KİTAP
İnşaat Hukuku Kitabı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (5.11.2009, 120/151, RG. 15.4.2009)

~ 15.04.2010 ~
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (5.11.2009, 120/151, RG. 15.4.2009)
 
İPTAL DAVASININ KONUSU: 1.7.2006 günlü, 5538 sayılı Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 35. maddesi ile 2.9.1983 günlü, 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Ek Madde 8’in Anayasa’nın 2., 6., 7., 8., 11., 130. ve 131. maddelerine aykırılığı savıyla iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
 
V- ESASIN İNCELENMESİ
A- Ek 8. Maddenin Birinci Tümcesinin İncelenmesi
Dava dilekçesinde, Yükseköğretim Kurumları öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim öğretim planlamacısı kadrolarına açıktan veya naklen atanabilmek için merkezi sınav sistemi getirildiği, getirilen merkezi sınav sisteminin mesleki ve teknik yükseköğretimi olumsuz olarak etkiyeceği, bunun sonucunda belirli bir meslekte deneyim kazanmış olan kişilerin meslek yüksek okullarına atanma koşullarının zorlaştığı, bu durumda getirilen bu kuralda kamu yararı bulunmadığı, bu nedenlerle Anayasa’nın 2. ve 11. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
İptal konusu maddenin birinci tümcesinde, 78 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye ekli cetvelde yer alan öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısı kadrolarına, açıktan veya öğretim elemanı dışındaki kadrolardan naklen atanabilmek için Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılacak merkezi sınavda 100 puan üzerinden en az 70 puan almak ve bu sınavı müteakip yükseköğretim kurumlarınca yapılacak giriş sınavında başarılı olmanın şart olduğu belirtilmiştir.
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, Anayasa’nın ve yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincinde olan devlettir. Hukuk devletinde yasa koyucu, Anayasa kurallarına bağlı olmak koşuluyla ihtiyaç duyduğu düzenlemeyi yapma yetkisine sahiptir.
Yükseköğretim kurumlarının çeşitli kadrolarında çalıştırılacak olan kişilerin temel bilgilerinin ölçülebilmesi, asgari düzeylerinin belirlenebilmesi ve bu kurumlarda birliğin sağlanabilmesi için merkezi bir sınav öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Bu sınav yasada belirtilen istisnalar dışında öğretim elamanlığına atanacak olan herkese uygulanacaktır. Anayasa’nın 130. maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre öğretim elemanlarının atanmalarının ve öğretim düzeylerinin yasayla düzenlenmesi gerekmektedir. Gerek yasakoyucunun genel düzenleme yapma konusundaki yetkisi, gerekse de yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanlarının atanma koşullarının ve öğretim düzeylerinin yasayla düzenlemesi zorunluluğu nedeniyle, ülke çapında gerçekleştirilecek objektif, herkese uygulanabilen ve genel kurallar içeren merkezi bir sınav sistemi getirilmesinde hukuk devleti ilkesine aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Ek 8. maddesinin birinci tümcesi Anayasa’ya aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Kuralın Anayasa’nın 11. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
B- Ek 8. Maddenin İkinci Tümcesinin İncelenmesi
Dava dilekçesinde, doktorasını tamamlamış bulunanlar için merkezi sınav, Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzmanlık eğitimine alınanlar için merkezi sınav ve giriş sınavlarına katılma şartı aranmadığı, bu kuralla Ek 8. maddenin birinci ve ikinci tümceleri arasında uygulama açısından ayrılmaz bir beraberlik olduğu belirtilerek Anayasa’nın 2., 11. ve 130. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Ek 8. maddenin ikinci tümcesi uyarınca, doktorasını tamamlamış olanlar merkezi sınavdan, Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzmanlık eğitimine alınanlar ise merkezi sınav ve giriş sınavlarından muaf tutulmuşlardır.
2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 29. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, yasaların Anayasa’ya aykırılığı konusunda ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere dayanmaya mecbur değildir. Taleple bağlı kalmak koşuluyla başka gerekçe ile de Anayasa’ya aykırılık kararı verebilir. Bu nedenle, kuralın Anayasa’nın 10. maddesi yönünden de incelenmesi uygun görülmüştür.
