(11. D. 5.2.2003, 1928/636)
ÖZET : Bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespitlerle ulaşılan sonuç arasında uyumsuzluk görüldüğü takdirde, mahkemece bilirkişi raporundaki tespitler dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilebileceği, raporun sadece sonuç kısmının dikkate alınarak hüküm kurulmasında yasal isabet bulunmadığı hk.
KARAR: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 31. maddesinin atıfta bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 275. maddesinde mahkemenin, çözümü özel veya teknik bir bilgi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği belirtildikten sonra, hakimin delilleri serbestce takdir edeceği yolundaki ilkeye paralel olarak aynı Yasanın 286. maddesinde bilirkişi raporunun hakimi bağlamayacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının maliki olduğu bina ile ilgili olarak 17.8.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucunda, idarece yapılan tespit sonucu "ağır hasarlı" raporu verildiği, bunun üzerine davacının sözkonusu tespite karşı dava açtığı, mahkemece mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, taşınmazın iki katı yığma bir yapı olduğu, binada oturma ve eğilme bulunmadığı, zemin katda ana taşıyıcı olan duvarlarda ayrılmalar görüldüğü, duvarlarda çapraz çatlaklar meydana geldiği, üst kattaki duvarlarda kısmi çatlaklar oluştuğu, yapının taşıyıcı sisteminde depremden dolayı hasar meydana geldiği, usulüne uygun olarak konusunda ehil uzman kişiler tarafından tamir ve takviye yapılarak deprem öncesi dayanıklılığının sağlanabileceği, güçlendirme yapılmadan yapının kullanılmaması gerektiği belirtildikten sonra, binanın bu haliyle "orta hasarlı" gruba gireceği sonucuna ulaşıldığı, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak işlemin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan Dairemizin 22.5.2002 gün ve E:2001/1928 sayılı ara kararıyla, sözkonusu bina ile ilgili güçlendirme ve onarım projesi yaptırılıp yaptırılmadığı, binanın kullanılıp kullanılmadığı hususları sorulmuş olup, taraflarca gönderilen belge ve bilgilere göre bina ile ilgili onarım ve güçlendirme projesi yaptırılmadığı ve binanın mevcut haliyle kullanılmadığı bildirilmiştir.
Bu durumda sözkonusu yapı için onarım ve güçlendirme projesi bulunmadığı ve yapının proje kapsamında tadilat ve onarımı yapılmadığı anlaşılmakta olup bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespitlere göre binanın ağır hasarlı olduğu sonucuna ulaşıldığından bilirkişi raporunun sonuç kısmını dikkate alarak işlemi iptal eden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir