KİTAP
İnşaat Hukuku Kitabı

İMAR PLANIYLA MÜLKİYET HAKKININ SINIRLANMASI

~ 21.12.2016 ~

  Dava, davacının hissedarı olduğu, Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Yuva Mahallesi, 43071 ada, 1 Sayılı parselde bulunan 3.574,00 m² yüzölçümlü taşınmazın imar planı ile "İdari Tesis Alanı" olarak ayrılmasına rağmen, davalı idareler tarafından kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırma görevinin yerine getirilmeyerek mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere taşınmazın değerine karşılık 1.000,00 TL'nin ( ıslah suretiyle belirlenen 105.780,00 TL'aia ) dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesi sonucu davacıya ait taşınmazın imar planında "İdari Tesis Alanı" olarak belirlenmesi sebebiyle 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca imar planının yürürlüğe girmesinden itibaren en geç, 3 ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programının belediyece hazırlanmaması ve bunun sonucunda taşınmazının kamulaştırılmaması sebebiyle davacının mülkiyet hakkının belirsiz bir süre ile kısıtlandığı ve bu kısıtlamanın sonraki tarihli Meclis kararlan ile de kaldırılmadığının sabit olduğu, taşınmaz malın değerinin belirlenerek ilgilisine ödenmesi gerektiği, bu çerçevede, taşınmazın değerinin saptanması amacıyla Mahkemece yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; taşınmazının fiyatının 860,00 TL olduğu, taşınmazın davacının hissesine isabet eden kısmının dava açma tarihi itibariyle değerinin ise ( 123m²860,00 ) 105.780,00 TL olarak tespit edildiği, taşınmazın davacının hissesine isabet eden 105.780,00 TL olarak belirlenen değerinin dava açma tarihi olan 23.7.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dayalı idarelerce davacıya ödenmesine karar verilmiş; bu karar, davalı idareler tarafından esas yönünden bozulması istemiyle, davacı tarafından tazminat miktarına işletilen faizin tarihi yönünden düzeltilerek onanması istemiyle temyiz edilmiştir.

Anayasanın 35. maddesinde; "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir, Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." kuralına yer verilmiş, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasını düzenleyen 13. maddesinde ise, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiştir.

Keza Anayasanın 90. maddesi uyarınca uygun bulunan ve iç hukukun bir parçası halini alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1 numaralı Ek Protokolünün "Mülkiyetin korunması' başlıklı 1. maddesinde de; "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir." hükmü yer almıştır.

Öte yandan, Anayasa Mahkemesi'nin 29.12.1999 gün ve E: 1999/33, K: 1999/51 Sayılı kararıyla; 3194 Sayılı İmar Kanununun 13. maddesinin 1. ve 3. fıkraları iptal edilmiş, iptal kararının gerekçesinde; "Ç. demokrasiler, temel hak ve özgürlüklerin en geniş ölçüde sağlanıp güvence altına alındığı rejimlerdir. Temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunup onları büyük ölçüde kısıtlayan veya tümüyle kullanılamaz hale getiren sınırlamaların demokratik toplum düzeninin gerekleriyle bağdaştığı kabul edilemez. Demokratik hukuk devletinin amacı kişilerin hak ve özgürlüklerden en geniş biçimde yararlanmalarını sağlamak olduğundan yasal düzenlemelerde insanı öne çıkaran bir yaklaşımın esas alınması gerekir. Bu sebeple getirilen sınırlamaların yalnız ölçüsü değil, koşulları, nedeni, yöntemi, kısıtlamaya karşı öngörülen kanun yolları hep demokratik toplum düzeni kavramı içinde değerlendirilmelidir. Özgürlükler, ancak ayrık durumlarda ve demokratik toplum düzeninin sürekliliği için zorunlu olduğu ölçüde sınırlandırılabilir.

Demokratik bir toplumda temel hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamanın, bu sınırlamayla güdülen amacın-gerektirdiğinden fazla olması düşünülemez.

Demokratik hukuk devletinde güdülen amaç ne olursa olsun, kısıtlamaların, bu rejimlere özgü olmayan yöntemlerle yapılmaması ve belli bir özgürlüğün kullanılmasını önemli ölçüde zorlaştıracak ya da ortadan kaldıracak düzeye vardırılmaması gerekir.

