BK. md. 102: Direnimden sonra meydana gelen kazadan Sorumluluk
~ 31.03.2010 ~
Direnime düşen borçlu, borcun geç ödenmesinden dolayı tazminat vermek zorunda olduğu gibi, rasgele bir olaydan doğacak bir zarardan da sorumludur.
Borçlu, kendisinin hiçbir kusuru olmaksızın direnime düştüğünü veya borç zamanında ödenmiş olsaydı bile, rasgele olayın, alacaklının zararına olarak, o nesneye dokunacak olduğunu kanıtlayıp bu sorumluluktan kurtulabilir (BK. md. 102).
Direnime düşen borçlu (direnim sırasında), kusuru olmadan ortaya çıkan ve edimin yerine getirilmesini olanaksız kılan tüm umulmadık veya olağanüstü durumlardan sorumludur. Kusursuz olanaksızlık, direnimden önce ortaya çıktığında borçluyu borçtan kurtarırken (BK. md. 117), direnimden sonra ortaya çıktığında ise borçluyu borçtan kurtarmamaktadır (BK. md. 102). Direnimden sonra ortaya çıkan olağanüstü veya umulmayan durumlardan dolayı borçlunun sorumluluktan kurtulabilmesi için iki konudan birini kanıtlamalıdır: 1) Borçlu kusuru olmadan direnime düştüğünü kanıtlamalıdır. Borçlu, direnime düşmekte kusuru bulunmadığını değil de direnim gerçekleştikten sonra ortaya çıkan ve edimin yerine getirilmesini olanaksız kılan olayda kusuru bulunmadığını kanıtlarsa sorumluluktan kurtulamaz. 2) Borç zamanında yeri ne getirilseydi bile, yani borcun konusu olan şey alacaklıya verilmiş olsaydı onun elinde de “aynı kazaya” veya zarara uğrayacağını kanıtlayabilir. Kendi kusuruyla direnime düşen borçlu, kişiliğinde gerçekleşen umulmadık olaylardan dolayı (örneğin, kusuruyla direnime düşen mimar ağır bir hastalığa yakalanmış ve artık taahhüt ettiği projeyi çizemeyecek duruma gelmişse) sorumluluktan kurtulamaz. Yasa, sorumluluktan kurtulmayı borçlunun kişiliği ile ilgili umulmadık olaylar için değil, doğrudan doğruya borcun konusunu oluşturan şeyin uğradığı kazalar bakımından kabul etmiştir.
Hits: 14072