TBK. md. 113’ün uygulanabilmesi için; yüklenicinin sözleşme hükümlerine aykırı olarak borcunu yerine getirmediğinin sübuta ermesi ve direnime düşmesi gerekir. Nama ifaya karar verilmesi halinde iznin hangi imalatlar için verildiğinin, bu imalatların türü ile avans niteliğinde tamamlanma giderlerinin hüküm fıkrasında veya karar eki bilirkişi raporunda açıkça gösterilmesi gerekir. Yargıç, keşif yaparak ve uzman bilirkişi kurulundan görüş alarak, eksik bırakılan iş kalemlerini ve bunların tamamlanması ve giderilmesi masraflarını tahminen saptayarak, izin kararını verir. İzin kararının hüküm fıkrasında da eksik ve ayıplı iş kalemleri ile her birinin tahmini masrafları tek tek gösterilir. Genel nitelikli yetki ve izin verilemez. Nama ifaya izin verilen işlemlerin tamamlanma bedelinin avans olarak, nama ifa kapsamı dışında kalan imalatlara ait kalite (nefaset) farklarının ise normal bir alacak olarak hüküm altına alınması gerekir. Her iki alacağın hukuksal sonuçları farklıdır. Nama ifa kapsamındaki işler bakımından, nama ifa kararı verilmesi halinde, avans olarak verilen para yetersiz kaldığında, davacı tarafça yükleniciden eksik kalan kısmın istenmesi mümkün iken, nama ifa kararı ile birlikte olumlu zararın tahsili anlamına gelen eksik iş bedelinin tahsiline ilişkin de hüküm kurulması halinde ise, arsa sahibinin eksik işe ilişkin kesinleşen bu tutarın üzerinde talepte bulunması mümkün olmayacaktır. Avans alacağının (yapılacak masrafların) karşılanabilmesi için koşulları oluştuğunda yükleniciye ait yeter miktardaki bağımsız bölümün satışına izin verilmesi mümkün iken, normal bir alacağın tahsili için taşınmaz satışına izin verilmesi mümkün değildir. Nama ifa kapsamındaki işler bakımından nama ifa ile birlikte bedelinin avans olarak tahsiline karar verilmesi, nama ifa kapsamı dışında kalan imalatlar yönünden ise belirlenen kalite (nefaset) bedelinin hüküm altına alınması gerekir. Öte yandan, yükleniciye ait bağımsız bölümün ifaya izin kapsamında satışına ancak izin verilen işlerin giderini karşılamak amacıyla karar verilebilir. Satış kararı verilebilmesi için ifasına izin istenilen işlerin bedeli ile satışına izin istenilen taşınmazın bedeli arasında aşırı oransızlık bulunmaması, satışa izin talebinin TMK. md. 2’deki dürüst davranma ilkesine ve hakkaniyete de aykırı olmaması gerekir. Yüklenicinin ifasına izin verilen işler bedelini ödemeye hazır olduğunu bildirip mahkeme veznesine depo etmesi veya bedeller arasında önemli oranda fark bulunması halinde taşınmaz satışına izin verilmesine dair talebin reddedilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece, bilirkişi kurulundan nama ifaya izin verilmesi gereken eksik imalatları, nama ifa kapsamı dışında kalan ayıplı imalatlardan ayırarak bu imalatların neler olduğunu, metrajlarını ve dava tarihindeki rayiçlerle tahmini tamamlanma bedellerini liste halinde belirleyen, daha önceki raporlarda belirlenen ve hüküm altına alınan 44.379,00 TL’nin ne kadarının nama ifa kapsamı dışındaki imalatların kalite (nefaset) farkına ilişkin olduğu hususunu açıklığa kavuşturan, ayıpların kullanma ve yıpranmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirleyen, tarafların itirazlarını cevaplayan, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alındıktan sonra, nama ifa kapsamındaki işler bakımından 5 no.lu bağımsız bölüm bedeli mukayese edilerek, satış şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, nama ifa kapsamında kalan eksik imalatlar yönünden davalıdan eksik imalat bedelini mahkeme veznesine depo edip etmeyeceği sorularak, depo edeceğini bildirmesi ve depo etmesi halinde satışa izin verilmesi talebinin reddedilmesi, depo etmeyeceğini bildirmesi halinde bağımsız bölümün satış değerini sınırlayan ve satış şeklini belirleyen herhangi bir kayıt ve süre koymadan taşınmazın yüklenici namına davacı tarafından satışına izin kararı verilmesi, nama ifa kapsamı dışındaki imalatlar yönünden ise kalite farkı bedelinin ortak alanlara ilişkin kısmının davacıların sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden kısmının belirlenmesi ve ayrıca tahsil hükmü kurulması gerekirken, nama ifa kapsamına bir kısım kusurlu imalat bedelinin de katılması, eksik işlerin tahminen belirlendiğinin hüküm fıkrasına yazılmaması ve taşınmazın satış şekline, süresine ve satış bedeline ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır (23. HD. 11.12.2014, 3366/8086).