Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Davacı dava dilekçesinde, davalı A. K.'nün pergolesinin etrafına taktırdığı stor tipi perdeyi devamlı suretle kapalı tutarak kendisinin manzarasını kapatıp rahatsızlık verdiğini, ayrıca; diğer davalı M. E.'in bağımsız bölümünün yan cephesine geniş bir pencere açarak onaylı mimari projeye aykırı davrandığını ileri sürerek projeye aykırılıkların ve rahatsızlık verici durumun ortadan kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmasına karşın bağımsız bölümün yan cephesine açılan pencere konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Pergolenin etrafına takılan stor tipi açılır ve kapanır perde ile ilgili olarak verilen rahatsızlık iddiası konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 18.maddesine göre kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler. Öte yandan aynı Yasanın 19.maddesinin ikinci fıkrasında da; kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramayacağı öngörülmüştür.
Mahkemece Yasanın yukarıda değinilen hususları dikkate alınarak davalılardan A. K.'nün pergolenin etrafına stor tipi perde takmak suretiyle verdiği rahatsızlık konusunda davacının tüm delilleri toplanıp bilirkişiden bu konuda ek rapor alınıp oluşacak sonuç doğrultusunda,
Diğer davalı M.E.'in binanın yan cephesine açmış olduğu pencerenin onaylı mimari projeye uygun bulunup bulunmadığı konusu bilirkişiye incelettirilerek projeye aykırılıklar bulunduğu takdirde bunun da onaylı mimari projeye uygun hale getirilmesine, karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların, dava konusu anataşınmazın zemin kat ( 1 ) numaralı bağımsız bölümünün kiracısı ve maliki olduklarını, tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan bu bölümü Kat Mülkiyeti Yasasının 24. maddesine aykırı şekilde veterinerlik muayenehanesi olarak kullandıklarını ve ayrıca bağımsız bölümün balkonundan imara aykırı olarak giriş kapısı açtıklarını ileri sürerek bağımsız bölümün eski hale getirilmesini, davalıların bu yerden tahliyesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu zemin kat ( 1 ) nolu bağımsız bölümün tapuda mesken olarak davalı B.. Ö.. adına kayıtlı olduğu, diğer davalıların ise aynı yerde kira aktine dayanarak bulundukları anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre;
1-Kat Mülkiyeti Yasasının 24. maddesine göre tapuda mesken olarak kayıtlı bağımsız bölümlerde hayvanların tedavi ve bakımlarının yapıldığı veterinerlik faaliyetlerinin yürütülebilmesi tüm kat maliklerinin oybirliğiyle verecekleri kararla mümkündür. Davalıların söz konusu bağımsız bölümü yukarıda belirtilen şekilde kullanabilmeleri için kat maliklerince oybirliği ile alınmış bir karar bulunmadığına göre, bu yöndeki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yolunda hüküm kurulması,
2- Davalıların bağımsız bölümünün balkonundan onaylı mimari projeye aykırı olarak bahçeye giriş çıkışı sağlayan bir kapı açtıkları iddia edildiğine göre, yerinde onaylı mimari proje de uygulanmak suretiyle projeye aykırılık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekirken eksik inceleme sonucu bu istemin de reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu anataşınmazın terasında çatı kaplama olmadığından buradan akan suların bağımsız bölümüne zarar verdiğini ileri sürerek anayapının üzerinin normal veya eternit çatı ile kaplanmasını, su sızmasından dolayı oturulmayacak hale gelen daireden taşınmış olması nedeniyle kira bedeli olarak 3.320 TL.nin davalılardan tahsilini, davalılardan A. T.'nin projeye aykırı olarak duvar çekip kapı ve pencere açarak diğer kat maliklerinin terasa girmesini önlediğinden bu kişinin tecavüzünün önlenmesini, duvarın yıkılmasını, kapı ve pencerelerin kapatılmasını, terasın projesine uygun eski haline getirilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, 7 nolu bağımsız bölüm üzerinde bulunan 60 m2 alanlı terasın çatı kaplanmak suretiyle kapatılmasına, masrafının arsa payları oranında kat maliklerinden tahsiline, 9 nolu bağımsız bölümden projeye aykırı şekilde terasa açılan bir kapı ile 2 adet pencerenin örülmek suretiyle kapatılmasına, su sızmasının önlenmemesi halinde davacıya ait bağımsız bölümde oturulamamasından dolayı 1 aylık kira bedeli olan 300 