6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 123. maddesinde ''Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden isteyebilir.'' hükmü ile karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde, diğer tarafın borcun ifa edilmesi için süre verebileceğini açıkça düzenlemiş olup, diğer taraf, temerrüde düşen tarafa verdiği uygun süre içinde ifa yerine getirilmediği takdirde, 125. maddedeki seçimlik hakları kullanabilir. 123. maddede öngörülen uygun süreyi temerrüde düşen borçluya vermeyen taraf, TBK 125. maddede öngörülen seçimlik hakları kullanamayacaktır. TBK 124. maddede ise, süre verilmesini gerektirmeyen durumlar tadadi olarak sayılmış olup, temerrüde düşmüş borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa veya borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa veya borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa, diğer taraf temerrüde düşen tarafa süre vermesine gerek olmaksızın, doğrudan, TBK 125. ve devamı maddelerdeki seçimlik hakları kullanabilir.
Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı borç yükleyen sözleşme olmasına, TBK'nın 124. maddesindeki süre verilmesini gerektirmeyen durumlardan hiç birinin bulunmamasına ve davacının davalıya gönderdiği ihtarnamenin, TBK 123. maddesi uyarınca verilmesi gereken uygun süreyi içerdiğinin anlaşılmasına göre, mahkemece, davacı talebinin TBK'nın 125 ve 179. maddeleri uyarınca uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır (11. HD. 6.5.2019, 858/3417).