md. 28 içtihatları
~ 30.03.2010 ~
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/5996
K. 2008/8327
T. 21.4.2008
• KOOPERATİF ALACAKLILARI
ÖZET : Ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif, alacaklılarına karşı yanlız mamelekleri ile sorumludur. Dairemizin yerleşik kararlarında ve HGK.nun 14.4.1999 tarih, 1999/12-210 esas - 1999/206 karar sayılı kararında da açıklandığı üzere kooperatifin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için, kooperatifin tasfiye edilmiş, sicilden silinmiş olması yeterli değildir. Kooperatifler Kanununda TTK.nun 179.maddesinden farklı bir hüküm getirilmiştir. Ancak kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılıp sonuç alınamaz ise sorumluluk durumlarına göre ortaklarına müracaat edilebilir.
KARAR : Alacaklının SS. Bengi Konut Yapı Kooperatifi aleyhine, Tekirdağ 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden almış bulunduğu 2004/479 E. - 2006/284 K. sayılı ilama istinaden 62.703.59.YTL. alacak için icra takibine geçtiği,
Ancak;
Takipten önce kooperatifin tasfiye edilip Ticaret Sicilinden silindiğinin tesbiti üzerine üyeleri olan şikayetçilere bu takibin yönlendirildiği adı geçenler İcra Mahkemesine başvurarak kendileri hakkında takip yapılamayacağını öne sürerek takibin iptalini istemişlerdir.
Mahkemece, tasfiyesine karar verilen kooperatifin tasfiye tarihinden itibaren dış borçlarından dolayı 2 yıl içerisinde tüm ortaklarının ve yönetim kurulunun sorumluluklarının devam edileceğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Konuyla ilgili 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 28.maddesi aynen; "ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif, alacaklılarına karşı yanlız mamelekleri ile sorumludur." hükmünü içermektedir. Dairemizin yerleşik kararlarında ve HGK.nun 14.4.1999 tarih, 1999/12-210 esas - 1999/206 karar sayılı kararında da açıklandığı üzere kooperatifin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için, kooperatifin tasfiye edilmiş, sicilden silinmiş olması yeterli değildir. Kooperatifler Kanununda TTK.nun 179.maddesinden farklı bir hüküm getirilmiştir. Ancak kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılıp sonuç alınamaz ise sorumluluk durumlarına göre ortaklarına müracaat edilebilir. ifadesine yer verilmiştir.
Somut olayda yukarıda açıklandığı üzere, kooperatif hakkındaki takibin semeresiz kaldığı tesbit edilmemiştir. Tasfiye edilip, Ticaret Sicilinden silindiğinin belirlenmesi üzerine ortaklarına yönelinmiştir. Mahkemece bu durum ana sözleşmede gözetilerek şikayetin sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/9028
K. 2006/11534
T. 30.5.2006
• MALVARLIĞI İLE SORUMLULUK ( Ana Sözleşmede Aksine Hüküm Olmadıkça Kooperatif Alacaklılarına Karşı Yalnız Mameleki İle Sorumlu Olduğu )
ÖZET : Kooperatifleri düzenleyen özel Kanunlarda açıklık olmayan veya hüküm bulunmayan hallerde Kanun koyucu genel nitelikteki 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine uyulmasını esas almıştır. 1163 sayılı Yasanın 28. maddesinde "ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif alacaklılarına karşı yalnız mameleki ile sorumludur" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenleme kooperatif ortaklarının, kooperatiften alacaklı olan kişilerin şahsen kendilerine başvurma imkanını ortadan kaldırmıştır. Aksine düşünce kooperatiflerin kuruluş amaç ve mahiyetlerine aykırı düşer. Zira kooperatifin borcundan dolayı ortak, ancak kooperatifin iflası veya dağılması hallerinde ve ana sözleşmede belirtilen kurallar dahilinde sorumlu tutulabilir.
KARAR : S.S. Cebeci Pazar yeri Seyyar Satıcıları Dayanışma ve İşletme Kooperatifi, icra takibinde borçlu sıfatını taşımaktadır. Kooperatif üyesi olan şikayetçi 3.şahıs Hayrettin Çelik'e bu takip dosyasından İİK.nun 89. maddesine göre düzenlenen haciz ihbarnamesinin gönderildiği anlaşılmaktadır. Kooperatifleri düzenleyen özel Kanunlarda açıklık olmayan veya hüküm bulunmayan hallerde Kanun koyucu genel nitelikteki 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine uyulmasını esas almıştır ( 11.HD. 04.04.1978 tarih 1978/1081 E., 1776 K. ). 1163 sayılı Yasanın 28. maddesinde "ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif alacaklılarına karşı yalnız mameleki ile sorumludur" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenleme kooperatif ortaklarının, kooperatiften alacaklı olan kişilerin şahsen kendilerine başvurma imkanını ortadan kaldırmıştır. Aksine düşünce kooperatiflerin kuruluş amaç ve mahiyetlerine aykırı düşer. Zira kooperatifin borcundan dolayı ortak, ancak kooperatifin iflası veya dağılması hallerinde ve ana sözleşmede belirtilen kurallar dahilinde sorumlu tutulabilir.
