KİTAP
İnşaat Hukuku Kitabı

6306 sayılı Yasa Uygulamasında Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılamaz

~ 07.01.2022 ~

DANIŞTAY ALTINCI DAİRE

Esas No : 2019/17559 Karar No : 2021/11060

DAVACI___________________ : Şehnaz Bor

Caddebostan Mah. Plajyolu Sok. No:21 İç Kapı No:6

Kadıköy/İSTANBUL

DAVALI____________________ : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı - ANKARA

VEKİLİ____________________ : Emel Şeker, Hukuk Müşaviri (E-Tebligat)

DAVANIN KONUSU__________ 21.06.2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete'de

yayımlanarak yürürlüğe giren 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesi ile 15.12.2012 tarihli ve 28498 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 15. maddesinin birinci fıkrasının sonuna eklenen “Malikler, riskli yapının yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazda ortaklığın giderilmesi için Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre dava açabilirler. Ancak, ortaklığın giderilmesi için dava açılmış olması, Kanun kapsamında hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınmasına ve bu karara göre işlem yapılmasına engel teşkil etmez.” ibaresinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :

Davacı tarafından, dava konusu düzenlemenin mülkiyet hakkına aykırı olduğu, vatandaşın can ve mal emniyetine karşı tehdit oluşturan riskli yapıların günün koşullarına ve Deprem Yönetmeliğine göre iyileştirilmesi ve yıkılarak yeniden inşa edilmesi için düzenlenmiş bulunan 6306 sayılı Kanunun 1. ve 6. maddeleri doğrultusunda, kat mülkiyetine tabi iken Yasa amacı doğrultusunda yıkılan bir bina arsasının ortaklığın giderilmesi davasına konu edilebileceğinin düşünülmesinin Yasanın amacına aykırı olduğu, yıkılan riskli binanın yeniden inşaatına katılacaklarının noter vasıtası ile gönderdikleri ihtarnamelerle müteahhit şirkete bildirilmişken, Yasa ile tanınan yeniden inşaata katılma hakkının dava konusu Yönetmelik hükmündeki düzenleme ile ortadan kaldırıldığı, bina yıkıldığında, kat mülkiyetinin resen terkin edildiği, arsa tapusu düzenlendiği, bunun geçici bir durum olduğu, yeniden inşaata geçildiğinde, kat irtifakının/kat mülkiyetinin tekrar kurulduğu belirtilmektedir.

6306 sayılı Kanunun amacının rant için yatırım değil, depreme dayanıklı yapı inşa edilmesi olduğu, ortaklığın giderilmesi davası açılması hakkı tanınmasının, 6306 sayılı Kanundaki kat maliklerinin mülkiyet hakkının korunmasına dair tüm hükümleri devre dışı bıraktığı, ortaklığın giderilmesinin müteahhitlerce tercih edileceği, 6306 sayılı Kanunun getirdiği yeniden inşaata katılma hakkı uygulamasının fiilen ortadan kalkacağı, 6306 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca, parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesinin esas olduğu, iptali istenen Yönetmelik maddesi ile özel yasa varken genel yasa uygulanmasının evrensel hukuk ilkelerine ve Hukuk Muhakemeleri Kanununa aykırı olduğu, 6306 sayılı Kanunda ortaklığın giderilmesine dair bir düzenleme bulunmadığı, Yönetmelik hükmünün

Metin Kutusu: nb1/10


DANIŞTAY ALTINCI DAİRE

Esas No : 2019/17559 Karar No : 2021/11060

dürüstlük kuralının açıkça ihlali sonucunu doğuracağı, mülkiyet hakkına sınırlama getirdiği, Anayasa'ya göre bu sınırlamanın ancak kanunla getirilebileceği, Yönetmelik ile ortaklığın giderilmesi davası hakkı verilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :

