634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 4. maddesi “Ortak yerlerin konusu sözleşme ile belirtilebilir. Aşağıda yazılı yerler ve şeyler bu kanun gereğince her halde ortak yer sayılır.
a-) Temeller ve ana duvarlar, taşıyıcı sistemi oluşturan kiriş, kolon ve perde duvarlar ile taşıyıcı sistemin parçası diğer elemanlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, tavan ve tabanlar, avlular, genel giriş kapıları, antreler, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar ve buralardaki genel tuvalet ve lavabolar, kapıcı daire veya odaları, genel çamaşırlık ve çamaşır kurutma yerleri, genel kömürlük ve ortak garajlar, elektrik, su ve havagazı saatlerinin korunmasına mahsus olup bağımsız bölüm dışında bulunan yuvalar ve kapalı kısımlar, kalorifer daireleri, kuyu ve sarnıçlar, yapının genel su depoları, sığınaklar,
b-) Her kat malikinin kendi bölümü dışındaki kanalizasyon tesisleri ve çöp kanalları ile kalorifer, su, havagazı ve elektrik tesisleri, telefon, radyo ve televizyon için ortak şebeke ve antenler sıcak ve soğuk hava tesisleri,
c-) Çatılar, bacalar, genel dam terasları, yağmur olukları, yangın emniyet merdivenleri.
Yukarıda sayılanların dışında kalıp da, yine ortaklaşa kullanma, korunma veya, faydalanma için zaruri olan diğer yerler ve şeyler de (Ortak yer) konusuna girer…” şeklinde düzenlenmiş olup, aynı Kanun'un 16. maddesinde “Kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar.
Kat malikleri ortak yerlerde kullanma hakkına sahiptirler; bu hakkın genel kömürlük, garaj, teras, çamaşırhane ve çamaşır kurutma alanları gibi yerlerdeki ölçüsü, aksine sözleşme olmadıkça, her kat malikine ait arsa payı ile oranlıdır” hükmü öngörülmüştür. Kat mülkiyeti kurulu olan taşınmazlarda ortak yerlerin neler olduğu KMK'nın 4. maddesinde gösterilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 16. maddesinin 1. fıkrası bağımsız bölüm malikinin mülkiyet hakkının ortak yerlerle olan bağlantısını hükme bağlamakta olup, 2. fıkrasında da maliklerin ortak yerlerdeki mülkiyet haklarına dayalı kullanım haklarının varlığı belirlenmiş ve bu hakkın sınırı çizilmiştir. Yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca anataşınmazın dış duvarı ortak yerlerden sayılır.
634 Sayılı KMK'nın 19. maddesi; “Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.
Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir.
Her kat maliki ana gayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19. maddesinin 1. fıkrasında anataşınmazın bakımı ve koruma borcu kat maliklerine yüklenmiştir. Buna göre her kat maliki ana yapının mimari durumunu bozacak, güzelliğini etkileyecek ve sağlamlığını tehlikeye sokacak eylemlerden kaçınmalı ve ana taşınmazın bakımına özen göstermelidir. Maddede yer alan koruma borcu ana taşınmazın “mimari durumunu”, “güzelliğini” ve “sağlamlığını” koruma olmak üzere üç noktada toplanmıştır.
Kat Mülkiyeti Kanunu anataşınmazda onaylı mimari projeye uymayan hiçbir durum ve değişikliğe kural olarak izin vermemiştir. Ana yapı onaylı mimari projeye uygun olmakla birlikte zamanla anataşınmazın ortak yerlerinde proje değişikliğini gerektiren bazı ilave ve yeniliklerin yapılmasına gereksinim duyulabilir. Böyle bir değişikliğin yapılabilmesi ve hukuken geçerli olabilmesi için, öncelikle anataşınmazdaki tüm kat maliklerinin muvafakatini taşıyan bir değişiklik projesinin bulunması gerekir.
Bu bağlamda onaylı mimari projeye aykırılık oluşturacak değişiklikler ancak tüm kat maliklerinin rızası alındıktan sonra gerçekleştirilebilir.
Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19. maddesinin 14.11.2007 tarihli ve 5711 Sayılı Kanunla değişik 2. fıkrası, anataşınmazdaki esaslı proje değişikliğini gerektirmeyen basit tamirat ve tadilatlar için öngörülmüştür. Yargıtay uygulamalarında ise onaylı projede yapılacak esaslı tadilatlar için ise kat maliklerinin oybirliği aranmaktadır. Zira kanun koyucunun beşte dört değişikliğindeki amacının kamu düzeni ile doğrudan ilgili olan mimari projeye aykırılık oluşturacak iş ve işlemler için kat maliklerinin çoğunluğunun rızasının alınmasının yeterli olduğu söylenemez.
Bağımsız bölümlerde balkonların pvc ile kapatılması kat maliklerinin 4/5'inin yazılı rızası ile mümkün ise de, ortak alanlardan olan binanın dış duvarının yıkılarak balkonun mutfağa eklenmesi, geri kalan balkon kısmına eklenen kısımdan kapı açılması şeklinde yapılan imalatların, onaylı mimari projesine aykırılığı sabit ve esaslı tadilat olduğu kabul edilerek Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 18 ve 19. maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre anayapının onaylı projesini değiştirecek şekilde bir tesis ve bölüm yapılmasının tüm kat maliklerinin oybirliği ile verecekleri bir karar ile mümkün olduğu sonucuna varılmıştır (HGK.18.1.2022, 1996/5).