MERKEZ-ŞUBE-TİCARİ İŞLETME
~ 08.05.2010 ~
MERKEZ – ŞUBE - TİCARİ İŞLETME
Merkez: Ticari işletmenin merkezi işletmenin düzenli ve sürekli bir idari yapılanma içinde ticari faaliyetlerini sürdürdüğü karar organlarının bulunduğu yerdir. Merkez kavramı ancak şube/şubelerin söz konusu olduğu durumlarda gündeme gelir.
Şube: Bir yerin şube sayılabilmesi için, (merkeze bağlı olma), (dış ilişkilerde bağımsızlık), (yer ve yönetim ayrılığı) ögelerinin gerçekleşmesi gerekir.
Merkeze bağlı olma: Şube, ticari işletmenin bir parçası olarak, merkeze bağlıdır. Dolayısıyla şube ile merkezin aynı gerçek veya tüzelkişiye ait olması gerekir. BU bağımlılık nedeniyle şubenin, merkezden ayrı bir işletme politikası olamaz; şubenin kâr ve zararı merkeze aittir; şube aracılığıyla elde edilen hakların, üstlenilen borçların sahibi de, şube değil işletmenin kendisidir.
Dış ilişkilerde bağımsızlık: Şube, merkeze bağlı olmakla birlikte, dış ilişkilerinde bağımsızdır. Dolaysıyla şubenin, merkezin yaptığı işler türünden işlemleri kısmen veya tamamen üçüncü kişilerle kendi başına yapma yetkisine sahip olması gerekir.
Yer ve yönetim ayrılığı: Şube, ticari işletmenin genişleyen faaliyetinin mahallinden daha kolay yürütülmesi amacıyla açıldığından, merkez ile şube arasında kural olarak yer ayrılığı vardır. Şube, merkezin bulunduğu kentten başka bir kentte açılabileceği gibi aynı kent içinde de kurulabilir. Hatta şube, merkezin bulunduğu bina içinde dahi olabilir.
Şube, kendi başına ticari işlem yapmaya yetkili olduğundan, merkezden ayrı bir yönetime sahip olması da gerekir. Bunun doğal sonucu da, şubenin, merkezden ayrı bir muhasebeye ve ticari defterlere sahip olmasıdır. Ancak bu durum, ticari defterlerin mutlaka şubede bulundurulmasını ve hesapların orada tutulmasını gerektirmez; şubeyle ilgili kayıtların defterlere merkez tarafından geçirilmesi de olanaklıdır.
Şubeler bulundukları yerdeki ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekir.
Şubeler, kendi merkezlerinin ticaret unvanını, şube olduklarını belirterek kullanmak zorundadır.
Ticari işletme devredilmişse, bu devrin kapsamına, işletmenin bir parçası olan şube de girer
[1].
Şubenin taahhüt ettiği edimler açısından şubenin bulunduğu yer ifa yeri olarak kabul edilir.
Şubenin yaptığı işlemlerden doğan davalarda, şubenin bulunduğu yerde dava açılabilir.
Şubeler kendi yaptıkları işler nedeniyle aktif ve pasif dava ehliyetine sahiptirler. Ancak, şubeler aleyhine bağımsız iflas davası açılamaz. Şubeler alacağın iflas yolu ile takip edilmesi için, merkezin dava edilmesi ve merkezin bulunduğu yerde iflas davası açmak gerekir
[2].
TİCARİ İŞLETME
İşletme, bir girişimci tarafından ekonomik çıkar sağlamak amacıyla emek ve sermayenin bağımsız şekilde bir araya getirilmesidir. Bir girişimin “ticari işletme” sayılabilmesi için üç unsurun gerçekleşmesi gerekir: 1) İşletmenin gelir sağlamayı amaçlaması gerekir. 2) Faaliyet devamlılık arzetmelidir (faaliyetin devamlı olup olmadığı saptanırken, devam kastı ve amacıdır. Faaliyetin niteliği gereği zaman zaman kesintiye uğraması, devamlılık unsurunun bulunmadığı anlamına gelmez). 3) Faaliyet bağımsız biçimde yürütülmelidir (Bir ticari işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kişiler (acente) tarafından yürütülen faaliyet, bağımsız nitelik arzettiğinden, acentelik faaliyetiyle ilgili olarak açılan kurumlar ticari işletme sayılır). 4) Faaliyet esnaf faaliyeti sınırlarını aşmalıdır (devletin en azından vergi bakımından belirlediği yıllık gayrisafi gelirin altında kalmış ise esnaf faaliyeti, üstünde ise ticari faaliyet kabul edilebilir)
[3].
[1] Arkan, Sabih, Ticari İşletme Hukuku, BTHAE Yayını, 4. Baskı, sf. 34-38; Başbuğ, İrfan/Erdem, Ercüment, Ticari İşletme Hukuku, DEÜ Yayını, Ankara 1993, sf. 46-47.
[2] Başbuğ/Erdem, sf. 47-48.
[3] Arkan, Sabih, Ticari İşletme Hukuku, BTHAE Yayını, 4. Baskı, sf. 18-23;
Hits: 62267