3194 Sayılı Kanunun 13. maddesinin itiraz konusu 1. fıkrasında imar planlarında, resmi yapı, okul, cami, yol, meydan gibi umumi hizmetlere ayrılan, yerlerin, imar programına alınıncaya kadar mevcut kullanma şeklinin devam edeceği öngörülmüştür. Kanunun 10. maddesinde de belediyelerin, imar planlanma yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde bu planı uygulamak üzere 5 yıllık imar programlarım hazırlayacakları belirtilmiş, ancak Yasa'da bu planların tümünün hangi süre içinde programa alınarak uygulanacağına İlişkin bir kurala yer verilmemiştir. 13. maddenin 1. fıkrası uyarınca imar planlarında umumi hizmetlere ayrılan yerlerin mevcut kullanma şekillerinin ne kadar devam edeceği konusundaki bu belirsizliğin, kişilerin mülkiyet hakları üzerinde süresi belli olmayan bir sınırlamaya neden olduğu açıktır.

İmar planlarının uygulamaya geçirilmesindeki kamusal yarar karşısında mülkiyet hakkının sınırlanmasının demokratik toplum düzeninin gerekleriyle çelişen bir yönü bulunmamakta ise de, itiraz konusu kuralın neden olduğu belirsizliğin kişisel yarar ile kamu yararı arasındaki dengeyi bozarak mülkiyet hakkını kullanılamaz hale getirmesi, sınırlamayı aşan hakkın özüne dokunan bir nitelik taşımaktadır.

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi de 23.9.1981 tarihli Sporrong ve Lonnroth kararında, kamulaştırma izni ile inşaat yasağının uzun bir süre için öngörülmüş olmasının, toplumsal yarar ile bireysel menfaat arasındaki dengeyi bozduğu sonucuna varmıştır.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa'nın 13. ve 35. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir." nitelemelerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesi'nin sözü edilen kararında da atıf yapılan İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin 23.9.1982 gün ve 7151/75 Sayılı Sporrong ve Lönnroth - İsveç kararında ise Mahkeme; başvurucuların taşınmazlarının uzun bir süre inşaat yasağı kapsamında tutulmasını ve bu sürede kamulaştırma yapılmamasını mülkiyet hakkına müdahale olarak kabul etmiş, bu durumun müdahaleyi ağırlaştırdığı kanaatine vararak, kararın devamında, başvurucuların mülkiyet haklarını kullanmalarının Sporrong Miras Şirketi olayında toplam 25 yıl. Bayan Lönnroth olayında on iki yıl engellendiğini, bu bağlamda uzatılmış yasakların mülk sahipleri üzerinde yarattığı olumsuz sonuçlan hukukun üstünlüğü ile yönetilen bir Devlette olması gereken durumla bağdaştırabilir görmediğini kaydetmiş, bu yasakların yarattığı durumun mülkiyet hakkının korunması ile genel menfaatin gerekleri arasında sağlanması gereken dengeyi bozduğunu, başvurucuların hukuki durumlarının gerekli dengenin bulunmamasına yol açtığını vurgulamış, sonuçları inşaat yasakları ile ağırlaştırılmış olan kamulaştırma izinlerinde ( izin verilmemesi ) her iki başvurucu yönünden Birinci Protokolün 1. maddesinin ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır.

