(11. D. 24.3.2004, 5081/1478)
ÖZET : Davacı, depremden önce terkettiği ve oturmadığı ileri sürülen ağır hasarlı konutundan dolayı hak sahibi kabul edilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır. Hak sahibi olabilmek için, hak sahipliğine konu konutun, afet nedeniyle hasar görmüş olmasının yeterli olup, afet sırasında ( depremde ) bu konutta fiilen ikamet ediliyor olması gerekmemektedir.
KARAR : 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 574 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 29. maddesinde, yıkılan, yanan veya ağır hasara uğrayan veya uğraması muhtemel olan binalarla, imar planları gereğince kamulaştırılmasında zorunluluk bulunan binalarda oturan ailelere hak sahibi olmak şartıyla konut yaptırılacağı veya kredi verileceği, bu madde hükmü uyarınca yürürlüğe konulan Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinde ise, bu yönetmelikte yer alan "Hak Sahibi" deyiminden, afetzedelerin, yıkılan veya ağır hasar gören binalarla olan mülkiyet ilişkilerini ve yeniden yapılacak binalardan veya verilecek inşaat kredisinden yararlanabilme durumlarını ifade ettiği, aynı yönetmeliğin "Kendilerine Ait Konutları Zarar Görenlerin Durumu" başlıklı 4. maddesinde de, afet sebebiyle, kendilerine ait bulunan konutları yıkılan, yanan veya oturulamayacak derecede hasar gören afetzede ailelerin hak sahibi sayılacakları ve bu ailelere yeniden konut yapılacağı veya konut kredisi verileceği hükme bağlanmıştır.
Mevzuat hükümlerinin incelenmesinden, hak sahibi olabilmek için, ilgililerin kendilerine ait konutlarının afet nedeniyle yıkılmış veya oturulamayacak derecede ağır hasar görmesi yeterli olup fiilen oturmanın zorunlu olmadığı, mülkiyet ilişkisinin ispatlanması ve hasar görmeden önce binanın oturulabilecek nitelikte bulunması durumunda, ilgililerin hak sahibi kabul edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Olayda, 17.8.1999 tarihinde meydana gelen depremde, davacının Sakarya İli Hacıköy Köyü'nde bulunan konutunun ağır derecede hasar gördüğünün tespit edildiği, bu hasar tespitine dayalı olarak yapılan hak sahipliği başvurusunun, deprem esnasında davacının konutta oturmadığından bahisle reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ağır hasarlı olduğu saptanan konutun, depremden önce konut vasfını yitirmiş olması nedeniyle terkedildiğine dair yapılmış bir tespit bulunmadığına göre, davacının söz konusu konutta fiilen oturmadığı belirtilerek hak sahibi kabul edilmemesinde hukuka uyarlık görülmemiştir