İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edilecektir. İİK'nda masa borçları için İİK'nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HMUK'nın 1 ve 8. madde hükümlerindeki parasal sınıra göre Asliye ya da Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.
İflas masasının bu safi ( net ) mevcudu ( masaya giren mal, alacak ve haklar ), "alacakların ödenmesine tahsis olunur" ( İİK m.184,I,c.1 ). Buradaki "alacaklar" teriminden maksat, aslında yalnız "iflas alacaklarıdır." İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken ( masaya yazdırılabilirken ), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. İflas masasından istenebilecek ( hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek ) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı "masa borcudur." Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açıldıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlanmasına imkân yoktur) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası ( masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi ) tarafından yapılan borçlardır. ( İİK. m. 248, 303/2 ) Masa alacakları iflas masasından tam olarak ödenir. ( örn: İflas kararının ilanı giderleri ( m.166;219 ), defter tutma ( m.161;208 ) giderleri ( B.K.: m.160 ), masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti ( m.223,IV ), masanın ( iflas idaresinin ) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti masa borcudur. Bu sayma, tahdidi değildir; masa borçlarına bazı misaller vermek içindir. Şu halde, masa alacakları ( borçları ), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa ( yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi ) tarafından yapılan borçlardır. Masadan ödenecek alacakların, iflas alacağı ve masa alacağı olarak ikiye ayrılmasının pratik önemi şudur: Masa alacakları, iflas masasından tam olarak ödenir. Masa alacakları, iflas alacaklarından daha önce ödenir ( m.248 ). Oysa ki, iflas alacaklarının tam olarak ödenmesi çok enderdir ( belki yalnız m.206'nın ilk üç sırasındaki imtiyazlı alacaklar tam olarak ödenir. ) İflas alacakları ( özellikle m. 206'nın dördüncü sırasındaki imtiyazsız alacaklar ), İflas masasının dağıttığı iflas hissesi oranında ödenir. İşte bu nedenle, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük önemi vardır. İflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK'nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK'nın 235. maddesinden alan davalardır. Somut olayda, davalı şirketin 16.07.2013 tarihinde iflasına karar verildiği, davacı tarafça iflas masasına kayıt ve kabulü talep edilen 01.08.2013 tarihli faturaya dayalı kira alacağının ise iflastan sonra doğduğu anlaşılmıştır. Bu durumda bahsi geçen faturada yazılı alacak miktarı, İİK'nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan masa borcu niteliğinde olduğundan iflas masasına kayıt ve kabulü istenemeyeceği anlaşılmış ve hükmün yazılı nedenlerle bozulması gerekmiştir.