Ek 8. maddenin ikinci tümcesi uyarınca, doktorasını tamamlamış olanlar merkezi sınavdan, Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzmanlık eğitimine alınanlar merkezi sınav ve giriş sınavlarından muaf tutularak doktorasını tamamlamış ve tıpta uzmanlık eğitimi almış kişiler ile diğer kişiler hakkında ayrı ayrı kurallar öngörülmüştür.
Yasa önünde eşitlik ilkesi, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi önlenmiştir. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.
Doktorasını tamamlamış olanların, öncelikle doktora eğitimine girmek için Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavından belli bir puan almış olmaları, belli bir dil düzeyine sahip olmaları ve yükseköğretim kurumları tarafından yapılan sınavda başarılı olmaları gerekmektedir. Doktora eğitimi sırasında ise, almaları gereken dersleri başarıyla tamamlamaları, yeterlik sınavından geçmeleri, bundan sonra da bir tez hazırlamaları ve tez savunmasında başarılı olmaları zorunludur. Tıpta Uzmanlık Tüzüğü kurallarına göre uzmanlık eğitimine alınanların ise benzer biçimde Tıpta Uzmanlık Sınavında başarılı olmaları ve aynı biçimde yabancı dil bilgilerinin belli bir düzeyde olması gerekmektedir.
Bu durumda, gerek doktora eğitimini tamamlayanlar, gerekse tıpta uzmanlık eğitimine alınanlar, yukarıda anılan aşamalardan geçmemiş kişilerden farklı durumdadırlar. Farklı durumda olmaları nedeniyle, akademik kadrolara girecek diğer adaylardan farklı yasa kurallarına tabi tutulmaları Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesi ile 10. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Kuralın Anayasa’nın 11., ve 130. maddeleriyle ilgisi görülmemiştir.
C- Ek 8. Maddenin Üçüncü Tümcesinin İncelenmesi
Dava dilekçesinde, iptal davasına konu olan kural uyarınca merkezi sınav ile giriş sınavlarının yapılması, sınavlara katılabilecekler ve diğer hususlara ilişkin esas ve usullerin Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği, Anayasa’nın 131. maddesine göre, boş öğretim elemanı kadrolarına yapılacak açıktan atama sayılarının belirlenmesi ve bu kadroların yükseköğretim kurumları itibariyle dağıtımı, kullanımı ve diğer hususların Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılması gerektiği halde, bu konuda düzenleme yapma yetkisinin Yükseköğretim Kuruluna verilmesinin Anayasa’nın 130. maddesindeki “Kanunla düzenleme” şartının yerine getirildiğini göstermeyeceği, bu konudaki temel ilkenin üniversiteleri dışardan gelebilecek her çeşit baskı ve müdahaleden korumak, üniversite eğitim ve öğretimini, bilimsel gerekler ve gereksinmelerden başka herhangi bir dış etkiden uzak tutmak olduğu, bu nedenlerle iptali istenen kuralın kanunla düzenlenme şartına aykırı düştüğü ve yükseköğretim kurumlarının olmazsa olmaz niteliğe sahip özerk yapısını zedelediği, bu nedenlerle de kuralın Anayasa’nın 6., 7., 8., 11., 130. ve 131. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Ek 8. maddenin üçüncü tümcesine göre, yasa ile getirilen merkezi sınav ile giriş sınavlarının yapılması, sınavlara katılabilecekler ve diğer hususlara ilişkin esas ve usuller Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecektir.
Anayasa’nın 130. maddesinin 9. fıkrasında “Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, malî işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı malî kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir.” denilmiştir. Anayasa’nın 131. maddesinin birinci fıkrasına göre Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.