Davalı tarafından, 6306 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca yapı yıkıldıktan sonra, arsa paylı mülkiyet kurulduğu, Türk Medeni Kanununun 698. maddesine göre, paydaşlardan her birinin paylaşma isteminde bulunabileceği, ortaklığın giderilmesi davasında, davacı ve davalının mağduriyetinin söz konusu olmadığı, her iki taraf için benzer sonuç doğuracağı, yapı yıkılıp arsaya dönüştüğünde, yine birlikte bir uygulama yapmak zorunluluğunun mülkiyet hakkının özüne aykırı olacağı, düzenleme ile maliklere yeni bir hak tanınmadığı Türk Medeni Kanununun 698. maddesinde tanınan bir hakka atıf yapıldığı, yeni bir uygulamaya başlanılamayan, anlaşma sağlanamayan parselde maliklerden herhangi biri tarafından paylı mülkiyetin sona erdirilmesi için paylaşma isteminde bulunulmasında ve bunun için dava açılmasında hukuka ve 6306 sayılı Kanuna aykırı bir husus bulunmadığı, Yönetmelik ile amaçlananın, sürecin hızlandırılması, bir an önce fen ve sanat normlarına uygun, sağlıklı yapı çevresini sağlamak olduğu, dava konu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ MEHMET ÖZDAMAR'IN DÜŞÜNCESİ :6306 sayılı Kanun ile başlayan riskli yapı tespiti, yıkım ve yeniden inşa sürecindeki tüm uygulama işlemlerinin 6306 sayılı Kanunda belirlenen usuller çerçevesinde yürütülmesi gerekirken, sürecin 6306 sayılı Kanunda düzenlenmeyen ortaklığın giderilmesi davası ile çözümlenmesine yönelik düzenlemenin, ortaklığın giderilmesi davası açmayan diğer maliklerin mülkiyet hakkının sınırlanması neticesini doğuracağı ve Anayasanın 35. maddesi uyarınca Yönetmelik ile bu şekilde bir düzenleme yapılması hukuken mümkün bulunmaması sebebiyle, dava konusu Yönetmelik değişikliğinde hukuka uyarlık görülmediğinden iptali gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI ÜLKÜ ÖZCAN IN DÜŞÜNCESİ : Dava, 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesi ile 15/12/2012 tarih ve 28498 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 15. maddesinin birinci fıkrasının sonuna eklenen “Malikler, riskli yapının yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazda ortaklığın giderilmesi için Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre dava açabilirler. Ancak, ortaklığın giderilmesi için dava açılmış olması, Kanun kapsamında hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınmasına ve bu karara göre işlem yapılmasına engel teşkil etmez.” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.

Metin Kutusu: nb2/10


T.C.

DANIŞTAY ALTINCI DAİRE

Esas No : 2019/17559 Karar No ¡2021/11060

Anayasa'nın "Mülkiyet Hakkı" başlıklı 35. maddesinde; "Herkes, mülkiyet ve miras hakkına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmüne yer verilmiştir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Paylaşma istemi" başlıklı 698. maddesinde; "Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un "Amaç" başlıklı 1. maddesinde: "Bu Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir." hükmü yer almış; "Tahliye ve yıktırma" başlıklı 5. maddesi ile "Uygulama işlemleri" başlıklı 6. maddesinde, Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar açıklanmış; çeşitli hükümler başlıklı 8. maddesinin 7. Fıkrasında da; "Riskli yapıların tespit edilmesine veya ettirilmesine dair usul ve esaslar, risklilik kriterleri, riskli yapıların tespitinde ve itirazların değerlendirilmesinde görev alacak teknik heyet ve diğer komisyonlar ile bu Kanunun uygulanmasına dair diğer usul ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikler ile düzenlenir." hükmü yer almıştır.