TL.nin davalı kat maliklerinden arsa payları oranında alınıp davacıya verilmesine, bir kısım davalılar hakkında dava ile ilgileri kalmaması nedeniyle haklarında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden kat mülkiyetli anataşınmazda 7 nolu bağımsız bölümün davacıya, diğerlerinin ise davalılara ait olduğu, anataşınmazın onaylı mimari projesine göre üstünün açık teras olarak göründüğü, 9 nolu bağımsız bölüm maliki tarafından anayapının terasında meydana getirilen tek kapılı iki pencereli duvarla örülü bölümün onaylı mimari projesinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Yasanın bu buyurucu hükmü dikkate alınarak mahkemece onaylı mimari projesinde olmayan çatının yaptırılmasına ilişkin istem içerisinde terasın izolasyonunun da bulunduğu gözetilerek dosyada bulunan ve davacı tarafından yaptırılmış olan 1.5.2006 günlü tespit dosyasındaki bilirkişi görüşü doğrultusunda teras izolasyonunun gerektirdiği işlerin yapılmasına ve bunun masrafının davacı da dahil olmak üzere tüm kat maliklerinden arsa payları oranında avans olarak alınmasına karar verilmesi gerekirken anayapının terasına çatı yaptırılması yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, eski yönetici olan davalının, dava konusu anataşınmazın kat maliklerinin onayını almaksızın yönetim hesabından para harcamak suretiyle binanın çöp atma, hafriyat ve duvar yapımı işi için para harcadığını, bu nedenle aleyhine icra takibine başlanıldığını, itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptalini, takibin devamı, İcra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı yeni yönetici ile davalı eski yöneticinin kat maliki oldukları, davalının yönetimin kasasından çöp atma ücreti, hafriyat ve beton işi için 1.120.-TL. ile 1.000 USD harcama yaptığı, anataşınmazın Kat Malikleri Kurulu'nun 19.04.2002 günlü toplantısında "Kalorifer dairesinin boşaltılması, toprak atılması, duvar örülmesi, çatı onarımı ile ilgili olarak araştırma yapmak, yapılacak işleri tespit etmek ve bu işlere uygun fiyat teklifleri alıp Genel Kurul'da kat maliklerini bilgilendirmek üzere davalı Ahmet Bayrak'ın görevlendirildiği, 21.06.2003 günlü kat malikleri kurulu toplantısında davalının ana binanın yöneticisi olarak seçildiği, aynı toplantıda bina iç kısmının boyanması, alt katta bulunan deponun temizlenerek badana yapılması işlerinin karara bağlandığı, 04.09.2003 günlü toplantıda da, bahçe yan duvarının yerindeki toprağın kaldırılması işinin karar alınmadan yapıldığına işaret olunarak yaptırılan bu işlerle depodaki eski eşyaların atılması ve yan toprak kaymalarının önlenmesi için davalının yaptığı harcamanın uygun olduğuna karar verildiği anlaşılmaktadır.
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinin birinci fıkrasına göre kat malikleri anataşınmazın bakımına ve mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Öte yandan aynı yasanın yöneticinin görevlerini gösteren 35. maddesinin birinci fıkrasının ( b ) bendinde de anataşınmazın gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakım ve onarım için gereken tedbirlerin yönetici tarafından alınması öngörülmüştür.
Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere anataşınmazın kalorifer dairesinin boşaltılması, toprak atılması, yan duvar kaymasını önlemek için duvar örülmesi ve bunlarla ilgili olarak depoların temizlenmesi gibi işlerin yapılması ve masrafının yönetimin kasasından karşılanması, yasa hükmü gereği olup yöneticinin görevleri arasında bulunmaktadır. Mahkemece açıklanan konularla ilgili olarak yönetici tarafından gereksiz bir şekilde ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak varsa bunun tahsiline, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken yapılan harcamalarla ilgili olarak Kat Malikleri Kurulu'nca alınmış bir karar bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davada, davalı kat maliki Erdoğan'ın anataşınmazın ortak kullanım alanı çatı boşluğuna ( arasına ) odalar yaparak burayı kapalı alana dönüştürüp kullandığı ve böylece diğer kat maliklerinin buradan yararlanmasını engellediği ileri sürülerek ortak yer olan çatı arasının projeye uygun eski hale getirilmesi ve anataşınmazdaki kat maliklerinin ortak kullanımına açılmasına karar verilmesi istenilmiştir.
