ÖZET : Bu tür davalarda husumetin iptali istenen kararlara olumlu oy ile katılan kat maliklerinin tamamına ve bizzat kendilerine ( vekil vasıtasıyla temsil edilenler dahil ) yöneltilmesi gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde 28.8.2002 tarihli kat malikleri kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davada 28.8.2002 tarihli kat malikleri kurulu kararının iptali istenilmiştir.
Bu tür davalarda husumetin iptali istenen kararlara olumlu oy ile katılan kat maliklerinin tamamına ve bizzat kendilerine ( vekil vasıtasıyla temsil edilenler dahil ) yöneltilmesi gerekir.
Buna göre Defne ile Nevzat'ın davaya dahil edilmemiş olması ve kat maliki Zeynep yerine vekili Coşkun'un davalı olarak gösterilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece davacıya, Defne, Nevzat ve Zeynep'i davaya dahil etmesi için süre verilmeli ve bu suretle taraf teşkili tamamlandıktan sonra gereken tahkikat yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
ÖZET : Kat Mülkiyeti Yasası ve Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamalarına göre kat malikleri kurulu kararının iptaline ilişkin davalarda iptali istenen kararlara olumlu oylarıyla katılan tüm kat maliklerinin hasım gösterilmesi gerekmektedir.
DAVA : Dava dilekçesinde eski hale getirme ve 12.11.2001 tarihli kat malikleri kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı Yaşar tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
Kat Mülkiyeti Yasası ve Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamalarına göre kat malikleri kurulu kararının iptaline ilişkin davalarda iptali istenen kararlara olumlu oylarıyla katılan tüm kat maliklerinin hasım gösterilmesi gerekmektedir.
Somut olayda bozmadan sonra, 12.11.2001 tarihli kat malikleri kurulu kararının iptali istemiyle açılan 2004/1095 esas sayılı dava dosyası bu dosya ile birleştirilmiş ancak bu karara olumlu oyu ile katılanlardan Kadir, Kasım ve Şemsettin davalı olarak davaya dahil edilmemişlerdir.
Mahkemece karara olumlu oylarıyla katılıp davalı olarak gösterilmeyen kat malikleri Kadir, Kasım ve Şemsettin'e dava dilekçesinin tebliğ edilerek bunlarında davaya dahil edilmesi suretiyle taraf teşkili sağlanmasından sonra, iddia ve savunmalar doğrultusunda tahkikatın tamamlanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.1.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
ÖZET : Davanın H. ve Y. Apartmanı Yönetim Kurulu Başkanlığı aleyhine açıldığı anlaşılmaktadır. Davada gerçek ve tüzel kişiler ya da bunların yasal temsilcileri taraf olma ehliyetine sahiptir. Apartman kat malikleri kurulunun ( Yönetiminin ) tüzel kişiliği ve bu nedenle taraf ehliyeti yoktur.
Hal böyle olunca, kat maliki olmayan yönetici ve yönetim kurulu aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 1 parsel sayılı çaplı taşınmazdaki sitenin yöneticisi ve kat maliki olduğunu, bitişikteki 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ait duvarın taşınmazlarına tecavüzlü bulunduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve yıkım talep etmiştir.
Davalı H. Apartmanı Yöneticisi, duvarın projesine uygun yapıldığını, parsellerle ilgili yeni düzenlemeler yapılarak parsel sınırlarının kaydırıldığını, taşkın kısmın uygun bedel karşılığı taraflarına verilmesi veya irtifak hakkı tesisini istemiştir. Diğer davalı da davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Karar, davalı H. Apartmanı Yönetim Kurulu Başkanlığı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi H.G'nin raporu okundu, düşüncesi alındı, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın H. ve Y. Apartmanı Yönetim Kurulu Başkanlığı aleyhine açıldığı anlaşılmaktadır. Davada gerçek ve tüzel kişiler ya da bunların yasal temsilcileri taraf olma ehliyetine sahiptir. Apartman kat malikleri kurulunun ( Yönetiminin ) tüzel kişiliği ve bu nedenle taraf ehliyeti yoktur.