Anılan Yasa hükmüne dayanılarak çıkarılan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde yapılan dava konusu değişiklik ile, 6306 sayılı Kanun kapsamındaki uygulamalarda, maliklerin riskli yapının yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazda ortaklığın giderilmesi için Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre dava açabilecekleri, ancak bu davanın 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak uygulama için maliklerin 2/3 çoğunluğu ile karar alınmasına ve alınan karara göre işlem yapılmasına engel olmayacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacıların maliklerinden oldukları İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Caddebostan mahallesi 106 pafta, 1099 ada, 132 parselde bulunan 20 daireli Dirlik Apartmanı'nın 6306 sayılı Kanun kapsamında yeniden inşa edilmek üzere yıkıldığı, sonrasında kat mülkiyeti terkini ve cins değişikliği işlemi ile 2450 m2 arsa tescilinin yapıldığı, taşınmaz bakımından 6306 sayılı Kanun'da belirtilen sürecin halen devam etmekte olduğu, süreç devam ederken müteahhit firma tarafından ortaklığın giderilmesi istemiyle İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin E:2017/77 sayılı dosyasına kayıtlı davanın açıldığı, istemin hem 6306 sayılı Kanun'un amacına, hem de Türk Medeni Kanunu'nun 698. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, dava konusu Yönetmelik değişikliği sonrasında İstanbul Anadolu 19. Sulh

Metin Kutusu: nb3/10

T.C.

DANIŞTAY ALTINCI DAİRE

Esas No ¡2019/17559 Karar No ¡2021/11060

Hukuk Mahkemesinin E:2019/633 sayılı dosyası kapsamında yeniden izale-i şuyu davası açılması üzerine, söz konusu Yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre, ortaklığın giderilmesi davaları, paylı (müşterek) ya da elbirliği (iştirak halinde) ile mülkiyete konu olan taşınmaz veya, taşınır mallarda paydaşlar/ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı bir dava türüdür. Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı mülkiyet için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 698. maddesi ve devamında düzenlenmiş, aynı Kanun'un 703. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." hükmüne göre de, elbirliği mülkiyeti de aksine hüküm bulunmadıkça paylı mülkiyete ilişkin düzenlemelere tâbi olup, anılan hükümler uyarınca; paydaşların, ortaklığın giderilmesini isteme hakları 4721 sayılı Kanun'dan kaynaklanması karşısında, yönetmelik düzenlemesi ile, ortaklığın giderilmesine ilişkin olarak dava hakkı verilmesi, bu hakkın kısıtlanması ya da bu hakkın ortadan kaldırılması hukuken mümkün bulunmadığından, dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

           
  Metin Kutusu: nb   Metin Kutusu: 4/10   Metin Kutusu: a^ta
W.
 
 


Davacının maliklerinden olduğu İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Caddebostan Mahallesi 106 pafta, 1099 ada, 139 parselde bulunan 10 daireli Çam Apartmam'mn 6306 sayılı Kanun kapsamında yeniden inşa edilmek üzere yıkıldığı, sonrasında kat mülkiyeti terkini ve cins değişikliği işlemi ile 877 m2 arsa tescilinin yapıldığı, taşınmazda 6306 sayılı Kanunda belirtilen sürecin halen devam etmek olduğu, müteahhit firmanın taşınmazın izale-i şuyu yoluyla satışı suretiyle ortaklığın giderilmesi istemiyle İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin E:2017/71 sayılı dosyası ile açtığı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, dava konusu Yönetmelik değişikliği sonrasında İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin E:2019/634 sayılı dosyası ile müteahhit firmanın yeniden izale-i şuyu davası açtığı ve davanın derdest olduğu, söz konusu değişikliğin, Anayasa'ya ve 6306 sayılı Kanuna aykırı olduğu, mülkiyet hakkına sınırlama getirdiği belirtilerek iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.


T.C.

DANIŞTAY ALTINCI DAİRE

Esas No : 2019/17559 Karar No : 2021/11060

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasa'nın "Mülkiyet Hakkı" başlıklı 35. maddesinde; "Herkes, mülkiyet ve miras hakkına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yaran amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmüne yer verilmiştir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Paylaşma istemi" başlıklı 698. maddesinde; "Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir." denilmekte;

Aynı Kanunun "Tahliye ve yıkım" başlıklı 5. maddesinde;

(1)  Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. (Değişik cümle:29/11/2018-7153/22 md.) Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine, kiracılarına ve yapıda ikamet etmek şartıyla sınırlı ayni hak sahiplerine geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.

