ÖZET : Yönetim planı, ana gayrimenkulün yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini düzenleyen ve bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme niteliğindedir.Yönetim planının iptali istenilen maddelerin içeriği de dikkate alındığında kat maliklerinin hukukunu yakından ilgilendirdiği gözetilerek, davada ana taşınmazdaki tüm kat maliklerinin taraf olması gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde 15.10.1986 tarihli yönetim planının 2, 3, 4, 18, 21, 22, 25, 38, 39, 40, 41, 42, 43 ve 44. maddelerinin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan Mehmet B., Şerife B. ve Emine A. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, anataşınmazın yönetim planının 2, 3, 4, 18, 21, 22, 25, 38, 39, 40, 41, 42, 43 ve 44. maddelerinin iptali istemine ilişkindir.
Yönetim planı, Kat Mülkiyeti Yasasının 28. maddesi hükmüne göre ana gayrimenkulün yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini düzenleyen ve bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme niteliğindedir.Yönetim planının 2, 3, 4, 18, 21, 22, 25, 38, 39, 40, 41, 42, 43 ve 44. maddelerinde yazılı olan ve iptali istenilen maddelerin içeriği de dikkate alındığında kat maliklerinin hukukunu yakından ilgilendirdiği gözetilerek davada ana taşınmazdaki tüm kat maliklerinin taraf olması gerekir. Bu durumda davalılar dışındaki bütün kat maliklerinin de yöntemince davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
ÖZET : Yönetim planının değiştirilmesine ilişkin davada tüm kat maliklerinin hasım gösterilmesi gerekir.
DAVA : Davacı Celile vd. ile davalı Sinan vd. aralarındaki yönetim planının iptali ve eski hale iade davasına dair İstanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12.12.2007 günlü ve 2007/514-1449 sayılı hükme yönelik temyiz isteminin reddi hakkında Dairece verilen 12.06.2008 günlü ve 2008/3069-7092 sayılı ilama karşı dahili davalı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Karar düzeltme isteminde bulunan davalı Vasil Mativdakis'e mahkemenin gerekçeli kararının yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmemiş olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu konuya ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 12.06.2008 gün ve 2008/3069-7092 sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilip dosya içindeki tüm kağıtların yeniden incelenmesi sonucu;
Davada ana taşınmazın yönetim planının ( 1 ) nolu bağımsız bölüm maliki lehine ortak yerlerde tesis ve değişiklikler yapılması konusunda muvafakat içeren 15 ve 16. maddelerinin iptali ile bu maddelere dayanarak projeye aykırı biçimde yapıldığı ileri sürülen tesis ve değişikliklerin eski hale getirilmesi istenilmiştir. Dava salt ( 1 ) nolu bağımsız bölüm maliki ile kiracısı aleyhine açılmış bulunmaktadır.
Yukarıda özetlenen davanın niteliği özellikle yönetim planının sözü edilen ve bir kat malikine ayni hak tanınmasına ilişkin olan maddelerinin iptali istenildiği göz önünde tutularak öncelikle ana taşınmazdaki tüm kat maliklerinin yöntemince davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
ÖZET : Yönetim planına ilişkin değişiklikleri yapma görevi, kat malikleri kuruluna aittir. Yapılan değişikliklerin tapu kütüğündeki beyanlar hanesine işletilmesi de bu görev kapsamında olup, mahkeme, yönetim planının değiştirilmesine ve tapuya tesciline ilişkin karar veremez.
