Davalı idare görevlileri tarafından düzenlenen 30/03/2015 tarihli yapı tatil tutanağı ile kıyı kenar çizgisi içerisinde ruhsatsız olarak 146,4 m² lik işyeri yapıldığı tespit edilmiştir.
Dava konusu 31/03/2015 tarih ve 145 Sayılı encümen kararı ile ruhsatsız yapı yapıldığından bahisle 3194 Sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıkımına karar verilmiş ve aynı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilecek para cezası 3621 Sayılı Kanun'un 15. maddesine istinaden bir kat artırılarak, toplam 21.217,18-TL idari para cezası verilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
3194 Sayılı İmar Kanunun 42. maddesinin 1. fıkrasında; bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanacağı, 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz TL'dan az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanacağı belirtilmiş, 2. fıkranın ( a ) bendinde; Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için uygulanacak olan ceza miktarları sayılmış ve bu miktarlar esas alınarak idari para cezası verileceği hükmüne yer verilmiştir.
3621 Sayılı Kıyı Kanununun 14. maddesinde; bu Kanun kapsamında kalan alanlarda ruhsatsız yapılar ile ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3194 Sayılı İmar Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı; 15. maddesinde ise; kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engelleri oluşturanlara ikibin Türk Lirasından onbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verileceği, oluşturulan engellerin beş günden fazla olmamak üzere belirlenen süre zarfında kaldırılmasına karar verileceği, birinci fıkrada sayılan yerlerde ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapı yapan kişilere Türk Ceza Kanunu veya İmar Kanunu hükümlerine göre verilecek cezanın bir kat artırılacağı ve ilgili kanunlarda belirtilen makamların yetkileri saklı kalmak üzere, bu maddede belirtilen idarî yaptırımlara karar vermeye mahalli mülki amirin yetkili olduğu, hüküm altına alınmıştır.
Kararın; para cezasının 3621 Sayılı Kıyı Kanununun 15. maddesine istinaden bir kat artırılmasına ilişkin kısmı ile ilgili olarak;
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; 3621 Sayılı Kıyı Kanunu kapsamında kalan alanlarda ruhsatsız ile ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar hakkında 3194 Sayılı İmar Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı, 3621 Sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapan kişilere 3194 Sayılı Kanun uyarınca verilecek para cezasının bir kat artırılacağı, ilgili kanunlarda belirtilen makamların yetkileri saklı kalmak üzere, bu maddede belirtilen idarî yaptırımlara karar vermeye mahalli mülki amirin yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; kıyıda ve sahil şeridindeki ruhsatsız yapılar hakkında 3621 Sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca 3194 Sayılı Kanun kapsamında işlem tesis edilmesi gerektiği ve 3194 Sayılı Kanunda belirtilen makamların yetkileri saklı tutulduğundan, 3194 Sayılı Kanun'un 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesinde ve bu cezası bir kat artırılmasında davalı belediyenin yetkili olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemin para cezasının 3621 Sayılı Kanun'un 15. maddesine istinaden bir kat artırılmasına ilişkin kısmının iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
Kararın; vekalet ücretine ilişkin kısmına gelince;
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinde, vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil olduğu; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhinde hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemece, yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Tarafların, avukat aracılığı ile davalarını takip etmesi ve lehine davanın sonuçlanması halinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca avukatlık ücretine hak kazanacağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinin 12/06/2015 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği, 15/07/2015 tarihinde İdare Mahkemesi kaydına giren davalı idarenin cevap dilekçesinin cevap verme süresi içerisinde verilmediği, dava konusu işlemin kısmen iptaline, davanın kısmen reddine karar verildiği, İdare Mahkemesince, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, davacı lehine ise iki kez vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; İdare Mahkemesince dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verildiğinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte birlikte, davacı lehine iki kez vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.