USUL KURALLARININ UYGULANMASINDA HAKKANİYETİN GÖZETİLMESİ
~ 15.02.2015 ~
Yargılamasına ilişkin kurallar, yargılamanın düzenli yapılması ve hakkın olabildiğince çabuk elde edilmesi amacını gerçekleştirmek için getirilmiştir. İşte hakkın elde edilmesi için birer araç olan bu kurallar amaca uygun somut bir görevin varlığı halinde uygulama alanı bulurlar. Aksi halde, araçla ulaşılması istenilen amaç arasında gerçek ve esaslı bağın bulunmaması anlamsızlığı ( şekilcilik ) ortaya çıkarır. Mahkemelerin amacı, ne olursa olsun uyuşmazlıkları ortadan kaldırmak değil, pozitif hukukun ölçüsünde, hakkı belirleyerek sonuca ulaşmaktadır.
Bu nedenle geciken adaletin, adaletsizlik olduğu düşünülerek, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere getirilen usul kuralları, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
Somut uyuşmazlığın incelenmesinde, mahkemece davacı vekilinin 18.07.2012 tarihli oturuma, aynı gün başka mahkemedeki duruşması nedeniyle katılamayacağı yönünde vermiş olduğu mazeretin belgelendirilmediği gerekçesiyle reddine ve davanın HMK'nun
320. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.
Ne var ki, davacı vekilinin katılacağını beyan ederek mazeret dilekçesinde bildirdiği davaya ait 18.07.2012 tarihli duruşma zaptının incelenmesinde, avukatın mazeret olarak bildirdiği davanın duruşmasına ilk olarak bu celsede katıldığı ve bir kısım davacı vekili olarak duruşmalara kabulünün yapıldığı, dolayısıyla Bulanık Asliye Hukuk Mahkemesince davacı vekiline önceden yapılmış ve mazeret dilekçesine ekleyebileceği bir tebligat veya duruşma zaptı örneğinin bulunmadığı ve özellikle davanın niteliğinin davacı kadın ve müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakası istemine ilişkin olduğu hususları gözardı edilerek, mazeretin reddine dair verilen kararın usul kurallarının ruhuna ve özüne uygun düşmediği açıktır.
Hukuk Genel Kurulu'nda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler, davacı vekilinin yargılama sırasında duruşmaların çoğuna katılmaması nedeniyle dürüstlük kuralına aykırı davrandığı ayrıca, mazeret olarak bildirilen dava dosyasının önceki duruşma zaptını sunarak mazereti belgelendirebileceği gerekçeleriyle mazeretin reddi kararının doğru olduğunu belirtilerek, kararın onanması yönünde görüş bildirmiş iseler de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle çoğunluk tarafından kabul edilmemiştir (HGK. 26.11.2014, 1238/957).
Hits: 14758