2. Yapıda hasar meydana gelmesi durumunda, inşaat mühendisi ortaya çıkan zararın ne kadarından sorumlu olacaktır. Kusuru oranında mı sorumludur, yoksa zararın tamamından mı sorumludur? Yargıtay’a göre, binanın yüklenicisi ile proje müellifi, hasarın meydana gelmesindeki kusur oranları ne olursa olsun, zarar görenlere karşı, oluşan zararın tamamından sorumlu olacaktır.Çünkü dayanışmalı/zincirlime sorumluluk söz konusudur. İnşaat mühendisinin kusuru % 1 ise, buna rağmen tazminatın tamamından sorumlu tutuluyorsa, bu adil olmaz. Her şeyden önce açıklamamızın içinde yer alan “sorumluluk zincirinin” dayanışmalı sorumluluğu gerektirdiği söylemez.
3. Sorumluluk ne kadar süreyle sınırlı olacak ve bu süre hangi andan itibaren işlemeye başlayacaktır? Deprem sonucu meydana gelen hasar haksız fiil sayılmalıdır. Çünkü zarar gören ile mühendis yahut yüklenici arasında herhangi bir sözleşme bulunmayan durumlarda zararın haksız fiil olarak kabulü mümkündür. TBK. md. 72/I’e göre, “tazminat istemi zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhalde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza yasalarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır”. Yargıtay’a göre, bir yapı inşasının belirli bir bölümüne dahil olan inşaat mühendisi, bu yapının deprem gibi tabi afetler sonucunda hasarlanması durumunda, binayı yaptığı tarihin herhangi bir önemi olmaksızın sorumlu olabilecektir. Örneğin 1950 yılında inşa edilmiş bir yapının depremde hasar görmesinden dolayı 2008 yılında dahi sorumlu olabilecektir. Sadece mağdurlar düşünülerek karar verilemez. Önemli olan adalete uygunluktur.