(2)  (Değişik:29/11/2018-7153/22 md.) Uygulamanın gerektirmesi hâlinde, birinci fıkrada belirtilenler dışında olup Kanun kapsamındaki yapıları kullanmakta olan kişilere de geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir. Bu kişiler ile yapılacak olan anlaşmanın, bunlara yardım yapılmasının, enkaz bedeli ödenmesinin ve bankalardan kullanacakları kredilere dönüşüm projeleri öze! hesabından karşılanmak üzere faiz desteği verilmesinin usul ve esasları Cumhurbaşkanınca belirlenir.

(3)  Uygulamaya başlanmadan önce, riskli yapıların yıktırılması için, bu yapıların maliklerine altmış günden az olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde yapı, malik tarafından yıktırılmadığı takdirde, yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve tekrar süre verilerek tebligatta bulunulur. Verilen bu süre içinde de maliklerince yıktırma yoluna gidilmediği takdirde, bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı ile gereken diğer yardım ve krediler öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.

(4) 

           
  Metin Kutusu: nb   Metin Kutusu: 5/10   Metin Kutusu: H!
 


Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen usullere göre süresinde yıktırılmadığı tespit edilen riskli yapıların yıktırılması, Bakanlıkça yazılı olarak İdareye bildirilir. Buna

T.C.

DANIŞTAY ALTINCI DAİRE

Esas No : 2019/17559 Karar No : 2021/11060

rağmen yıktırılmadığı tespit edilen yapılar, Bakanlıkça yıkılır veya yıktırılır. Uygulamanın gerektirmesi hâlinde Bakanlık, yukarıdaki fıkralarda belirtilen tespit, tahliye ve yıktırma iş ve işlemlerini bizzat da yapabilir. (Ek cümle:29/11/2018-7153/22 mel.) Bakanlık veya İdare tarafından yapılan veya yaptırılan riskli yapı tespit, tahliye ve yıktırma masrafları, hisseleri oranında maliklerden 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edilir, "denilmekte;

Yine aynı Kanunun "Uygulama işlemleri" başlıklı 6. maddesinde; "(1) (Değişik: 14/4/2016-6704/23 md.) Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce resen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunularak veya malik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek malikleri adına payları oranında tescil edilir. Taşınmazların niteliği resen mevcut duruma göre tescil edilir. Bu taşınmazların sicilinde bulunan ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam eder. (Değişik cümle:4/7/2019-7181/24 md.) Belirtilen haklar ve şerhler, tapuda; tevhit, ifraz, alan düzeltme, taksim, ihdas, terk, tescil, kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisine ilişkin işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmez ve bu işlemlerde maliklerin ve ilgililerin muvafakati aranmaz. (Ek cümle:4/7/2019-7181/24 md.) Yeni yapılar için kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi safhasında belirtilen haklar ve şerhler, muvafakat aranmaksızın sadece söz konusu haklar ve şerhlerden yükümlü olan malike düşecek bağımsız bölümler üzerinde devam ettirilir. (Değişik cümle:4/7/2019-7181/24 md.) Uygulama alanında cins değişikliği, tevhit, ifraz, alan düzeltme, taksim, ihdas, terk ve tescil işlemleri muvafakat aranmaksızın Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından resen yapılır veya yaptırılır. Bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesi esastır. Bu çerçevede riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında uygulama yapılan etap veya adada, riskli yapılarda ise bu yapıların bulunduğu parsellerde, yapılar yıktırılmadan önce, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine, yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karara katılmayanların arsa payları, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek ve bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. (Değişik cümleler:29/11/2018-7153/23 md.) Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde bu paylar, riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir. Riskli yapılarda ise anlaşma sağlayan diğer paydaşlara veya anlaşma sağlayan paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satış yapılıncaya kadar

Metin Kutusu: nb6/10

T.C.

DANIŞTAY ALTINCI DAİRE

Esas No : 2019/17559 Karar No : 2021/11060

satış işlemi tekrarlanır. (Ek cümle:29/11/2018-7153/23 md.) Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsalarının veya arsa paylarının Kanun uyarınca satış yapılıncaya kadar, anlaşma sağlayan paydaşlar dışındaki üçüncü kişilere satılması durumunda, tapuda tescil işlemi yapılabilmesi için satın alanın elektronik tebligat adresini tapu müdürlüğüne bildirmesi zorunludur...

