Paydaşlığın (ortaklığın ) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
KMK. Md. 10/son hükmüne göre, kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin yargılamanın herhangi bir aşamasında paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması yoluyla yapılmasını istemesi durumunda, mahkemece mümkünse aynı Kanunun 12. maddesindeki belgeleri tamamlattırıp taşınmaz mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar verilmelidir.
Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine uygun olarak, üzerinde kat mülkiyeti kurulmasına elverişli yapı bulunan ortak taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilmesi için üzerindeki yapının mimari projesine uygun biçimde tamamlanmış ya da projesi olmamakla birlikte fiili durumuna göre çizdirilmiş imara ve fenne uygunluğu ilgili makamca onaylanmış projesinin olması, bağımsız bölümlerinin başlı başına kullanmaya elverişli bulunması (m.1 ), yapının tümünün kargir olması (m. 50/2 ) ve her paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşmesi, ayrıca 12. maddede yazılı belgelerin (belediyeden onaylı proje, yapı kullanma belgesi ve yönetim planı ) tamamlattırılması gerekmektedir. Bu koşulların gerçekleşmesi durumunda Kanunun 10. maddesinin son fıkrası hükmü gereğince taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilecek ve açılan davada ortaklığın bu yöntemle giderilmesine karar verilebilecektir.
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarında, tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıkların bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda hemen kat mülkiyeti kurulamayacağı sonucuna varılmayarak, bu eksikliklerin giderilip yasal koşullara uygun hale getirilmesi, mümkün ise bunun kat mülkiyeti kurulması isteyen tarafa tamamlattırılması gerektiği kabul edilmektedir.
Somut olayda; dava konusu 8021 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "Arsa" niteliğinde olduğu, ancak tarafların beyanlarına ve bilirkişi raporuna göre taşınmaz üzerinde 14 bağımsız bölümün bulunduğu ancak tapu kaydında 18 paydaşın bulunduğu ve her paydaşa bağımsız bölüm isabet etmeği anlaşılmaktadır. Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaz üzerinde bir bina ve bina içinde bağımsız bölümler bulunduğundan ortaklığın kat mülkiyeti kurulmak suretiyle giderilip giderilemeyeceği hususunun araştırılması, bunun mümkün olmaması halinde ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yasal dayanağı bulunmayan gerekçeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir (14. HD. 6.1.2020, 12377/23).