Yukarıda özetlenen Anayasa Mahkemesi kararında atıf yapılan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 23.9.1982 gün ve 7151/75 Sayılı Sporrong ve Lönnroth - İsveç kararı incelendiğinde, zarar/tazminat olgusunun mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olması ile ileriye yönelik olarak belirsiz bir süre engelleme durumunun mülkiyet sahibinde meydana getirdiği mağduriyet çerçevesinde şekillendiği, başka bir deyişle mülkiyet hakkının kısıtlanmasının malikler üzerindeki manevi etkisinin nazara alınması sonucu başvurucular yönünden ihlal kararı verildiği anlaşılmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının hissedarı olduğu, Ankara İli, Yenimahalle İlçesi. Yuva Mahallesi, 43071 ada. 1 Sayılı parselde bulunan 3-574,00 m² yüzölçümlü taşınmazın Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisinin 1.6.1992 tarih ve 177 Sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Yuva Köyü ve Çevresi Nazmı imar Planı doğrultusunda hazırlanan 1. ve 2. Etap 1/1000 ölçekli imar planları ile Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 12.10.1995 tarih ve 711 Sayılı kararı ile onaylanan revizyon imar planı içerisinde kaldığı, Yenimahalle Belediye Encümeni'nin 6.5.1997 tarih ve 1515 Sayılı kararı ile onaylanan Yuva Köyü ve Çevresine ait 1/1000 ölçekli imar planı ve 84138 Sayılı parselasyon planı ile "İdari Tesis Alanı' olarak ayrıldığı, dava devam ederken Yeni Mahalle belediye meclisinin 6.11.2013 tarihli, 1004 Sayılı kararı ile taşınmazın kullanımının "özel sosyal kültürel tesis alanı'' olarak değiştirildiği, bu kararın Ankara Büyükşehir Belediye meclisinin 10.12..2013 tarihli, 2192 Sayılı kararı ile onandığı, davacının uyuşmazlık konusu taşınmazla mülkiyet bağının ise 19.10.2011 tarihli satış işlemi ile kurulduğu, davacının 30.1.2012 tarihinde Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davası açtığı, bu davada görevsizlik kararı verilmesi üzerine bakılan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, davacının mülkiyet hakkını kullanamamaktan yakınarak, tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakta ise de; esasen davacının uyuşmazlık konusu taşınmazı edindiği tarih itibari ile taşınmaz için kısıtlılık durumun mevcut olduğu, yukarda belirtilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararında belirtilen mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olma durumunun eski malikler açısından gerçekleşmiş olmasına karşın, 19.10.2011 tarihli satış işlemi sonucu mülkiyet sahibi olan davacı açısından kısıtlılık, halinden kaynaklanan ve tazminatı gerektirir mağduriyetinin ve mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir zaman diliminde kısıtlanması durumunun, gerçekleşmediği görülmektedir (Danıştay 6. Daire, 30.6.2015, 680/4767).
Hits: 14423