DAVA : Dava dilekçesinde, yönetim planının 01.10.2006 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında değiştirildiği, bu değişikliğin Tapu Siciline kayıt ve tesciline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin yöneticiliğini yaptığı dava konusu sitenin kat malikleri 4/5 çoğunlukla toplanarak ve katılanların tamamının oybirliği ile 24.02.2003 günlü yönetim planının değiştirilmesine 01.10.2006 günü karar verdiklerini ve sitenin ismini de değiştirdiklerini, yönetim planı değişikliğine ilişkin kararın tapu siciline kayıt ve tescili için bu davayı açtıklarını ileri sürerek, yönetim planının değiştirilmesini, bu değişikliğin tapu siciline kayıt ve tescilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, yönetim planının 01.10.2006 tarihli karara istinaden değiştirilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 28. maddesinin 3. ve son fıkralarına göre; yönetim planının değiştirilmesi için bütün kat maliklerinin beşte dördünün oyu şarttır, kat maliklerinin 33. madde uyarınca mahkemeye başvurma hakları saklıdır. Yönetim planının ve sonra yapılan değişikliklerin tarihi, kat mülkiyeti kütüğünün ( beyanlar ) hanesinde gösterilir. Bu değişiklikler yönetim planına bağlanarak kat mülkiyetinin kuruluş belgeleri arasında saklanır.
Yasanın bu hükmü dikkate alındığında, anataşınmazın yönetim planına ilişkin değişiklikleri yapma görevi, kat malikleri kuruluna verilmiştir. Yapılan değişiklikleri Tapu Sicil Müdürlüğü'ne götürüp yukarıda değinildiği şekilde kütüğün beyanlar hanesine işletilmesi, kat maliklerinin görevi kapsamında bir iştir. Yönetim planı değişikliklerinin iptali de istenmediğine göre, mahkeme kat maliklerinin yerine geçerek yönetim planının değiştirilmesine ve tapuya tesciline ilişkin herhangi bir karar veremez. Tüm bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
ÖZET : Davacı yönetici, tapuda mesken olarak kayıtlı yerin işyeri olarak kiraya verildiğini iddia ederek eski hale iade ve tahliye talebinde bulunmuştur. Tapuda mesken olarak kayıtlı bağımsız bölümlerde dükkan, işyeri ve çarşı gibi işyerleri ancak kat maliklerinin oybirliği ile verecekleri karar ile açılabilir. Yönetim planında yasaklanmadığı sürece mesken olarak kayıtlı yer avukatlık, mimarlık bürosu veya doktor muayenehanesi olarak kullanılabilir. Somut olayda, yönetim planında işyeri olarak kullanılacak bağımsız bölümler gösterilmiş, diğer bölümlerin sadece mesken olarak kullanılacağı belirtilmiştir. İhtilaf konusu yer de mesken olarak kullanılacak yerlerdendir. Bu durum karşısında davanın kabulü gerekirken aksi yönde hüküm kurulması hatalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki "eski hale getirme ve tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 23.02.2006 gün ve 2004/1795 E., 2006/2004 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 18.12.2006 gün ve 2006/8658 E., 2006/10666 K. sayılı ilamı ile,
( ... Davacı yönetici dava dilekçesinde; dava konusu anataşınmazda davalılardan Adnan'ın maliki bulunduğu konut nitelikli taşınmazın diğer davalılara işyeri olarak kiralanıp dış cephesine levha asıldığını, yönetim planına göre zemin kattaki dükkanlar hariç tüm bağımsız bölümlerin mesken olarak kullanılmaya tahsis edildiğini ve tapu kütüğünde de mesken olarak gösterildiğini, ayrıca anayapının dış cephelerindeki duvar ve camlara zemin katta bulunan dükkanı ar dışında pano, levha veya tabela gibi şeylerin konulamayacağını ileri sürerek yönetim planına ve Kat Mülkiyeti Yasası'na aykırı olan bu durumun giderilmesini istemiş, mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile ilgili dairelerin yerleşmiş içtihatlarına göre avukatlık bürosu olarak kullanılan yerlerin işyeri kapsamı dışında kaldığı ve işyeri niteliği taşımadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda hüküm kurulmuştur.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 24. