Taraflar arasındaki sözleşmenin 9/a maddesinde; konut inşa bedelinin 1 nolu ek belgesinde belirtilen projelere, 2 nolu ek belgesindeki niteliklere ve Bayındırlık Bakanlığı 1973 birim fiyatlarına göre hazırlanan keşif bedelinden genel indirim yapıldıktan sonra şirket karı ilave edilerek bulunduğu bu suretle hesaplanan inşaat bedeline göre şirketçe girişilecek olan genel konut inşaatında, sözleşmede müsbit 72 aylık inşaat ödeme süresi içinde gerek inşaat malzemesi araç, gereç fiyatları ve teknik personel işçilik ücretleri vs. gibi piyasa şartlarında ve gerekse resim, vergi harç vs. gibi kanuni mevzuata vukua gelebilecek değişikliklerden ötürü, konutun nihai ve kesin inşa maliyetine göre tesbit edilecek inşaat fiyatı ile sözleşmedeki ön inşa fiyatı arasında artma veya eksilme meydana gelebileceğini tarafların kabul ettikleri, bu sebeplerle kesin hesaplaşma prensibini koydukları genel inşaatın şirketçe bitirilmesinden sonra, şirketçe yapılacak nihai ve kesin inşaat mahiyeti hesapları sonuçlarında sözleşmedeki inşa ön fiyatına göre artış olduğu takdirde, bu farkı alıcının ek ödeme olarak şirkete nakden tediye edeceği yazılıdır.
Sözleşmenin kesin hesap başlığını taşıyan 21. maddesinde ise; her yıl konutların inşaatı tamamlandıktan sonra yıllık fiili maliyet hesaplarından mezkur bina inşaat fiyatına göre vaki olacak artış ve eksiliş yüzdelerinin şirketçe hesaplanacağı kesin hesaplaşmanın ve konutun inşaatının nihai maliyetine göre, tarafların yapmaları gerekli olan ek ödeme veya iade gibi tediyelerin sözleşmede açıklanan genel konut inşaatının bitiminden sonra şirketçe yapılacak nihai ve kesin maliyet hesabına göre icrasının sağlanacağı ve tarafların yekdiğerini ibralarının gerçekleştirileceği öngörülmüştür. Buna göre davacı şirket, alt yapı hizmetleri de dahil nihai ve kesin maliyet hesabını genel konut inşaatının bitiminden sonra çıkaracak ve davalının ödemeler tutarına göre borçlu olup olmadığı ancak, nihai ve kesin maliyet hesabının çıkarılmasından sonra anlaşılabilecektir.
Davacı vekili, davalının 31.5.1982 tarihi itibariyle 233.220 lira borçlu bulunduğunu ileri sürmüş ise de, bu talebinin kalemlerini açıklamış değildir. Mahkemece öncelikle davacıya isteminin kalemleri nelerden oluştuğu açıklattırılarak sözleşme hükümleri, özellikle sözleşmenin 9/a maddesi ile kesin hesaba ait 21. maddesi gereğince 4.6.1982 tarihli ihtarda belirtilen 1982 yılı Mayıs ayı sonu itibariyle geçici maliyet hesabı bilirkişi aracılığı ile saptanmalı ödemeler tutarı da gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmelidir. Bu yönlerden eksik incelemeye davalı olan karar, davacı yararına bozmayı gerektirmiştir (HGK. 18.3.1987, 175/192).