Nihayet, Kanun'un 11. maddesi uyarınca orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir ve bu ilan ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlân süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. Aynı maddenin 26.2.2014 tarihli ve 6527 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile değişik 4. fıkrası gereğince, kadastrosu yapılıp kesinleşen Devlete ait ormanlar orman vasfı ile, 2. maddeye göre orman sınırları dışına çıkarılan yerler ise kaydında belirtme yapılarak hâlihazır vasfı ile; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle, en geç üç ay içinde hiçbir harç ve bedel alınmaksızın Hazine adına tapu kütüklerine kaydedilir.
Ülkemizin bazı bölgelerinde 3116 ve 6831sayılı Orman Kanunları'na göre orman kadastrosunun yapılıp kesinleşmesinden yıllar sonra aynı yerde 2613 veya 766 sayılı Kanun hükümlerine göre arazi (tesis) kadastrosunun, bazı bölgelerde ise, arazi kadastrosunun yapılmasından yıllar sonra orman kadastrosunun yapılmış olduğu, bazı bölgelerde orman kadastrosu yapıldığı hâlde, hâlen arazi kadastrosunun yapılmamış, ya da daha önce arazi (tesis) kadastrosu yapıldığı hâlde, hâlen o yerde orman kadastrosunun yapılmadığı görülmektedir.
Bu itibarla 3402 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce yapılan kadastro çalışmalarında, daha evvel orman idaresince orman kadastrosuna tabi tutulmamış ormanlar tespit dışı bırakılmakta ve tapulamaya tabi tutulmayan söz konusu alanlardaki orman sayılan yerlerin orman kadastrosu, 6831 sayılı Orman Kanunun hükümlerine göre orman kadastro komisyonlarınca yapılmaktadır. Bu durumda, tapulama (kadastro) çalışmaları sonucu gerçek ve tüzel kişiler adına tespit ve tescil gören bir kısım yerler, orman kadastrosu sonucunda orman, 2/A veya 2/B sahaları içerisinde kalabilmekte, diğer bir deyişle, mükerrerlik oluşabilmektedir.
Kesinleşen orman kadastrosuna göre, Orman idaresince, orman haritasındaki hatalar da giderildiğinde, ada/parsel numarası verilerek tapuya tescili yapılır. Ancak, orman ve kadastro pafta/haritaları kenarlaştırıldığında bu ormanın, kısmen veya tamamen Hazine dışındaki kişilere ait kadastro parselleriyle mükerrerlik oluştuğunda, kısmen veya tamamen ormanda kalan kısımlarına ait tapu kayıtlarının kamulaştırma suretiyle veya hükmen iptali sağlanmadıkça Hazine adına tescilleri yapılamaz. Bu yerler için orman idaresince mahallin hukuk mahkemesinde tapu iptal ve tescil davası açılabilmektedir.
Nitekim Tapu ve Kadastro Müdürlüğünün "Ormanların Tescili ve Kadastrosu" konulu 2018/3 sayılı Genelge'nin "I-A) Ormanların ve 6831 sayılı Kanunun 2/A veya 2/B Maddelerine Göre Hazine Adına Orman Sınırı Dışına Çıkarılan Yerlerin Tescili" başlıklı bölümünde; "Kadastro müdürlüğünce; kontrol işlemi sonucu teknik mevzuatına uygun olduğu tespit edilen ya da teknik mevzuatına uygun hale getirilmesi sağlanan kesinleşmiş orman haritaları, ait olduğu köy veya mahallenin kadastro paftalarına işlenerek tescil bildirimi (beyanname) düzenlenir. Orman haritalarının kadastro paftaları ile kenarlaştırılması sonucunda; kadastro veya tapulama sonucu gerçek veya tüzel kişiler (Hazine hariç) adına tapu kütüğüne tescili yapılmış taşınmazlardan; Kısmen veya tamamen orman sınırı içinde kalmak suretiyle mükerrerlik teşkil edenler varsa, bunların mükerrerlik durumunu gösterir kadastro haritasının bir örneği ile bu taşınmazların ada ve parsel numaralarını, mükerrer olan kısımların yüzölçümünü ve maliklerinin kimlik bilgilerini gösterir şekilde düzenlenecek listesi, tescil talebinde bulunan orman idaresi ile mahalli maliye kuruluşuna bir yazı ekinde gönderilir. Bu yazıda, listede belirtilen taşınmazların ormanda kalan kısımlarına ait tapu kayıtlarının kamulaştırma suretiyle veya hükmen iptali sağlanmadıkça Hazine adına tescillerinin yapılmayacağı belirtilir" ifadelerine yer verilmiştir.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olayın incelenmesine gelince; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20.02.2014 tarihinde ilân edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanun'a göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Yörede tapulama çalışmaları 1981 yılında yapılmıştır. Davacı ... İdaresi, 1981 tarihinde yapılan tapulama çalışmalarında davalılar murisi adına tespit ve tescil edilen taşınmazın 2729,87 m2'lik kısmının orman kadastro çalışmalarında orman olarak tespit edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Yukarıda da ifade edildiği üzere, kesinleşen tahdit (orman) içerisinde kalan kişilere ait taşınmazlar yönünden orman idaresi tarafından kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açılması mümkündür.
Her ne kadar Orman İdaresi tarafından iptali istenen kısım yönünden çekişmeli taşınmazın tapu kaydında 2/B alanında kaldığı şeklinde şerh bulunmakta ise de, mahkemece çekişmeli taşınmaz başında keşif yapılarak taşınmazın orman tahdidine göre konumu belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
O hâlde mahkemece, serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi, bulunamadığı takdirde orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu marifetiyle yapılacak keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmesi, tapu maliklerince orman kadastrosu işleminin iptaline ilişkin bir dava açılmışsa bu davanın da eldeki dava ile birleştirilmesi ve oluşacak sonuca göre çekişmeli taşınmazın tahdit içinde ve dışında kalan yerleri saptanarak tahdit içinde kalan bölüm yönünden davanın kabulüne, tahdit dışında ve 2/B alanında kalan bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gereklidir (HGK. 6.4.2021, 2397/434).