Yerleşik Yargıtay uygulaması yukarıda açıklanan kural esas alınarak oluşturulmuş ve bu uygulamada 1163 sayılı Yasaya tabi tüm kooperatiflerin aynı hukuki statüde değerlendirileceği, yapı kooperatifleri ile mesleki dayanışma kooperatiflerinin farklı bulunmadığı düşünülmüştür.
HUKUK GENEL KURULU
E. 2006/12-32
K. 2006/113
T. 29.3.2006
• İFLAS ŞERHİNİN ŞİKAYET YOLUYLA KALDIRILMASI İSTEMİ ( Kooperatif Genel Kurulu Kararına Rağmen Ferdi Mülkiyete Geçilen Kooperatif Ortaklarının Taşınmazlarının Tapu Kayıtlarının Her Birinin Üzerine Ayrı Ayrı İflas Şerhi Konulması Yerinde Görülmediği )
ÖZET : Dava, iflas şerhinin şikayet yoluyla kaldırılması isteğine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 28. maddesine, Kooperatif Anasözleşmesinin 20 ve 21. maddelerine ve 10/6/2001 tarihli Kooperatif Genel Kurulu Kararının 7. maddesine rağmen, ferdi mülkiyete geçilen kooperatif ortaklarının taşınmazlarının tapu kayıtlarının her birinin üzerine, ayrı ayrı iflas şerhi konulması yerinde görülmemiştir.
İcra Mahkemesince, davacıların şikayetlerinin kabulü ile, davacıların ferdi mülkiyetlerine geçen taşınmazlar üzerindeki iflas şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken direnme hükmü kurulması doğru değildir.
KARAR : Dava, iflas şerhinin şikayet yoluyla kaldırılması isteğine ilişkindir.
Şikayetçi bağımsız bölüm malikleri, keşideci kooperatif yönetimince, alacaklı şirkete verilen 13/9/2001 keşide tarihli ve 617.000.000.000 TL. tutarlı çekin karşılıksız çıkması üzerine, alacaklı şirket tarafından iflas takibine geçildiğini ve borçlu kooperatifin iflasına karar verildiğini; iflas idaresince, borçlu kooperatifin taşınmazları üzerine iflas şerhi konulması istenmişse de kooperatif adına taşınmaz kaydına rastlanmayınca, kooperatif ortakları adlarına oluşmuş tapu kayıtlarına 25.05.2003 tarihinde iflas şerhi işlendiğini ileri sürerek, bağımsız bölüm kayıtları üzerindeki iflas şerhinin kaldırılmasını talep etmişlerdir.
Özel Daire "...Müşteki kooperatif ortaklarının İcra Mahkemesine başvuru nedenlerinin ferdi mülkiyete geçilmesi nedeniyle ve kooperatif borcundan sorumlulukları anasözleşme ve kooperatifler Kanunundaki hükümlere göre koymayı taahhüt ettikleri sermaye payı ile sınırlı olduğundan müflis kooperatifin borcu nedeniyle taşınmazları üzerine işlenen iflas şerhinin kaldırılmasına ilişkindir. Dairemizce incelenen haczedilmezlik şikayeti ile ilgili emsal dosyada bulunan kooperatif anasözleşmesinin tetkiki karşısında sözleşmenin 20 ve 21. maddeleri kooperatif ortaklarının ve kooperatifin sınırsız sorumluluğunun düzenlendiğine ilişkin bir hüküm taşımadığı görülmüştür. Bu nedenle daha önce dairemizce yapılan bozma kararının maddi hataya ilişkin olması nedeniyle bozma kararına uyularak yeniden verilen kararın taraflar açısından usuli kazanılmış hak doğurmayacağı sonucuna varılmıştır..." denilmektedir.
Hukuk Genel Kurulu'nda önce bu husus görüşmeye açılmıştır. Görüşmeler sonunda, Özel Dairenin benimsediği usuli kazanılmış hak doğurmayacağı hususu oyçokluğu ile kabul edilmiştir. Daha sonra işin esasının görüşülmesine geçilmiştir.
Uyuşmazlık, ferdi mülkiyete geçilen kooperatif ortağının taşınmazının kaydına iflas şerhi konulup, konulamayacağı, şerhin kaldırılması yönündeki şikayetin yerinde olup, olmadığı noktasındadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 28. maddesi "Anasözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif alacaklılarına karşı yalnız mamelekleriyle sorumlu olur..." hükmünü; Anasözleşmenin 20. maddesi "...Her ortak, kooperatifin borçlarına karşı taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumludur..."; 21. maddesi "...Ortaklar, taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak üzere genel kurulca kararlaştırılacak miktarlardaki arsa, altyapı, inşaat ve benzeri gider taksitlerini ödemek zorundadırlar hükümlerini; Kooperatifçe 10.06.2001 tarihinde gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında alınan kararın 7. maddesi "...Kooperatif inşaatını yapan Müteahhit Firma Osmanoğulları İnş. Ve Tic.Ltd.Şti.nin alacakları görüşüldü. Daha önce yapılmış olan sözleşmeye göre hesapların kooperatifin sözleşmeli inşaat mühendisi veya bilirkişi tarafından çıkarılıp, üyelerinden 1 ( bir ) yıl içinde tahsil edilip ödenmesine oybirliği ile karar verildi. Tahsilat için ve bu işlemleri yapmak ve yürütmek için Yönetim kurulunun yetkili kılınmasına oybirliğiyle karar verildi..." hükmünü içermektedirler.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 28. maddesine, Kooperatif Anasözleşmesinin 20 ve 21. maddelerine ve 10/6/2001 tarihli Kooperatif Genel Kurulu Kararının 7. maddesine rağmen, ferdi mülkiyete geçilen kooperatif ortaklarının taşınmazlarının tapu kayıtlarının her birinin üzerine, ayrı ayrı iflas şerhi konulması yerinde görülmemiştir.