(2) Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapılan tebligatı takip eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebilir. Bu Kanun uyarınca yapılacak olan kamulaştırmalar, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır ve ilk taksit ödemesi, mezkûr fıkraya göre belirlenen tutarların beşte biri oranında yapılır....

Aynı Kanunun çeşitli hükümler başlıklı 8. maddesinin 7. fıkrasında; "Riskli yapıların tespit edilmesine veya ettirilmesine dair usul ve esaslar, risklilik kriterleri, riskli yapıların tespitinde ve itirazların değerlendirilmesinde görev alacak teknik heyet ve diğer komisyonlar ile bu Kanunun uygulanmasına dair diğer usul ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikler ile düzenlenir." denilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte incelenip değerlendirilmesinden; paydaşların, ortaklığın giderilmesini isteme haklarının 4721 sayılı Kanun'dan kaynaklanmakta olduğu, Yönetmelik düzenlemesi ile bu hususta dava hakkı verilmesi ya da bu hakkının ortadan kaldırılmasının hukuken mümkün olmadığı ve 4721 sayılı Kanun'un verdiği hakka dayanılarak açılacak davaların, anılan Kanun hükümleri çerçevesinde adli yargı merciince değerlendirileceği ve sonuçlandırılacağı açıktır.

           
  Metin Kutusu: nb   Metin Kutusu: 7/10  
 


6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun amacının, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemek olduğu, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olduğu tespit edilerek yıkılan yapının arsa?haline gelmesi sonrasında arsa üzerinde yapılacak olan yapının yeniden inşa sürecine ilişkin uygulamaların nasıl işleyeceği ile ilgili hususların Kanunda ayrıntılı biçimde belirlenmiş olduğu, ayrıca söz konusu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesinin esas olduğu, Yönetmelik ile yapılabilecek düzenlemelerin, riskli yapıların tespit edilmesine veya ettirilmesine dair usul ve esaslar, risklilik kriterleri, riskli yapıların tespitinde ve itirazların değerlendirilmesinde görev alacak teknik heyet ve diğer komisyonlar ile ilgili Kanunun uygulanmasına dair diğer usul ve esaslar ile sınırlı olduğu anlaşılmaktadır.


T.C.

DANIŞTAY ALTINCI DAİRE Esas No : 2019/17559 Karar No -.2021/11060

c

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun metninin bütününe bakıldığında, riskli yapı tespitinin yapılması ile başlayıp yeniden inşaat faaliyetlerinin tamamlanmasına kadarki süreçte hangi usul ve yöntemlerin uygulanacağının, her bir aşaması mülkiyet hakkının özüne ilişkin olan uygulama işlemlerinin nasıl yapılacağının ayrıntılı biçimde tarif edildiği anlaşılmaktadır.

Dava konusu Yönetmelik değişikliği ile 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli olduğu belirlendikten sonra yıkılan yapının bulunduğu taşınmazın arsa paylı mülkiyete dönüşmesinden sonra, maliklere 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda düzenlenen ortaklığın giderilmesi davası açma imkanının, 6306 sayılı Kanun uyarınca yürütülen yeniden inşa sürecinde de tanındığı görülmekte ise de, anılan Yönetmeliğin dayanağı 6306 sayılı Kanunun amacına ilişkin 1. maddesi ve diğer maddeleri birlikte incelendiğinde, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı tespiti yapılan ve yıkılan bir yapının arsa halini almasından sonraki süreçte yürütülecek olan yeniden inşa faaliyetlerinin yine 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılmasının gerektiği, 6306 sayılı Kanunda; yeniden inşa sürecinin işleyişine ilişkin Kamulaştırma Kanunu dışında başkaca bir kanuna atıfta bulunulmadığı, sadece genel Kanun olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda düzenlenen ortaklığın giderilmesi davası açma imkanının, bu Kanun uyarınca da yeniden inşa sürecinde açılabileceğine dair herhangi bir hükme yer verilmediği anlaşılmaktadır.