Avukatın Günceli

KİRA PARASININ UYARLANMASI
Dava; kira bedelinin uyarlanmasına ilişkindir. Taraflar arasında 01.04.2019 başlangıç tarihli 1 yıl süreli yazılı kira akti bulunduğu, sözleşmede ilk kira yılı ...
ARSA SAHİBİNİN YÜKLENİCİNİN BORCUNU ÜSTLENMESİ
TBK’nun 195 ila 204 maddelerinde borcunüstlenilmesi hususu düzenlenmiştir. Borcun üstlenilmesini, borcun iç üstlenilmesi ve borcun dış üstlenilmesi olarak ...
ALACAĞIN TEMLİKİ-HACİZ ŞERHİ (15. HD. 31.5.2011, 1819/3203)
Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca dava dışı yükleniciye devredilen bağımsız bölümler üzerine yüklenicinin borcu sebebiyle ...
ALACAĞIN TEMLİKİ SÖZLEŞMESİ
v  TBK. md. 183 vd. uyarınca, yüklenici, imar mevzuatına ve sözleşmeye uygun olarak bir inşaatı yapmakla kazandığı kişisel hakkını üçüncü kişilere ...
İNŞAAT DAVALARINDA İSPAT
İLKER HASAN DUMAN NİSAN 2022 4. BASKI  SEÇKİN YAYINEVİ                                   ...
EN ÇOK SATAN KİTAP: İNŞAAT DAVALARINDA İSPAT
YAZAR: İLKER HASAN DUMAN BASKI SAYISI: 3 BASKI YILI: EYLÜL 2020 YAYINEVİ: ...
MUNZAM ZARAR
  Munzam zarar, Türk Borçlar Kanunu'nun 122/1. maddesinde düzenlenmiştir: "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin ...
KİRA UYARLAMASI
   Bilindiği üzere; Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki ...
ORTAK KUSURDA TAZMİNATTA İNDİRİM
Sorumluluk, taraflar arasındaki borç ilişkisinin zedelenmesi sonucu doğan zararların giderilmesi ( tazmin edilmesi ) yükümlülüğüdür. Sorumluluk hukukunun ...
MÜDDEABİHİN DEVRİ-SÖZLEŞMENİN DEVRİ
Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi'nin tarafı olan yüklenici... tarafından arsa sahiplen aleyhine, sözleşme gereğince kendisine verilmesi gerektiği halde ...
İFANIN İMKANSIZLAŞMASI
Türk Borçlar Kanunun 136/1. Maddesinde; "Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer." ve 138/1. maddesinde ...
YARGICIN TAKDİR YETKİSİNİN VE TARAFLARIN KABULÜNÜN ETKİLİ OLMADIĞI SINIR: KAMU DÜZENİ
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, arazilerin büyüklüğünü belirlemiştir: “Asgari tarımsal arazi büyüklüğü; mutlak tarım ...
VEKALETSİZ İŞ GÖRMEDE İMALAT BEDELİNİN HESABI
Bir kişinin başkasının işini görebilmesi için o kişinin kural olarak kendisine vekâlet vermiş olması gerekir. Eğer vekâleti olmadan bir başkası hesabına bir iş ...
KESİN VADELİ SÖZLEŞMENİN SÜRESİZ DURUMA GELMESİ
  Eser sözleşmesi, taraflarına haklar sağlayan ve borçlar yükleyen, tam iki taraflı bir iş görme sözleşmesidir. Yüklenici yapımını üstlendiği ...
TAPU SİCİL KAYDININ DÜZELTİLMESİ
Tapu sicilinin temel ilkeleri: -          Tescil, -          Sicilin aleniliği ( güvenilirliği ), ...
GECİKME OLUP OLMADIĞI İNCELENİRKEN, YÜKLENİCİNİN ÖZEN BORCUNU İHLAL EDİP ETMEDİĞİNE DE BAKILMALIDIR
Yüklenicinin tadilat ruhsatı için müracaat etmiş olduğu 20.11.2006 ile 16.09.2007 tarihleri arasındaki yeni imar planının onaylanması için geçen süre ...
SÖZLEŞMENİN DEVREDİLMESİ
: Sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte ...
YÜKLENİCİ VE ARDILLARININ TAPU TALEP ETMELERİ
