Davacı, davaya konu 1145 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümü bedelini ödeyerek satın aldığını ancak üzerine kaydedilmesi gerekirken davalı adına tescil edildiğini, satın alındığı tarihten bu yana evde kendisinin oturduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı, davaya konu bağımsız bölümü parası ile satın aldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir. İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden TBK. md. 146 hükmü gereğince bu tür davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Burada zamanaşımı başlangıcı, aynı yasanın 149. Maddesi uyarınca alacağın “istenebilir” duruma geldiği tarih, başka bir deyişle iddiada bulunanın ferağ umudunu yitirdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Davacı, ferağ umudunu davanın açıldığı tarihte yitirmiş sayılacağından dava zamanaşımı süresi dolmamıştır (14. HD. 5.5.2014, 5256/5809).