Dava konusu Yönetmelik düzenlemesi ile idarenin savunmaları bir arada değerlendirildiğinde, düzenlemenin asıl amacının, Türk Medeni Kanununun verdiği dava hakkının kötüye kullanılmasını engellemek olduğu ve bu amaca hizmet etmek üzere, ortaklığın giderilmesi davalarının 6306 sayılı Kanun kapsamında maliklerin 2/3 çoğunlukla alacağı kararın uygulanmasını durdurmayacağının kurala bağlandığı görülmektedir.

Bu itibarla; dava konusu Yönetmelik değişikliğinin, dayanağı 6306 sayılı Kanuna aykırı olduğu, yeniden inşa sürecinde geçici bir durum olan re'sen arsa paylı mülkiyetin kurulması aşamasında, genel kanun olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 698. maddesi uyarınca -6306 sayılı Kanunun uygulanması ile ortaya çıkan bu geçici durumda- ortaklığın giderilmesi davası açılması imkanı getirilerek maliklere seçimlik hak tanınması ve uygulamada bu yolun sıkça tercih edilme ihtimali dikkate alındığında, sürecin sonraki aşamalarında, diğer malikler aleyhine özel kanun olan 6306 sayılı Kanunun devre dışı bırakılmasına sebep olunacağı gibi, söz konu Yönetmelik değişikliğinin dayanağı olan 6306 sayılı Kanunun bu şekilde bir neticeyi amaçlamadığı açık olduğundan, davaya konu Yönetmelik değişikliğinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

* Ayrıca; 6306 sayılı Kanun ile başlayan riskli yapı tespiti, yıkım ve yeniden inşa sürecindeki tüm uygulama işlemlerinin 6306 sayılı Kanunda belirlenen usuller çerçevesinde yürütülmesi gerekirken, sürecin 6306 sayılı Kanunda düzenlenmeyen ortaklığın giderilmesi davası ile çözümlenmesine yönelik düzenlemenin, ortaklığın giderilmesi davası açmayan diğer maliklerin mülkiyet hakkının sınırlanması neticesini doğuracağı ve Anayasanın 35.

Metin Kutusu: nb8/10

T.C.

DANIŞTAY ALTINCI DAİRE

Esas No : 2019/17559 Karar No : 2021/11060

maddesi uyarınca Yönetmelik ile bu şekilde bir düzenleme yapılması hukuken mümkün bulunmadığından, dava konusu Yönetmelik değişikliğinde bu yönden de hukuka uyarlık görülmemektedir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.  21.06.2019 tarih ve 30808 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesi ile 15.12.2012 tarihli ve 28498 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 15. maddesinin birinci fıkrasının sonuna eklenen ‘‘Malikler, riskli yapının yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazda ortaklığın giderilmesi için Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre dava açabilirler. Ancak, ortaklığın giderilmesi için dava açılmış olması, Kanun kapsamında hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınmasına ve bu karara göre işlem yapılmasına engel teşkil etmez." ibaresinin İPTALİNE,

2.  Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam 348,70-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,

3.  Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,

4. 
Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 07/10/2021 tarihinde, esasta oybirliği gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

Başkan Vekili

Uye

Uye

Üye

Üye

Ahmet

Mehmet Ali

Nedret

Cafer

Mahmut

ARSLAN

CERAN

ENGİN

ERGEN

BALLI

 


 

T.C.

DANIŞTAY ALTINCI DAİRE

Esas No : 2019/17559 Karar No : 2021/11060

KARŞI OY (X):

- 6306 sayılı Kanun ile başlayan riskli yapı tespiti, yıkım ve yeniden inşa sürecindeki tüm uygulama işlemlerinin 6306 sayılı Kanunda belirlenen usuller çerçevesinde yürütülmesi gerekirken, sürecin 6306 sayılı Kanunda düzenlenmeyen ortaklığın giderilmesi davası ile çözümlenmesine yönelik düzenlemenin, ortaklığın giderilmesi davası açmayan diğer maliklerin mülkiyet hakkının sınırlanması neticesini doğuracağı ve Anayasanın 35. maddesi uyarınca Yönetmelik ile bu şekilde bir düzenleme yapılması hukuken mümkün bulunmadığından, dava konusu Yönetmelik değişikliğinin sadece belirtilen gerekçe ile iptali gerektiği oyu ile çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.