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporu ve belediyeden alınan cevabi yazılara göre yükleniciye bırakılacak bağımsız bölümlerin tamamının ikmal ...
KUSURLU/BOZUK İŞ BEDELİ DAVASI NASIL İNCELENİR
Eser bozuk/kusurlu/ayıp yapılmış olmalıdır. Bu durum teknik özellikte olup, “teknik bilirkişi” tarafından incelenecektir. Eserdeki bozukluk, sözleşmeye ve ekindeki ...
Kat İrtifakı Kuruluncaya Kadar Haciz ve Tedbir Konulamaması
 7181 Sayılı Yasanın 24. Maddesiyle 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesine eklenen 10. fıkrasında[1], Afet ...
ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNİN HEMEN SONRASINDA TAPUDA SATIŞ YAPILMASI
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin hemen sonrasında tapuda satış yapılarak taşınmazın tamamı veya hisse devirleri sözleşme uyarınca yapılan devir olarak kabul ...
BOZUK İŞ BEDELİ HANGİ TARİHE GÖRE HESAPLANIR?
Taraflar arasındaki akdî ilişki eser sözleşmelerinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup yüklenici imal ettiği şeyi ...
CEZA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI
 "Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili ...
NAMA İFAYA İZİN
 Taraflar arasındaki 27.07.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre; yüklenici, arsa sahiplerine bırakılan bağımsız bölümleri iskanı ...
GECİKME TAZMİNATININ HESABI
Sözleşmede yer alan (yükleniciye isabet eden son bağımsız bölüm, genel iskan ruhsatı alınınca yükleniciye devredilecektir) hükmünün anlamı, ...
HERHANGİ BİR İNSAN, BİR ALANIN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜNE KARAR VEREN BAKANLAR KURULU KARARININ İPTALİNİ İSTEYEBİLİR Mİ?
 Dava, 31/12/2016 günlü, 29935 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İli, İlçesi, Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve ...
KİRALANANIN MÜŞTERİYE GÖSTERİLMESİ KONUSUNDA UYGUN GÜN VE SAATLERİN TESPİTİ
Davacı, davalının kirasında bulunan taşınmazını satmak istediği halde davalı kiracı tarafından dairenin alıcılara gösterilmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın ...
İMAR PLANIYLA MÜLKİYET HAKKININ SINIRLANMASI
  Dava, davacının hissedarı olduğu, Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Yuva Mahallesi, 43071 ada, 1 Sayılı parselde bulunan 3.574,00 m² yüzölçümlü ...
İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ
  İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu ...
PERGOLE YAPI
  Dava, Aydın İli, Didim İlçesi, Mavişehir Mahallesi, Sulubatak Mevkii, 14145 ada, Tepe önü Sitesi No: ... adresinde bulunan davacıya ait bağımsız bölüme ...
SADECE İNŞAAT RUHSATININ DÜZENLENMESİ, KAZANILMIŞ HAK SAĞLAMAZ
 Dava, İzmir, ... Sokak, ... ada, ... sayılı parseldeki yapıya ilave kat için verilen 16.1.1988 günlü, 155/1994 sayılı inşaat ruhsatının iptaline ilişkin 1.11.2000 ...
USUL KURALLARININ UYGULANMASINDA HAKKANİYETİN GÖZETİLMESİ
 Yargılamasına ilişkin kurallar, yargılamanın düzenli yapılması ve hakkın olabildiğince çabuk elde edilmesi amacını gerçekleştirmek için getirilmiştir. ...
GEREKÇE, HAKİMİN ( MAHKEMENİN ) TESPİT ETMİŞ OLDUĞU MADDİ VAKIALAR İLE HÜKÜM FIKRASI ARASINDA BİR KÖPRÜ GÖREVİ YAPAR
