(11. D. 5.12.2007, 7632/9206)
ÖZET : Hak sahibi kabul edilerek, adına tahsis edilen konutu mahalli bir gazetede yapılan ilan tarihinden itibaren 45 gün içinde teslim almayan davacıya, ayrıca Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca tebligat yapılması gerekmediğinden, hak sahipliğinin iptali yolundaki işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı hakkında.
KARAR : Dava, 28.09.2001 gün ve E:2000/1987, K:2001/2278 sayılı Sakarya İdare Mahkemesi kararına istinaden 08.07.2002 tarihli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu kararı ile hak sahibi kabul edilen davacının, adına tahsis edilen konutu 45 günlük yasal süre içerisinde teslim almadığından bahisle hak sahipliğinin iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
7269 sayılı Yasanın 40. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanuna göre arsa olarak dağıtılan veya üzerinde inşa edilen taşınmaz malların, hak sahiplerine borçlandırma senetleri imzalatılmak suretiyle verileceği, Bakanlıkça o yerde borçlandırmanın ilanı tarihinden itibaren kabul edilebilir mazereti dışında 2 ay içerisinde borçlanmalarını yapmayanlarla, borçlanmasını yapmış olmasına rağmen binayı Bakanlıkça mahallinde yaptırılacak duyurudan itibaren 45 gün içinde teslim almayanların hak sahipliğinin kendiliğinden sona ereceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, ağır hasarlı konutundan dolayı hak sahibi kabul edilmemesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle dava açtığı, Sakarya İdare Mahkemesinin 28.09.2001 gün ve E:2000/1987, K:2001/2278 sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, anılan karara istinaden 08.07.2002 tarihli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu kararı ile hak sahibi kabul edilen davacı adına tahsis edilen konutun dağıtımının yapılacağı mahallinde yapılan ilanlardan sonra, son olarak 24.12.2003 tarihli Star Gazetesinde ilan edildiği, ilandan sonra 45 gün içerisinde adına tahsis edilen konutu teslim almaması üzerine 24.02.2004 tarihli Hak Sahipliği İtiraz İnceleme Komisyonu kararı ile hak sahipliğinin iptaline karar verildiği, bu durumun davacıya tebliğ edilmediği, Sakarya İdare Mahkemesinin 28.09.2001 gün ve E:2000/1987, K:2001/2278 sayılı iptal kararının Danıştay Onbirinci Dairesi kararı ile onanması üzerine, davacının mahkeme kararı uygulanarak kendisine konut tahsis edilmesi istemi ile 9.3.2004 tarihinde idareye başvurduğu, bu başvuruya verilen 11.03.2005 tarihli cevabi yazı ile hak sahipliğinin 7269 sayılı Kanunun 3177 sayılı Kanunla değişik 40. maddesine göre kendiliğinden sona erdiğine ilişkin dava konusu işlemi öğrendiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen Kanun hükmünde, hak sahiplerinin Bakanlıkça mahallinde yaptırılan duyurudan itibaren 45 günlük süre içerisinde adlarına tahsis edilen konutları almaları gerektiği açıkça belirtilmiş olup, konutlarını teslim almayanlara ayrıca Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılması gerektiği yönünde bir düzenleme bulunmadığından, anılan 45 günlük sürenin hak düşürücü süre olduğu açıktır.
Olayda, davacının, ağır hasarlı konutundan dolayı hak sahibi kabul edilmemesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada, dava konusu işlemi iptal ederek davacının hak sahibi kabul edilmesi gerektiğine karar veren, davacının lehine olan Sakarya İdare Mahkemesi kararı davalı idareye tebliğ edildiği gibi davacıya da tebliğ edildiği, davacının bu mahkeme kararı ile hak sahibi kabul edildiğini öğrendiği, davacının hak sahibi kabul edildiği ve konutunu süresinde teslim alması gerektiği hususu 7269 sayılı Yasanın 40. maddesinin birinci fıkrası uyarınca mahallinde ilan edildiği gibi son olarak da 24.12.2003 tarihli Star Gazetesinde ilan edildiği, bundan sonra anılan mahkeme kararına istinaden davacının hak sahibi kabul edilmesine ilişkin Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu kararının davacıya ayrıca tebliğ edilmesi gerekmediği, idarece uygulanması zorunlu olan mahkeme kararının tebliğden itibaren davalı idarece davacı hakkında resen bir işlem tesis edilmese bile, davacının lehine olan bu Mahkeme kararı ile birlikte idareye başvurabileceği açıktır.
Kaldı ki; davacının hak sahibi kabul edilmemesine ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararının, Danıştay Onbirinci Dairesi tarafından onanması üzerine, davacı anılan onama kararına istinaden kendisine konut tahsis edilmesi istemiyle davalı idareye başvuru yapmıştır.
Bu durumda davacının yapılan ilandan haberi olmadığı ve adresine ayrıca Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca tebligat yapılması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir