Dava, Türkiye Denizcilik işletmeleri A.Ş. ( TDİ )'nin feribot taşımacılığı yaptığı Çanakkale-Eceabat ve Gelibolu-Lapseki hatlarında rakip teşebbüsleri pazar dışına çıkartmak amacıyla, sunduğu hizmetin fiyatını maliyetin altında belirlemek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6. maddesini ihlâl ettiğinden bahisle yapılan şikayetin reddine ilişkin 21.5.2002 tarih ( Daire kararında 21.6.2002 olarak yer almıştır ) ve 02-30/344-140 sayılı Rekabet Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 22.6.2005 günlü, E:2005/955, K:2005/3246 sayılı kararı ile Türkiye Denizcilik işletmeleri A.Ş. ( TDİ )'nin ilgili coğrafi pazarlardan Eskihisar-Topçular hattında tekel durumunda, Gelibolu-Lapseki ve Çanakkale-Eceabat hatlarında ise hâkim durumda bulunduğu, bu nedenle söz konusu şikayetin 4054 sayılı Kanun'un 6. maddesi kapsamında değerlendirildiği, önaraştırma kapsamında yapılan yerinde incelemelerde, bölgede yapılan nakliyede ağırlıklı yer tutması nedeniyle üç dingilli 6 tondan ağır kamyon taşıma fiyatları esas alınarak, TDİ'nin 2001 yılı Şubat ayı itibariyle 20.500.000.-TL olan kamyon taşıma fiyatını bu tarihten sonra 17.750.000.-TL’ye indirdiğinin, söz konusu tarifeyi Aralık ayı sonuna kadar uyguladığının ve bu tarihten sonra fiyatı 23.000.000.-TL'ye yükselttiğinin görüldüğü, şikayetle bu uygulamanın rakipleri pazar dışına itmeye yönelik bir davranış olduğunun ileri sürüldüğü, ancak davacının, önaraştırmanın devam ettiği 2002 yılı Mart ayının ikinci yarısında aynı özellikteki araçlar için uyguladığı taşıma fiyatının 18.000.000.-TL olduğunun görüldüğü tespit ve değerlendirmeleri ışığında dava konusu Rekabet Kurulu Kararıyla, TDİ'nin yıkıcı fiyatlandırma olduğu öne sürülen uygulamasının sona erdiği, diğer bir anlatımla kamyon taşıma fiyatını 17.750.000.TL'den 23.000.000.TL'ye yükselttiği tarihten yaklaşık üç ay sonra, şikayetçinin bu hizmet için uyguladığı fiyatın 18.000.000.TL olması nedeniyle ilgili pazarda hâkim durumun kötüye kullanılması anlamında bir yıkıcı fiyat uygulamasının söz konusu olmadığının saptanması ve davacı tarafından da davada bu durumun açıklığa kavuşturulamaması karşısında, davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.'nin bahsedilen eyleminin hakim durumunun kötüye kullanılması olduğunu, bu nedenle Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen temyize konu kararının hukuka uygun olmadığını ileri sürerek anılan kararın bozulmasını istemektedir.