 Anayasa'nın 141/3. maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. 6100 sayılı HMK'nın 297/1-c maddesinde, ...
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI: YARGI KARARLARINI YERİNE GETİRMEYEN KAMU GÖREVLİSİ ALEYHİNE DE TAZMİNAT DAVASI AÇILABİLİR
 6.1.1982 günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan “...kararı yerine getirmeyen kamu ...
AMK: ANANİM ŞİRKETLERDE AVUKAT BULUNDURMA ZORUNLULUĞU ANAYASAYA AYKIRI DEĞİLDİR
 19.3.1969 günlü,  1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin, 23.1.2008 günlü, 5728 sayılı Yasa’nın 329. maddesiyle değiştirilen ...
DEMOKRASİ VE ÖZEL GÖREVLİ MAHKEMELER
   1.     Anayasa’nın emredici hükmü ihlal edilerek bir genelkurmay başkanının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine özel görevli ...
AMK: Sigorta Eksperliğinin Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı
 İptali istenilen kuralda, sigorta şirketlerinin, sigorta acentelerinin ve brokerlerinin ortaklarının, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ve bunlar adına imza atmaya yetkili ...
AVUKATIN ÖZEN BORCUNU İHLAL SAYILAN ÖRNEKLER
 Sınırlı ve sayılı olmamakla birlikte şunlar özen görevinin ihlali sayılmaktadır: a) Davayı müracaata bırakarak veya zamanında açmayarak, zamanaşımına ...
YARGITAY KARARI: MESKEN NİTELİĞİNDEKİ YERİN AVUKATLIK BÜROSU OLARAK KULLANILMASI
Davacı vekili, dava konusu taşınmazı mesken olarak kullanması gerekirken avukatlık bürosu olarak kullandığını ileri sürerek tapu kaydında mesken olarak gösterilen ...
Elektronik Tebligat Yolu Açıldı
11.2.1959 tarih ve 7201 sayılı Tebligat Kanununda önemli değişiklik yapan 11.1.1011 tarih ve 6099 sayılı Kanun 19.1.2011 tarih ve 27820 sayılı Kanunla değiştirildi. İşte önemli ...
AVUKATA KARŞI İLERİ SÜRÜLECEK TAZMİNAT İSTEMİNDE ZAMANAŞIMI
AVUKATA KARŞI İLERİ SÜRÜLECEK TAZMİNAT İSTEMİNDE ZAMANAŞIMI   (13. HD. 10.6.2008, 366/8103). Müvekkilin avukata karşı ileri süreceği tazminat istekleri, hakkın ...
HAKSIZ OLARAK AZLİ HALİNDE ÜCRETİN TAMAMI AZİL EDİLEN AVUKATA VERİLİR
HAKSIZ OLARAK AZLİ HALİNDE ÜCRETİN TAMAMI AZİL EDİLEN AVUKATA VERİLİR (13. HD. 10.4.2006, 528/5252) Davacı ile davalı arasında imzalanan 2.4.2001 tarihli ücret ...
SÖZLEŞMENİN SONA ERDİRİLDİĞİ TARİH İTİBARİYLE SONUÇLANMAYAN VE DEVAM EDİP NE OLACAĞI BELLİ OLMAYAN DOSYALARDAN DOLAYI DAVACININ SARFETTİĞİ EMEK VE MESAİSİ DİKKATE ALINARAK SÖZLEŞMEYE GÖRE VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİ GEREKİR
SÖZLEŞMENİN SONA ERDİRİLDİĞİ TARİH İTİBARİYLE SONUÇLANMAYAN VE DEVAM EDİP NE OLACAĞI BELLİ OLMAYAN DOSYALARDAN DOLAYI DAVACININ SARFETTİĞİ EMEK VE MESAİSİ DİKKATE ...
AZİL HAKLI İSE AVUKATLIK ÜCRETİNİN ÖDENMESİ GEREKMEZ
AZİL HAKLI İSE AVUKATLIK ÜCRETİNİN ÖDENMESİ GEREKMEZ  (13. HD. 24.4.2006, 16998/6398) Davacının dayandığı 26.05.1998 tarihli taahhütname başlıklı belgenin, temyiz ...
AVUKAT BAKTIĞI DAVALARDA İŞ SAHİBİNİN GÜVENİNİ SARSMIŞSA AZİL HAKLI SAYILIR
AVUKAT BAKTIĞI DAVALARDA İŞ SAHİBİNİN GÜVENİNİ SARSMIŞSA AZİL HAKLI SAYILIR (13. HD. 22.5.2008, 5193/7032) Davacı avukatın 1997 yılından beri davalı şirketin vekili olarak dava ...