Üye

Cafer

ERGEN

Hits: 9145

KENTSEL DÖNÜŞÜM YARGI KARARLARI

6306 sayılı Yasa Uygulamasında Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılamaz
DANIŞTAY ALTINCI DAİRE Esas No : 2019/17559 Karar No : 2021/11060 DAVACI___________________ : Şehnaz Bor Caddebostan Mah. Plajyolu Sok. No:21 İç Kapı ...
634 sayılı YASA-6306 SAYILI YASA-GÖREVLİ MAHKEME
Davacı vekili dava dilekçesinde, de kurulu anataşınmazın 18.08.2014 tarihli olağanüstü kat malikleri kurulu toplantısında anataşınmazın riskli yapı olduğu ...
6306-DEVLETÇE YAPILAN YARDIMLAR
  a)    2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesi uyarınca alınan NOTER HARÇLARI. b)     Harçlar Kanununun 57 ...
KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİNDE YIKILACAK BİNALARIN TAHLİYESİ
Riskli alan ve rezerv yapı alanlarında ilgili kurumca veya maliklerce yürütülen uygulamalarda, ilgili kurumca belirlenecek takvime göre on beş gün içinde veya ...
6306 SAYILI YASA VE ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI
    Riskli yapı olarak yıkılan bina arsasının ortaklığın giderilmesi davası kteusu olup olmayacağına ilişkin görüşlerimiz de Dergimizin 2016/3 sa­frada yer ...
ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 5. İDARİ DAVA DAİRESİ (ESAS NO: 2019/788 KARAR NO : 2020/97).
  6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar ...
18.Hukuk Dairesi, Esas: 2015/ 10381, Karar: 2015 / 14245, Karar Tarihi: 13.10.2015
   ÖZET: Dosya kapsamından; 02.11.1976 olan kat irtifakına geçiş tarihinde bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate ...
18. Hukuk Dairesi 2014/4798 E. , 2014/9250 K.
18. Hukuk Dairesi         2014/4798 E.  ,  2014/9250 K. MAHKEMESİ : İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/12/2013 NUMARASI : ...
ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI
YEREL MAHKEME: ANADOLU 8. SULH HUKUK MAHKEMESİ DOSYA NUMARASI:  2017/77-176 BÖLÜM: GEREKÇE 6306 sayılı yasanın 6. Maddesi hükmü 6306 sayılı yasanın 6. ...
6306 DANIŞTAY KARARLAARI (ÇOK SAYIDA)
6306 İDARİ YARGI KARARLARI (ÇOK SAYIDA) Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde bulunan Antalya ili, .... ilçesi, ... mahallesi, 13142 ada, 1 parsel ve 13143 ...
6306 SAYILI KANUN KAPSAMINDA KİRA KARŞILIĞI KAT YAPIM SÖZLEŞMESİ
SOMUT OLAY: Davacı ve davalılar, bağımsız bölümlere sahip oldukları  (...) Tapu bilgilerinde kayıtlı parsel numaralı kat mülkiyetine tabi apartman hakkında, bir malikin ...
KİRA YARDIMI İÇİN İKAMET ŞARTI
KİRA YARDIMI İKAMET ŞARTI Denizli İli, ... İlçe, ... Mahallesi, 17L-II pafta, 4546 ada, 5 Sayılı parselde bulunan taşınmaz hakkında 6306 Sayılı Kanun gereğince riskli yapı ...
İDARİ İŞLEMDE BAŞVURU YOLLARININ GÖSTERİLMESİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Anayasanın 40/2. maddesi ile getirilen devlet için 'yükümlülük', kişiler için bir 'hak' olan başvuru yollarının gösterilmesi ilkesi yaşanan ...
RİSKLİ YAPI TESPİTİNİN İPTALİ İSTEMİ * YAPININ BETON DAYANIMI
İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Basınköy Mahallesi, 84 pafta, 949 ada, 198 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki davacının da maliki olduğu yapı 6306 Sayılı Afet Riski ...