md. 33 içtihatları
~ 30.03.2010 ~
• KAT MALİKİNİN BORÇ VE YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMEMESİ
(18. HD. 23.6.2009, 5663/13748).
Takip konusu alacağın Muğla'nın Bodrum ilçesinde bulunan gayrimenkulun ( devre mülklerin ) genel giderlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Konuyla ilgili 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 33/1. maddesinde aynen "kat malikleri kurulunca verilen karara razı olmayan veya kat maliklerinin birinin yahut onun katından kira akdine, oturma hakkına ( Sükna ) veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin borç ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki ve kat malikleri ana gayrimenkulun bulunduğu yer sulh mahkemesine başvurarak hakimin müdahalesini isteyebilir." düzenlenmesine yer verilmiştir.
Bu yetki kuralı emredici nitelikte ve kamu düzeni ile ilgili olup icra dairelerinin yetkisini de kapsamaktadır. Bu nedenle takibin Bodrum İcra Dairelerinde yapılması gerektiğinin re'sen gözetilmesi gerekir.
• RAHATSIZLIK VEREN KİŞİNİN BAĞIMSIZ BÖLÜMDE OTURMASI
(18. HD. 11.5.2009, 4903/5003).
Davada, kat maliki E.. K..'un B-Blok 7 nolu bağımsız bölümünde oturan kardeşi davalı T. A.'ın diğer bağımsız bölümlerde oturanlara rahat vermeyen ve huzur bozucu davranışlar sergilediği her gün öğleden sonra bali kokladığı ve kendini kaybedecek derecede sarhoş olup sürekli bir biçimde etrafa bağırıp çocukların korkmasına neden olduğu ileri sürülerek, Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi hükmü uyarınca diğer kat maliklerini rahatsız ve huzursuz eden davalının belirtilen bağımsız bölümden tahliyesi ile siteden uzaklaştırılmasına karar verilmesi istenilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi hükmüne göre kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirlerini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu Yasada kat maliklerinin borç ve yükümlerine ilişkin olan hükümler bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir biçimde sürekli olarak yararlananlara da uygulanır. Anılan Yasanın 33. maddesi hükmüne göre de kat maliklerinden birinin ya da başka bir nedene dayanarak devamlı bir biçimde yararlanan kimsenin borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri ana taşınmazın bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim ilgilileri dinledikten sonra bu Yasaya ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa genel hükümlere ve hakkaniyet kurallarına göre derhal kararını verir ve bunun tespit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi gereğini ilgiliye tefhim ve tebliğ eder.
Belirlenen süre içinde hakimin kararının yerine getirilmemesi durumunda ve bu yolda bir başvuru söz konusu olduğunda ise, maddenin son fıkrasında yazılı olan cezai yaptırım uygulanacaktır.
Özetle 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 18. ve 33. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; bağımsız bir bölümde oturanın diğer bağımsız bölümde oturanlara rahatsızlık vermesi durumunda o kişinin ya da kişilerin bağımsız bölümden tahliyesinin anılan madde hükümlerinde öngörülmediği bu hususun ancak 24. maddede düzenlenen yasal işler için geçerli olduğu anlaşılacaktır. Rahatsız edici kullanımın önlenmesi için mahkemece saptanacak olan önlemlerin alınması ve bu önlemlerin belirlenen süre içerisinde yerine getirilmemiş olması durumunda ise 33. maddenin son fıkrasındaki yaptırımın uygulanması gerekecektir ki yanlar arasındaki uyuşmazlık henüz o aşamaya da gelmiş değildir.
Somut olayda, davalı kat mülkiyetli anataşınmazın B-Blok 7 nolu bağımsız bölümünden sürekli bir biçimde yararlanan kişi konumunda olup, davada bu kişinin diğer bağımsız bölümlerde oturanlara rahatsızlık verdiği ve huzursuzluk yarattığı ileri sürülmekte, bu olgu toplanan kanıtlarla, özellikle dinlenen tanık anlatımlarıyla saptandığına göre mahkemece davalının sözü edilen rahatsızlık verici ve huzursuzluk yaratıcı eylemlerine son vermesi konusunda gerekli uyarının yapılmasına hükmetmesi ve ilgiliye tefhim ve tebliğ ile yetinilmesi gerekirken davalının bağımsız bölümden tahliyesi ile siteden uzaklaştırılması yolunda hüküm kurulmuş olması yasaya ve yönteme aykırıdır.
