Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi'nin tarafı olan yüklenici... tarafından arsa sahiplen aleyhine, sözleşme gereğince kendisine verilmesi gerektiği halde devredilmeyen 1 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptal ve tescili, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemiyle açılmış olup davadan sonra yüklenici ..., ... ve ... ve vekillerinin de imzasını taşıyan, mahkemeye verdikleri 16.04.2014 tarihli dilekçe ile davaya konu tüm hak, alacak ve taleplerini HMK'nın 125/2. maddesi uyarınca... ve ...'na devir ve temlik etmiştir. Yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşmeden doğan ve doğacak tüm haklarını adı geçen şahıslara devir ve temliki söz konusu değildir. HMK'nın 125/2. maddesi hükmünce davanın açılmasından sonra dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçecek ve dava kaldığı yerden itibaren devam edecektir. Az yukarıda da değinildiği gibi sözleşmeden doğan tüm hak ve alacakların devir ve temliki değil, dava edilen hak ve alacakların devri söz konusu olduğundan müddeabihi temlik alıp asıl davada davacı yerine geçen ... ve ...'nun sözleşmenin geriye etkili feshi halinde dava konusu olmayan yüklenicinin gerçekleştirdiği imalât bedelini arsa sahiplerinden talep edebilmeleri mümkün değildir. Yüklenici tarafından inşaat kararlaştırılan sürede tamamlanıp teslim edilmemiş olması sebebiyle karşı davanın tamamen ıslahı suretiyle sözleşme yüklenicinin temerrüdü sonucu geriye etkili olarak feshedildiğine göre aşamalı devir öngörülmüş olsa dahi yüklenici dava ettiği bağımsız bölümler ve bunların bedellerine de hak kazanmamıştır. Yüklenici dava konusu ettiği bağımsız bölümlerin tapu payı ya da bedellerine hak kazanmadığına göre dava konusunu devralarak yüklenici yerine asıl davada davacı haline gelen ... ve ... da talep ettikleri bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarını ve bunların bedellerine de hak kazanmamışlardır. Bu durumda mahkemece asıl davanın tümden reddine karar verilmesi yerine, yanlış değerlendirme sonucu yüklenicinin dava etmediği ve dava konusunun devri kapsamında olmayan imalât bedeline hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur (15. HD. 20.3.2019, 172/1265).