Ek 8. maddede sayılan kadrolara atanacakların nitelikleri yasalarda yer almamaktadır. Üniversiteler bu konuda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda sayılan memur olmak için gerekli niteliklere ek olarak, bazı ölçütler belirlemektedirler. Bu maddenin üçüncü tümcesi, merkezi sınav ile giriş sınavlarına kimlerin katılabileceğini, dolayısıyla akademik kadrolara kimlerin atanabileceğini Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak bir yönetmeliğe bırakmaktadır.
Anayasa’nın 130. maddesine göre, akademik kadrolarda görev yapacak kişilerin niteliklerinin yasa ile düzenlenmesi gerektiği açıktır. Kimlerin sınava katılabileceklerinin ve niteliklerinin yasada açıkça belirtilmeyerek Yükseköğretim Kurulu’nun çıkaracağı yönetmeliğe bırakılması Anayasa’ya aykırılık oluşturmaktadır.
Bu nedenle iptal davasına konu tümcede geçen “… sınavlara katılabilecekler…” sözcükleri Anayasa’nın 130. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.
Öte yandan iptal edilen sözcükler dışında kalan dava konusu bölümde hangi kadrolara atama yapılacağı, merkezi sınavda alınması gereken puan belirtildikten sonra, sınavın nasıl, nerede, ne zaman yapılacağı gibi detaylara ilişkin düzenlemelerin Yükseköğretim Kuruluna bırakılması yasama yetkisinin devri niteliğinde görülmediğinden Anayasa’nın 7. ve 131. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Hits: 2863

ANAYASA VE ANAYASA MAHKEMESİ

DEPREMDE İNŞAAT MÜHENDİSİNİN HUKUKSAL SORUMLULUĞU
  İnşaat mühendisinin deprem nedeniyle sorumluluğundan söz edilebilmesi için öncelikle inşaat mühendisince yapılan yahut inşaat mühendisinin inşası ...
SÖZLEŞMENİN GERİYE ETKİLİ OLARAK BOZULMASI İÇİN DAVA AÇILMIŞ OLMASINA RAĞMEN YÜKLENİCİNİN HÜKÜMDEN ÖNCE İNŞAATI TAMAMLAMASI VE TESLİM ETMESİ
  Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Olayda, arsa sahiplerince daha önce açılan geriye etkili fesih ...
ORTAK YERLERDEKİ EKSİK İŞLER İÇİN SİTE YÖNETİMİNİN DAVA HAKKI
Davacı, davalı tarafından yaptırılan Mamak Toplu Konutlarında yer alan 31 adet blok ve sitenin ortak alanlarında eksi işler tespit edildiğini ileri sürerek, eksik işler bedelinin ...
AMK: "EVLİLİĞİN FESHİ VEYA BOŞANMA HALLERİNDE ÇOCUK ANASINA TEVDİ EDİLMİŞ OLSA BİLE BABASININ SEÇTİĞİ VEYA SEÇECEĞİ ADI ALIR." HÜKMÜ ANAYASAYA AYKIRIDIR
 Eşinden boşanan ve çocuğunun velayet hakkı kendisine verilen davacı anne tarafından çocuğa velayeten açılan isim ve soyadın değiştirilmesi davasında, ...
EŞİNDEN BOŞANDIĞI HALDE, BOŞANDIĞI EŞİYLE FİİLEN BİRLİKTE YAŞADIĞI BELİRLENEN EŞ VE ÇOCUKLARIN, BAĞLANMIŞ OLAN GELİR VE AYLIKLARI KESİLİR. BU KİŞİLERE ÖDENMİŞ OLAN TUTARLAR, GERİ ALINIR
 31.5.2006 günlü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen ...
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI RG. 26.2.2011
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas ...
İDARİ PARA CEZASININ ALT VE ÜST SINIRLARININ BELİRLENMESİ
4.7.1934 günlü, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 24.11.2004 günlü, 5259 sayılı Yasa’nın 1. maddesiyle yeniden düzenlenen 6. maddesinin son ...
HUKUK GÜVENLİĞİ VE KAZANILMIŞ HAK
İTİRAZIN KONUSU : 24.11.1994 günlü, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’a, 3.7.2005 günlü, 5398 sayılı Yasa’nın 29. maddesiyle eklenen ...