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; anataşınmazın kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde dükkan, işyeri ve çarşı gibi yerler ancak kat malikleri kurulunun oybirliği ile verecekleri kararla açılabilir. Anataşınmazın yönetim planında bir yasaklama bulunmadığı takdirde Yargıtay uygulamalarına göre tapuda mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerin avukatlık ve mimarlık bürosu ile doktor muayenehanesi olarak kullanılması kabul edilmektedir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden özellikle anataşınmazın yönetim planının 2. maddesinin incelemesinden; dava konusu taşınmazda kat irtifakı kurulduğu, 26.04.2004 günlü kat malikleri kurulu kararı ile anataşınmazın yöneticisi olan davacıya, yönetim planına aykırı davrananlar hakkında gerekli yasal girişimlerde bulunmak, ihtar çekmek, icra takibi yapmak ve dava açmak konularında yetki verildiği, tapu kaydına göre dava konusu edilen 1. kat 4 numaralı bağımsız bölümün mesken olarak davalı Adnan adına kayıtlı bulunduğu, anataşınmazın birinci katında 4 numaralı bağımsız bölümden ayrı olarak I, 2, 3 nolu bağımsız bölümlerin ve bu anataşınmazın zemin katındaki tüm bağımsız bölümlerin dükkan olarak kayıtlı olduğu, yönetim planının 2. maddesinin 2. cümlesinde "dükkanlar ve 1. kattaki bir adet işyeri hariç diğer tüm bağımsız bölümler sadece mesken olarak kullanılır" hükmünün yer aldığı, birinci kattaki 4 nolu bağımsız bölümden hangisinin işyeri olarak kullanılacağının açıkça belirtilmediği, yukarıda da açıklandığı gibi birinci kattaki tüm bağımsız bölümlerin tapuda mesken olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre; mahkemece tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan bağımsız bölümlerin işyeri olarak kullanılmasını kesin şekilde yasaklayan, 634 Sayılı Yasanın 28. maddesine göre bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmünde olan yönetim planının 2. maddesinin son cümlesinin amir hükmü uyarınca davanın kabulü yolunda hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.
ÖZET : Dava dilekçesinde internet cafe olarak kullanılan büronun eski hale getirilmesi istenilmiştir. Tapu kaydında “büro” olarak kayıtlı olan bağımsız bölümün internet kafe olarak kullanılması için kiraya verilmesi, aynı binada bulunan başka bir bağımsız bölüm maliki çevre ve ses kirliliği meydana geldiğini ileri sürerek eski hale dönüştürme davası açabilir.
DAVA : Dava dilekçesinde internet cafe olarak kullanılan büronun eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı dava dilekçesinde, tapu kaydına göre "büro" olarak kayıtlı bulunan ve davalılardan Abbas'a ait olan 1 nolu bağımsız bölümü internet cafe olarak kiraya verdiğini, söz konusu yerin internet cafe olarak kullanılması sonucu çevre ve ses kirliliği meydana geldiğini ileri sürerek davalılara gerekli uyarıların yapılarak kira akdinin feshini, bağımsız bölümün eski haline getirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne halen internet cafe olarak kullanılan 1 nolu bağımsız bölümün büro olarak eski hale dönüştürülmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dava konusu bağımsız bölümün maliki, kiracısı ve kullanıcısı olmadığı dosya içeriğinden anlaşılan eski yönetici Okan'a yüklenecek herhangi bir kusur veya ihmal bulunmadığı halde bu kişi hakkında açılan davanın reddi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
ÖZET : Dava, kat mülkiyetli anataşınmazın yönetim planında değişiklik yapılmasına ilişkin kat malikleri kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. Davanın niteliği gereğince, husumetin iptali istenen karara olumlu oylarıyla katılan kat maliklerinin tümüne yöneltilmesi gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, kat mülkiyetli anataşınmazın yönetim planında değişiklik yapılmasına ilişkin kat malikleri kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davanın bu niteliği gereğince, husumetin iptali istenen karara olumlu oylarıyla katılan kat maliklerinin tümüne yöneltilmesi gerekirken, 8 nolu bağımsız bölümde paydaş olan Z.Necla Suyabatmaz, 10 nolu bağımsız bölümde malik olan Beya Levi, 14 nolu bağımsız bölümün paydaşları H.Fügen Kural ve A.Rıza Kural, 6 nolu bağımsız bölümün paydaşları H.Tamer Arıkan ve M.Sinan Arıkan, 16 nolu bağımsız bölümün maliki Efe Öztarhan ile 7 nolu bağımsız bölümün yeni maliki Özge Ülkü'ye husumet yöneltilmeden yargılama yapılıp işin esasıyla ilgili karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.