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/13041
K. 2003/15212
T. 26.6.2003
• KOOPERATİF BORÇLARINDAN DOLAYI ORTAĞIN SORUMLULUĞU ( Ana Sözleşme ve Kooperatif Kanunu ile Sınırlandırılmış Olması )
ÖZET : Kooperatif borçlarından dolayı ortağın sorumluluğu ana sözleşme ve kooperatifler kanunu ile sınırlıdır. Kooperatifin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için kooperatifin tasfiye edilmiş, sicilden silinmiş olması yeterli olmayıp, kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılıp sonuç alınmaması gerekir.
KARAR : Kooperatif borçlarından dolayı ortağın sorumluluğu ana sözleşme ve kooperatifler kanunu ile sınırlıdır. Nitekim 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 28. maddesinde "ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif alacaklılarına karşı yalnız mameleki ile sorumludur" denmektedir. O halde ana sözleşmede kooperatifin sorumluluğu başka türlü düzenlenmedikçe dış borçlar ancak malvarlığı ile ödenecek, bunun dışında kooperatiften herhangi bir istek yapılamayacaktır. Kuşkusuz malvarlığına üyelerin yüklendiği sermaye payı dahildir. Hukuk Genel Kurulunun 17.9.1997 tarih ve 1997/11 - 44 E. 1997/649 K. sayılı kararında da "kooperatifin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için kooperatifin tasfiye edilmiş, sicilden silinmiş olması yeterli olmayıp, kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılıp sonuç alınmaz ise ortaklara sorumluluk durumuna göre müracaat edilebileceği" vurgulanmıştır. Somut olayda kooperatif aleyhine mahkemece hüküm verilmiş olup, kooperatif ortakları hakkında kooperatifin bu borcundan dolayı icra takibi yapıldığından merciice ortakların sorumluluklarının açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, kooperatifin ortaklarının sorumlu olacağına ilişkin ana sözleşmede hüküm bulunmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/13804
K. 2000/14596
T. 9.10.2000
• KOOPERATİF BORCUNDAN DOLAYI ORTAĞIN SORUMLULUĞU
ÖZET : Kooperatifin borçlarından dolayı ortağın sorumluluğu, ana sözleşme ve kooperatifler kanunundaki hükümlerle sınırlıdır. Nitekim 1163 sayılı kooperatifler kanununun 28. maddesinde, "ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif, alacaklılarına karşı yalnız mamelekleriyle sorumludur" denmektedir. O halde ana sözleşmede kooperatifin sorumluluğu başka türlü düzenlenmedikçe dış borçlar ancak mal varlığı ile ödenecek, bunun dışında kooperatiften herhangi bir istek yapılamayacaktır. Kuşkusuz mal varlığına, üyelerin yüklendikleri sermaye payı dahildir.
KARAR : Kooperatifin borçlarından dolayı ortağın sorumluluğu, ana sözleşme ve kooperatifler kanunundaki hükümlerle sınırlıdır. Nitekim 1163 sayılı kooperatifler kanununun 28. maddesinde, "ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif, alacaklılarına karşı yalnız mamelekleriyle sorumludur" denmektedir. O halde ana sözleşmede kooperatifin sorumluluğu başka türlü düzenlenmedikçe dış borçlar ancak mal varlığı ile ödenecek, bunun dışında kooperatiften herhangi bir istek yapılamayacaktır. Kuşkusuz mal varlığına, üyelerin yüklendikleri sermaye payı dahildir. Hukuk Genel Kurulu'da, bu esası benimseyerek 17.9.1997 tarih, 1997/11-44 esas, 1997/649 sayılı kararında; "1163 sayılı kooperatifler kanununun 28. maddesine göre kooperatif mamelekiyle sorumludur. Kooperatifin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için, kooperatifin tasfiye edilmiş, sicilden silinmiş olması yeterli değildir. Kooperatifler kanununda TTK.nun 179. maddesinden farklı bir hüküm getirilmiştir. Ancak kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılır sonuç alınamaz ise sorumluluk durumlarına göre ortaklarına müracaat edilebilir" ifadesine yer vermiştir. Mercice bu esaslar çerçevesinde değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken ana sözleşmenin 17. maddesine yanlış yorum getirilerek ve kooperatifin kayden devam ettiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Hits: 22861