AVUKATIN TAHSİL ETTİĞİ PARALARI MÜVEKKİLİNE BİLDİRMEK VE ÜCRET VE MASRAFTAN FAZLA BİR MİKTARINI HAPİS HAKKI ADI ALTINDA ELİNDE TUTAMAZ
AVUKATIN TAHSİL ETTİĞİ PARALARI MÜVEKKİLİNE BİLDİRMEK VE ÜCRET VE MASRAFTAN FAZLA BİR MİKTARINI HAPİS HAKKI ADI ALTINDA ELİNDE TUTAMAZ (13. HD. 4.5.2009, 13260/5950) Davacı ...
AVUKATLIK KANUNU'NUN DEĞİŞİKLİKTEN SONRAKİ DAVALARDA AVUKATIN YAPTIĞI İŞ VE EMEĞİ DE GÖZETİLMEK SURETİYLE %5-15 ARASINDA UYGUN BULUNACAK BİR ORANA GÖRE TAKİBE KONU ASIL ALACAK MİKTARI YÖNÜNDEN HESAPLAMA YAPILMASI GEREKİR
AVUKATLIK KANUNU’NUN DEĞİŞİKLİKTEN SONRAKİ DAVALARDA AVUKATIN YAPTIĞI İŞ VE EMEĞİ DE GÖZETİLMEK SURETİYLE %5-15 ARASINDA UYGUN BULUNACAK BİR ORANA GÖRE TAKİBE KONU ASIL ...
%25'İ AŞMAMAK ÜZERE DAVA VEYA HÜKMOLUNACAK ŞEYİN DEĞERİ YAHUT PARANIN BELLİ BİR YÜZDESİ AVUKATLIK ÜCRETİ OLARAK KARARLAŞTIRILABİLİR.- BU TAVANI AŞAN SÖZLEŞMELER BELİRTİLEN %25 TAVAN ORANINDA GEÇERLİ OLUR
%25'İ AŞMAMAK ÜZERE DAVA VEYA HÜKMOLUNACAK ŞEYİN DEĞERİ YAHUT PARANIN BELLİ BİR YÜZDESİ AVUKATLIK ÜCRETİ OLARAK KARARLAŞTIRILABİLİR.- BU TAVANI AŞAN ...
SÖZLEŞMEDE KARARLAŞTIRILAN ÜCRET MÜDDEABİHİN TAMAMINA YAKIN KISMINI İÇERMEKTE İSE DÜRÜSTLÜK KURALLARI İLE BAĞDAŞMAZ. BU NEDENLE BÖYLE BİR ÜCRET SÖZLEŞMESİ SAYILMALIDIR
SÖZLEŞMEDE KARARLAŞTIRILAN ÜCRET MÜDDEABİHİN TAMAMINA YAKIN KISMINI İÇERMEKTE İSE DÜRÜSTLÜK KURALLARI İLE BAĞDAŞMAZ. BU NEDENLE BÖYLE BİR ...
VEKİL MÜVEKKİLİNİN YARARINA OLACAK DAVRANIŞLARDA BULUNMAK ONA ZARAR VERECEK DAVRANIŞLARDAN KAÇINMAK ZORUNDADIR
VEKİL MÜVEKKİLİNİN YARARINA OLACAK DAVRANIŞLARDA BULUNMAK ONA ZARAR VERECEK DAVRANIŞLARDAN KAÇINMAK ZORUNDADIR (13. HD. 24.4.2006, 16998/6398) Davacının dayandığı 26.05.1998 ...
VEKİLİN NE MİKTAR PARA TAHSİL ETTİĞİ NE KADAR MASRAF VEKALET ÜCRETİ KESİP DAVACIYA NE MİKTAR ÖDEDİĞİ BELLİ OLMADIĞI GİBİ DAVACININ BUNLARI BİLDİĞİ HUSUSU DA KANITLANMAMIŞTIR
VEKİLİN NE MİKTAR PARA TAHSİL ETTİĞİ NE KADAR MASRAF VEKALET ÜCRETİ KESİP DAVACIYA NE MİKTAR ÖDEDİĞİ BELLİ OLMADIĞI GİBİ DAVACININ BUNLARI BİLDİĞİ HUSUSU DA ...
VEKİLİN NE MİKTAR PARA TAHSİL ETTİĞİ NE KADAR MASRAF VEKALET ÜCRETİ KESİP DAVACIYA NE MİKTAR ÖDEDİĞİ BELLİ OLMADIĞI GİBİ DAVACININ BUNLARI BİLDİĞİ HUSUSU DA KANITLANMAMIŞTIR
VEKİLİN NE MİKTAR PARA TAHSİL ETTİĞİ NE KADAR MASRAF VEKALET ÜCRETİ KESİP DAVACIYA NE MİKTAR ÖDEDİĞİ BELLİ OLMADIĞI GİBİ DAVACININ BUNLARI BİLDİĞİ HUSUSU DA ...
AVUKATLIK KANUNU
    Kanun Numarası: 1136     Kabul Tarihi: 19/03/1969     Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 07/04/1969     Yayımlandığı ...
AİHM EĞİTİM SEMİNERLERİ BAŞLIYOR
İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezince AİHM Eğitim Seminerleri düzenlendi. Seminer Katılım Belgesi olan meslektaşlarımız tarafından Nisan ve Mayıs aylarında, hafta sonları saat ...
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ MESLEK KURALLARI
I- GENEL KURALLAR 1- Türk avukatları baroların ve Türkiye Barolar Birliği#8217;nin bağımsızlığı gereğine inanmışlar ve bu konuda kendilerine gerek kişi, gerek kuruluş ...