Hal böyle olunca, kat maliki olmayan yönetici ve yönetim kurulu aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
ÖZET : Kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulu anagayrimenkulün Kat Mülkiyeti Yasası'nın 27 ve 32. maddelerine göre kat malikleri kurulunca yönetilmesi ve yönetim tarzının yasaların emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu kurul tarafından kararlaştırılması gerekir. Kat malikleri kurulunun kararlarına bütün kat malikleriyle külli ve cüzi halefleri, yönetici ve denetçiler uymakla yükümlüdür. Bu kurul yönetimle ilgili olarak daha önce verdiği bir kararı kaldırmaya ve değiştirmeye her zaman için yetkilidir. Bir husus hakkında çıkan anlaşmazlığın çözümünde aynı hususla ilgili olarak varsa verilen en son karar uygulanır. Kat malikleri kurulu kararları yine aynı kurulun bir kararı ya da Yasa'nın 33. maddesi hükmü uyarınca mahkemece iptal edilmedikçe geçerli olup yukarda belirtildiği gibi tüm ilgilileri bağlar.
DAVA : Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu kararlarının iptali ve tespit istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava dilekçesinde merkezi sistemle ısıtılmakta olan anayapıda ferdi sistemle ısınmaya geçilmesi yolunda iki kez karar verildikten sonra son defa merkezi sistemle ısınmanın sürdürülmesi kararlaştırıldığı halde davalının 2000 yılında kendiliğinden ferdi sisteme geçerek muaraza çıkardığından bahisle, farklı kararların iptaliyle merkezi ısıtma sisteminin devamına karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece defter ve kayıtlar üzerinde yaptırtılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raparuna dayanılarak, merkezi sistemden ferdi ısınmaya geçilmesine ilişkin olarak 18.12.1994 tarihli kat malikleri kurulu toplantısına katılan 18 malikin oybirliğiyle verilen kararın geçerli olduğu sonucuna varılıp davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada bulunan kat malikleri kurulu karar örnekleriyle diğer kayıt ve belgelerin incelenmesinden, anagayrimenkulde kat mülkiyetinin kurulu bulunduğu, davacı yöneticinin aynı zamanda kat maliki olduğu, kat malikleri kurulunun 5.6.1994 tarihli toplantısında merkezi sistemdeki ısıtmada kömür yerine doğalgaz kullanılmasına; 9.10.1994 tarihli toplantısında doğalgaz kullanmak kaydıyla merkezi sistemden ferdi ısıtmaya geçilmesine; 18.12.1994 tarihli toplantısında keza ferdi sisteme geçilmesine karar verildiği, 15.1.1995 tarihli toplantıda ise önceki kararlardan rücu edilerek müşterek ısınmaya ( merkezi sistem ) devam edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulu anagayrimenkulün Kat Mülkiyeti Yasası'nın 27 ve 32. maddelerine göre kat malikleri kurulunca yönetilmesi ve yönetim tarzının yasaların emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu kurul tarafından kararlaştırılması gerekir. Kat malikleri kurulunun kararlarına bütün kat malikleriyle külli ve cüzi halefleri, yönetici ve denetçiler uymakla yükümlüdür. Bu kurul yönetimle ilgili olarak daha önce verdiği bir kararı kaldırmaya ve değiştirmeye her zaman için yetkilidir. Bir husus hakkında çıkan anlaşmazlığın çözümünde aynı hususla ilgili olarak varsa verilen en son karar uygulanır. Kat malikleri kurulu kararları yine aynı kurulun bir kararı ya da Yasa'nın 33. maddesi hükmü uyarınca mahkemece iptal edilmedikçe geçerli olup yukarda belirtildiği gibi tüm ilgilileri bağlar.
Somut olayda, ana yapıda esas itibarıyla "dosyada yönetim planı ve proje mevcut olmamakla birlikte" merkezi sistem ısınmanın baştan itibaren mevcut olduğu, ferdi sisteme geçişle ilgili kararların uygulanmasına geçilmeden önce merkezi sistemin sürdürülmesi hususunda 15.1.1995 tarihli kararın verildiği, bu kararla ferdi sisteme geçişe dair kararların ortadan kaldırıldığı ve buna göre de merkezi sistemin sürdürülmesi gerektiği gözetilerek bu yolda hüküm kurulması gerekirken iptali söz konusu olmayan 15.1.1995 tarihli kat malikleri kurulu kararı yokmuş gibi davanın reddi yolunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.