BÜTÇE YASALARININ KONUSU OLAMAYACAK DÜZENLEMELER
Dava dilekçesinde, bütçe kanunlarına bütçe dışı hüküm konulmaması, mevcut kanunların hükümlerini açıkça veya dolaylı ...
YASAMA ORGANI, TEMEL KURALLARI SAPTADIKTAN SONRA, UZMANLIK VE İDARE TEKNİĞİNE İLİŞKİN HUSUSLARI YÜRÜTMEYE BIRAKABİLİR.
Dava dilekçesinde, dava konusu kuralla Bakanlar Kurulu’na Anayasa’ya aykırı, genel, sınırsız, esasları ve çerçevesi belirsiz şekilde düzenleme yetkisi ...
YASAMA ORGANI YENİ İDARİ BÖLÜMLER OLUŞTURABİLİR
Dava dilekçesinde, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM)’nün kuruluş tarihçesi ve kuruluşundan itibaren gerçekleştirdiği icraatları ...
İFADE ve ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ
  İFADE ve ÖRGÜTLENME ...
İHBAR VE YAKINMA HAKKININ KÖTÜYE KULLANILMASI
  İHBAR VE YAKINMA HAKKININ KÖTÜYE KULLANILMASI   (HGK. 22.9.2004, 360/431)   Dava, haksız yakınma nedeniyle uğranılan zararın giderimine ilişkindir. Taraflar ...
ANAYASA PAKETİNDE YARGI BAĞIMSIZLIĞI
Anayasa Paketinde Yargı Bağımsızlığı Rıza Türmen (19.4.2010) Anayasa paketi Anayasa Komisyonu’ndan geçti. Şimdi Meclis Genel Kurulu’nda. Paket bu haliyle kabul ...
Kazanılmış Hak Nedir?
Kazanılmış hak nedir? Yasa Ve Düzenleyici İdari İşlemlerin Değişmesinin Kazanılmış Haklar Yönünden İncelenmesi ...
TÜRK ANAYASASININ AVRUPA ANAYASASINA UYUM SORUNU
TÜRK ANAYASASININ AVRUPA ANAYASASINA UYUM SORUNU ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME   Prof. Dr. Necmi YÜZBAŞIOĞLU   Sayın Başkan, değerli dinleyiciler. Ben ...
ANAYASA MAHKEMESİ ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDİYOR
PROF.DR.MUSTAFA ERDOĞAN: “ANAYASA MAHKEMESİ ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDİYOR”    “Anayasa Mahkemesi`nin 5548 Nolu Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu`nu iptal ...
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (5.11.2009, 120/151, RG. 15.4.2009)
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (5.11.2009, 120/151, RG. 15.4.2009)   İPTAL DAVASININ KONUSU: 1.7.2006 günlü, 5538 sayılı Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı ...
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (5.11.2009, 63/152, RG. 15.4.2010)
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (5.11.2009, 63/152, RG. 15.4.2010)   İPTAL ...
Bağımsızlık Sağlanmadan Tarafsızlık Sağlanamaz
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya: Bağımsızlık Sağlanmadan Tarafsızlık Sağlanamaz AKP'nin Anayasa paketine, Yargıtay, Danıştay ve HSYK'dan sonra siyasi ...
YAYINLAR
Anayasa Yargısı Dergisi      Kararlar Dergisi      Sempozyumlar      İngilizce Albüm      Almanca ...
KİTAP VE MAKALELER
Anayasamani Mümtaz SOYSAL⋅ Mart 31, 2010 SALGIN hastalık gitgide yayılıyor. Rasgele anayasa değiştirme tutkusu denebilecek bir toplum hastalığıdır bu. Anayasa hukuku denen ...
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI
 Kararlar Bilgi Bankası      Yüce Divan Kararları      İndirilebilir Kararlar        
ANAYASA MAHKEMESİ MEVZUAT BİLGİ SİSTEMİ
1982 Anayasası      Anayasa Mahkemesi Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun      Anayasa Mahkemesi ...