Dosyada toplanan bilgi ve belgeler ve özellikle yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriğine göre dava konusu edilen alanın kat mülkiyetli anataşınmazın ortak yerlerinden ( çatı arası ) olduğu, burada projeye aykırı biçimde yapılan değişikliklerin anayapının inşası sırasında yüklenici İhsan tarafından gerçekleştirildiği, davalının da tek başına burayı olduğu gibi kullandığı, böylece söz konusu ortak yerden diğer bağımsız bölüm maliklerinin yararlanmalarını engellendiği anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında davada anataşınmazın ortak yeri niteliğindeki dava konusu çatı arasının davalı kat malikinin tek başına kullanmasının önlenmesiyle buranın diğer tüm kat maliklerinin yararlanmasına açılması da istenildiğine göre mahkemece buranın diğer tüm kat maliklerinin yararlanmasını engeller biçimdeki davalının bu yeri tek başına kullanmasının önlenmesine hükmedilmesi gerekirken projeye aykırı değişikliğin davalının değil yüklenicinin gerçekleştirdiği, davalının müdahalesinin önlenmesinin istenmediği ve bu nedenle de husumetin yükleniciye yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Davacılar vekili dava dilekçesinde, diğer istemlerinin yanında anataşınmazın onaylı mimari projesine aykırı olarak dükkanların arka tarafına havalandırma tesisatı yapıldığı, B bloktaki dükkan ara duvarlarının kaldırıldığı, ikinci bodrum katta tadilatlar yapılarak ara duvarların kaldırıldığı ileri sürülmüş, diğer projeye aykırılıkların da eski hale getirilmesi ( depodan bahçeye açılan kapının da eski hale getirilmesi ) istenilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre; kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde ise anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir. Yasanın bu buyurucu hükmü dikkate alınarak davalıların yapmış oldukları havalandırma tesisatı ile depodan bahçeye açılan kapının onaylı mimari projede bulunup bulunmadığı, ayrıca davalıların dükkanlarının ve depolarının ara duvarlarını yıkmak suretiyle yapmış oldukları değişikliğin yukarıda değinilen yasa hükmü çerçevesinde olup olmadığı, bu değişikliklerin ana yapının statiğini ( sağlamlığını ) etkileyip etkilemediği, ana yapıya zarar verip vermediği araştırılıp bu konuda bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların, maliki ve kiracısı bulundukları A ... Alışveriş Merkezi'ndeki 4 nolu dükkanda, onaylı mimari projeye aykırı olarak bir kısım düzenlemeler yaptıklarını ileri sürerek, projeye aykırılıkların eski hale getirilmesini, bunun sağlanamaması halinde işyerinin tahliyesini istemiş; mahkemece bu konuda davalı tarafa herhangi bir ihtarda bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, özellikle dava konusu yerde Bakırköy Üçüncü Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yaptırılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriğinden; davalıların, işyerinin cephe camekan ve kapılarını kaldırdıkları, ortak alana taşma yaptıkları, dükkanın içinden çatı katına kadar özel baca inşa ettikleri ve davlumbaz çıkışını tesisat kanalına verdikleri saptanmış ve tüm bu hususların projeye aykırılık teşkil ettiği belirtilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre; kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça, anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Projeye aykırılıkların saptanması halinde, her bağımsız bölüm malikinin bu konuda dava açma hakkı vardır. Dava açmak için projeye aykırılık teşkil eden işleri yapan davalılara herhangi bir şekilde ihtar yapılmasına ilişkin yasa hükmü bulunmamaktadır. Mahkemece tüm bu hususlar dikkate alınarak kanıtlanan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Davalının bağımsız bölümünün dış cephesinde yer alan pencereyi kapı haline getirdiği, bağımsız bölümü ile eklentisi arasındaki duvarı kaldırarak eklentiyi bağımsız bölümüne kattığı bilirkişi raporu ile saptanmıştır.
Kat Mülkiyeti Yasasının 4. maddesine göre bağımsız bölümlerin dış duvarları her halde ortak yer sayılır. Davalının anataşınmazın ortak yeri olan dış duvarda yer alan pencereyi kapı haline getirmesi aynı Yasanın 19. maddesinin ikinci fıkrasına ve dolayısıyla onaylı mimari projeye aykırılık oluşturmaktadır.
Aynı Yasanın 6. maddesi hükmüne göre eklenti, bağımsız bölümün dışında olup doğrudan doğruya o bölüme tahsis edilmiş olan yerlerdir. Eklentiler ait olduğu bağımsız bölümlerin bütünleyici parçası sayılır ve o bölümün maliki eklentinin de tek başına maliki olur ise de, bu durum eklentinin yasal tanımına aykırılık oluşturacak biçimde bağımsız bölümle birleştirilerek ortadan kaldırılmasına olanak vermez.
Dış cephe duvarında yapılan değişikliğin ve eklentinin bağımsız bölümle birleştirilmesi için ara duvarın kaldırılması işleminin anayapının statik dengesini olumsuz etkilemiş olup olmaması da sonucu değiştirmez.
Yasanın buyurucu hükümleri dikkate alınarak, onaylı mimari projeye aykırılık oluşturan değişikliklerin projesine uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken bu konulardaki istemlerin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.