• DEFTER MAKBUZ VE DİĞER BELGELER
(18. HD. 19.2.2009, 946/1359).
Mahkemece, defter ve belgelerin yeni yönetime tesliminin sağlanması hususunda mahkemeye yasayla verilmiş bir görev ve yetki olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kat irtifak/ı veya kat mülkiyetli anataşınmazlarda tutulması yasal gerek/ilik olan defterler ile saklanması gereken belgeler, bunları görevleri gereği ellerinde bulunduran yöneticilerin şahsi malları olmayıp, görev süresinin sonunda yeni yönetime teslim edilmesi gerekir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre de, eski yöneticinin yönetim ile ilgili defter, makbuz ve diğer belgeleri yeni atanan yöneticiye teslimden kaçınması halinde, Kat Mülkiyeti Yasası'nın 33. maddesi uyarınca hakimin müdahalesinin istenebileceği ve hakim kararı ile bu belgelerin tesliminin sağlanabileceği kabul edilmektedir.
• YÖNETİM PLANI DEĞİŞİKLİĞİ
(18. HD. 1.12.2008, 9229/12777).
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin yöneticiliğini yaptığı dava konusu sitenin kat malikleri 4/5 çoğunlukla toplanarak ve katılanların tamamının oybirliği ile 24.02.2003 günlü yönetim planının değiştirilmesine 01.10.2006 günü karar verdiklerini ve sitenin ismini de değiştirdiklerini, yönetim planı değişikliğine ilişkin kararın tapu siciline kayıt ve tescili için bu davayı açtıklarını ileri sürerek, yönetim planının değiştirilmesini, bu değişikliğin tapu siciline kayıt ve tescilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, yönetim planının 01.10.2006 tarihli karara istinaden değiştirilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 28. maddesinin 3. ve son fıkralarına göre; yönetim planının değiştirilmesi için bütün kat maliklerinin beşte dördünün oyu şarttır, kat maliklerinin 33. madde uyarınca mahkemeye başvurma hakları saklıdır. Yönetim planının ve sonra yapılan değişikliklerin tarihi, kat mülkiyeti kütüğünün ( beyanlar ) hanesinde gösterilir. Bu değişiklikler yönetim planına bağlanarak kat mülkiyetinin kuruluş belgeleri arasında saklanır.
Yasanın bu hükmü dikkate alındığında, anataşınmazın yönetim planına ilişkin değişiklikleri yapma görevi, kat malikleri kuruluna verilmiştir. Yapılan değişiklikleri Tapu Sicil Müdürlüğü'ne götürüp yukarıda değinildiği şekilde kütüğün beyanlar hanesine işletilmesi, kat maliklerinin görevi kapsamında bir iştir. Yönetim planı değişikliklerinin iptali de istenmediğine göre, mahkeme kat maliklerinin yerine geçerek yönetim planının değiştirilmesine ve tapuya tesciline ilişkin herhangi bir karar veremez. Tüm bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
HAKİMİN MÜDAHALESİ
(18. HD. 27.10.2008, 7623/10982).
Dava dilekçesinde, davalının projeye aykırı olarak anataşınmazın ortak bahçesine taktırdığı demir korkuluğun kaldırılması ve bahçeye el atmanın önlenmesiyle buranın kat maliklerince eşit olarak kullanılmasının sağlanması istenilmiştir.
a ) Anataşınmazın yerinde yaptırılan bilirikişi incelemesine göre dava konusu edilen pergolelerin mimari projeye aykırı olduğu ve bunların yapılması için tüm kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay uygulamalarına göre de yukarıdaki koşullar gerçekleşmeden yapılan değişikliğin diğer kat maliklerine zarar verip vermediği ve onları rahatsız edip etmediğine bakılmaksızın eski hale getirilmesi ilkesi benimsenmiş bulunmaktadır.
b ) Kat maliklerinden her biri gerek bağımsız bölümlerini gerekse ortak yerleri ve eklentilerini kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlü olup, kat maliklerinin bu borca ve yükümlülüklerine ilişkin olan Yasa hükümleri bağımsız bölümlerden harhangi bir suretle davamlı olarak yararlananlara da uygulanır. Bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte müteselsil olarak sorumlu olur.
Hits: 33715