YARGI KARARINA GÖRE TAHSİL EDİLEN KİRA VE FAİZİN VERGİLENDİRİLMESİ
~ 01.12.2011 ~
Kiracıların kira bedellerini ödememeleri nedeniyle açılan davalar sonucu verilen yargı kararlarında, kira bedelinin yanı sıra yasal faiz ödenmesine de karar verilmiş olması halinde, tahsil edilen kira bedelinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesine göre gayrimenkul sermaye iradı, faiz ve tazminatların ise aynı Kanun’un 75. maddesine göre menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerekir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinin birinci fıkrasında, 1-8 numaralı bentlerde yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu belirtilmiş, 71. maddesinde “Gayrimenkul sermaye iradında safi irat, gayrisafi hasılattan iradın sağlanması ve idamesi için yapılan giderler indirildikten sonra kalan müspet farktır.” denilmiştir.
Aynı Kanun’un 75. maddesinin birinci fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kâr payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradı olarak nitelendirilmiş, ikinci fıkrasında ise kaynağı ne olursa olsun bu fıkranın 1-15 numaralı bentlerinde yazılı iratların menkul sermaye iradı sayılacağı belirtilmiştir. Anılan fıkranın 6 numaralı bendinde her nevi alacak faizleri (adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil) yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, kiracıların kira bedellerini ödememeleri nedeniyle açılan davalar sonucu verilen yargı kararlarında, kira bedelinin yanı sıra yasal faiz ödenmesine de karar verilmiş olması halinde, tahsil edilen kira bedelinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesine göre gayrimenkul sermaye iradı, faiz ve tazminatların ise aynı Kanun’un 75. maddesine göre menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerekir.
Yargı kararına göre, bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak tahsil edilen söz konusu kira ve faiz gelirlerinin tahsil edildiği yılın geliri olarak vergilendirilmesi gerekir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 74. maddesinde, gayrisafi hasılattan indirilecek giderler sayılmış, ancak 21. maddeye göre istisna edilen gayrisafi hasılata isabet eden giderlerin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı maddede, mükellefler (hakları kiraya verenler hariç) diledikleri takdirde maddede yazılı giderlere karşılık olmak üzere hasılatlarının % 25’ini götürü gider olarak indirebilecekleri belirtilmiştir.
Buna göre, mükellefler, beyannamelerine dahil ettikleri gayrimenkul sermaye iradı gelirleri için gerçek gider usulünü seçmeleri halinde, yargı kararına göre icra kanalıyla tahsil ettikleri kira bedelleri üzerinden icra idaresince icra masrafları karşılığı kesilen, tutarları kiraya verilen malların idare gideri olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 74/2. maddesine göre indirim konusu yapılabilecektir. Götürü gider yönteminin seçilmesi durumunda ise bu masrafların indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Kiracının, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan tevkifat yapmakla sorumlu olanlar arasında bulunması durumunda, ödenen kira bedeli üzerinden aynı maddenin 94/5-a bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması, alacak faizleri ise anılan maddede vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratlar arasında sayılmadığından vergi tevkifatına tabi tutulmaması gerekir.
Söz konusu kira ve faiz gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin gerekli açıklamalar “Gelirin Toplanması ve Beyanı” ile ilgili 16 numaralı Gelir Vergisi Sirküleri’nde yer almaktadır. (Maliye Bakanlığı Özelgesi Sayı : B.07.0.GEL.0.43/4309-632/14284)
Hits: 14718